Buradasınız
Rimaks Tekstil İşçileriyle Tuzla Temsilciliğimizde Buluştuk
Aydınlı’dan bir işçi

Geçtiğimiz Pazar günü Rimaks Tekstil’de direnişlerini sürdüren işçi arkadaşlarımızla UİD-DER Tuzla temsilciliğinde buluştuk. Gelen arkadaşlarla oturup deneyimlerimizi paylaştık. Yaşadığımız sorunlardan, kötü çalışma koşullarından, düşük ücretlerden ve iş kazalarından bahsettik, geçmişte ve günümüzde yaşanan grev ve direnişlerin dersleri üzerine sohbet ettik.
Sohbetimiz esnasında bir deri işçisi arkadaşımız fabrikada yaşadığı bir diyalogu anlattı: “Deri sektörünün çalışma koşulların ne kadar ağır olduğunu biliyorsunuz. Buna karşın her gün saat sekizlere, onlara kadar çalışıp yemek olarak sadece yarım ekmek arası peynir yiyorduk. Bunun bir sorun olduğunu ustaya söyleyince ‘önceden bu da yoktu’ cevabını aldım. Ben de ustaya ‘ona bakarsan önceden bu fabrika da bu kadar büyük değildi. Bu makineler de yoktu. Bu kadar deri de yoktu. Bak alnımızın teriyle oldu ama biz hâlâ peynir ekmek yiyoruz’ dedim”. Bu arkadaşlarımızın konuşmalarına Rimaks Tekstil işçileri de hak vererek, “bizim tekstil patronu gün geçtikçe büyüyorken bizler olduğumuz yerde sayıyoruz, aldığımız ücret asgari ücretin altında, ücretler bordrolarımıza doğru yansıtılmıyor, şeflerden hakaretler görüyoruz” diyerek yaşadıkları sorunları bir bir anlattılar.
Bir işçi arkadaşımız, direnişçi Rimaks Tekstil işçilerine “sendikalı olmaya nasıl karar verdiniz, yani bu süreç nasıl başladı?” diye bir soru sordu. Rimaks Tekstil’den bir arkadaş da on aydır bu fabrikada çalıştığını, daha önce sendikalı olarak çalışmış olmamasına karşın sendikanın nasıl bir şey olduğunu bildiğini söyledi. Fabrikaya ilk girdiği günden itibaren aklında sendikalı olmak gerektiği varmış ve bu fikri en yakınındaki arkadaşlarıyla paylaşıyormuş. Ama bu konudan rahatlıkla bahsedebilmek için sendikanın ismini değiştirip Sedat Amca yapmışlar. Herhangi bir sorun ya da sıkıntı yaşandığında hemen şöyle söylüyorlarmış, “Ah Sedat amca olsa böyle mi olurdu, rahmetli kalksa da mezarından gelse işler farklı yürürdü o zaman”. Sedat Amca parolasını sürekli kullanıyorlarmış. Rimaks’ın Bartın’daki şubesinde sendikalaşma zaten 2007’den beri sürüyormuş. Orada çoğunluk örgütlendikten sonra, buradaki fabrikada da sendika örgütlenmeye ve üye kaydetmeye başlamış. Ancak kısa bir süre sonra patron sendikaya üye olanları işten çıkartmış ve direniş başlamış. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak her grev ve direnişin önemli tecrübeler içerdiğinden ve bizlerin de bu yaşananlardan ders çıkarmamız gerektiğinden bahsettik.Bu arada iftar vakti gelmişti. Büyük bir sofra kuruldu ve oruç tutanlar iftarını açtı, tutmayanlar ise yemeğe katıldı ve hep beraber yemek yedik.
KESK Toplu Görüşmeleri Protesto Etti
- Oryantal Tütün Grevcilerinin Anlattıkları
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Tütün ve Maden İşçileri Aileleriyle Grevde, Eylemde!
- Tütün, Tekstil, Maden İşçileri Mücadeleye Devam Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Temel Conta İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- Urfa’dan Trabzon’a, İnşaattan Enerjiye İşçiler Mücadele Ediyor
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Chinatool Otomotiv İşçileri Greve Çıktı
- Antep’te Tekstil İşçileri Düşük Zamlara Karşı Mücadele Ediyor
- Kaynak Tekniği İşçileri Grevde
- Yolbulan Metal İşçileri Eylemlerine Devam Ediyor
- GE Grid Solutions Grevinde Anlaşma Sağlandı
- Schneider Elektrik’te Anlaşma Sağlandı
- Genel-İş Üyesi İZBB İşçileri İş Bıraktı
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Direnişçi Polonez İşçileri: “Direne Direne Kazandık!”
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...