Buradasınız
“Pilotlara, Hosteslere, Memurlara Rahatlık Batıyor!”
Kıraçtan bir deri işçisi
Ben deri fabrikasında çok kötü koşullarda çalışan bir işçiyim. Çalıştığım fabrikada ücretler çok düşük. Bazı aylar asgari ücret bile alamıyoruz. Normal mesaimiz, 12 saat. Neyse, bizim fabrikadaki kötü şartlar anlatmakla bitmez. Benim asıl anlatmak istediğim daha başka bir şey.
Geçtiğimiz ay hükümetin memura yapacağı iki yıllık zam oranları gündeme gelmişti. Hükümet kamu emekçilerine, ilk yıl yüzde 4+4, ikinci yıl ise yüzde 3+3 gibi komik bir zam belirlemişti. Hükümetin verdiği bu zammı protesto etmek için birçok bölgede kamu emekçileri, sendikalarıyla birlikte sokaklara döküldüler.
İstanbul Atatürk Havaalanında ise Hava-İş Sendikası’na üye binlerce işçi, iş durdurup grev yaptılar. Bu grevin peşinden THY, 300’ün üzerinde işçiyi işten çıkardı. Ve hükümet, havacılık işçilerinin grev yapmasını yasaklayan yasayı apar topar meclisten geçirdi. AKP bu yasaya gerekçe olarak, uçuşların iptal olmasıyla “devletimizin” çok büyük zararlara uğrayacağını anlattı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan televizyonlara çıkarak, “eğer memura istedikleri zammı verirsek, otomatik olarak vergileri arttırmamız gerekir” diye konuştular. Böylece konu, özel sektörde çalışan diğer işçiler içersinde de gündem oldu.
Geçenlerde bizim fabrikada da havaalanındaki işçilerin grevi bol bol konuşuldu. Sohbet ettiğim birçok arkadaşım, greve giden işçiler için aynı şeyleri söylüyordu: “Adamlara bak, rahatlık batıyor!” Gazetelerde özellikle hosteslerin ve pilotların aldığı maaşlar şişirilerek anlatılıyordu. Yani patronlar ve onların devleti, yine bilinçleri bulandırmayı başarmışlardı. Tartıştığım bir işçi arkadaşım bana şunları söyledi: “Bu adamlar bizim aldığımız maaşların 2-3 katını alıyorlar ve ha bire daha fazlasını istiyorlar. Devletin kaynakları da kısıtlı kardeşim.” Ben de ona gayet sert bir şekilde durumun bize gösterildiği gibi olmadığını anlattım: “AKP daha önce de tekel işçileri için aynı kara propagandayı yapmıştı. Direnişteki tekel işçilerine ‘bunların hepsi yatıyordu zaten’ diyerek, tekel işçilerini bize düşman gibi göstermeye çalışmıştı. Peki, sormak lazım; ‘ulan madem tekel işçileri yatıyordu da, nasıl büfelerde marketlerde tonlarca tekel ürünleri satılıyordu?’ Sormak lazım; AKP iktidara geldiği günden bu yana THY şirketi, bütçesini kaça katlamış? Uçak sayısını kaç katına çıkarmış? Bu servet o işçilerin sırtından elde edilmemişse gökten mi yağmış?’ Peki, bu güne kadar hangi bakan çıkıp da; ‘ey işçiler, emekçiler bakın biz THY’den senede şu kadar trilyon kâr ediyoruz, haydi gelin bu kârı paylaşalım’ dedi? Hiç birisi!”
Bizler fabrikalarda kötü koşullarda çalışıyoruz. Evet, o hosteslerin veya memurların aldığı ücretler bizim aldığımızdan yüksek olabilir. Çalışma koşulları da daha iyi görünebilir. Sadece ücretlerin biraz daha yüksek olması demek, o işçilerin sorunlarının bitmesi anlamına gelmez. Bizler örgütsüzlüğümüzden kaynaklı olarak, patronların yalanlarına kanıyoruz ve onların çıkarlarını sahipleniyoruz. Yani kimseye rahatlık battığı falan yok! Daha doğrusu işçilerin rahat olabileceği bir düzen ortada yok. O THY işçileri günde 16 saat çalışıyorlar. Yerden binlerce metre yükseklikte saatlerce radyasyona ve oksijensizliğe maruz kalıyorlar. Günde 16-18 saat çalışmak rahatlık mı? Bizler bunu mu istiyoruz? Birçok fabrikada işçiler uzun saatler çalıştırılıyor. Birçoğumuzun hafta sonu tatili yok. Birçoğumuzun çocukları babalarını annelerini görmeden büyüyor. Tüm bunları görüp birlik olacağımıza ve mücadele edeceğimize işçi kardeşlerimizin aldığı ücreti onlara çok görürsek, patronlar daha bizi uzun saatler boyunca çalıştırmaya devam ederler.
16 Haziran Akşamının Şiiri
Direniş Yerinde Büyüyen İşçi Çocukları
- Patronun Grev Kırıcılığına ve Jandarma Saldırısına Rağmen Lezita Grevi Sürüyor
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
- Erciyas Çelik Boru İşçileri Grevde
- Özak İşçileri İstanbul ve Urfa’dan Seslendi: Geri Adım Atmayacağız
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...