Buradasınız
Roboski Katliamı 3. Yılında Lanetlendi

34 yoksul Kürt köylüsünün öldürüldüğü Roboski Katliamının 3. yılında, Halkların Demokratik Partisi (HDP), 28 Aralık Pazar günü Saraçhane’de toplanma çağrısı yaptı. Polisin, Saraçhane Parkı’nda toplanan kitlenin Aksaray metrosu önüne yürümesini engellenmesi üzerine basın açıklaması Saraçhane Parkı’nda gerçekleştirildi.
Yoğun polis ablukası altında, “Roboski’yi Unutursak Kalbimiz Kurusun” yazılı pankartın önüne, katledilen 34 kişinin temsili tabutları konularak basın açıklamasına geçildi. Konuşmaya geçmeden önce Roboski’de hayatını kaybedenler anısına saygı duruşu gerçekleştirildi. İlk olarak Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İstanbul İl Eş Başkanı Emrullah Bingül kitleye seslendi. Yürüyüşün yapılamamasından dolayı İstanbul Valisi’ne tepki gösteren Bingül, katliamın sorumlusunun AKP hükümeti olduğunu ve sorumluların yargılanmadığını dile getirdi. Bu davanın peşini bırakmayıp, bunun sonuna kadar takipçisi olacaklarını ifade etti.
Daha sonra HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel bir konuşma yaptı. Yürüyüşün yapılmasına izin verilmemesinin, AKP’nin yasakçı zihniyetini gösterdiğini belirten Tuncel, yasaklarla katliamların unutturulamayacağı ve hesap sorulmadan demokratik bir Türkiye’nin mümkün olmayacağını belirtti. Katliam davasını rafa kaldıran AKP hükümetine, bu davanın Türkiye’nin vicdan davası olduğunu, katliamın sorumlularının yargılanmamasının başka katliamlara yol açacağını belirtti. “Eğer Maraş’ın, Dersim’in, Sivas’ın hesabı sorulsaydı Roboski katliamı yaşanmazdı” diyen Tuncel, Cizre’de yaşanan olayların Hüda-Par ile Kürt gençleri arasında geçmediğini, bu çatışmaların sorumlusunun hükümet olduğunu ifade etti. Tuncel, mücadelenin devam edeceğini ve Roboski’nin hesabının mutlaka sorulacağını söyleyerek konuşmasını bitirdi.
Eyleme çeşitli demokratik kitle örgütlerinin yanı sıra, HDP milletvekilleri ve örgütümüz UİD-DER katıldı.
- 12 Eylül Darbesi 45. Yılında Protesto Edildi
- UİD-DER Söylediğini Yapan Bir İşçi Örgütüdür
- 12 Eylül 1980’den Bugüne İşçi Sınıfının Hakları Sermayenin Hedefinde
- Emekçiler Kadıköy’den Seslendi: “Biat Etmeyeceğiz!”
- Biz ve Onlar, Bizim ve Onların
- CHP’ye Yönelik Saldırıların Anlamı ve Hedefi
- “Seyrelen Orman Sele Karşı Duramaz”
- İşçiye Dinlenmek, Tatile Gitmek Çok Görülüyor!
- DİSK-AR: Ücretler Erirken, Vergi ve Enflasyon Yükü Katlanıyor
- Bu Bakanlar Neye Bakıyorlar!
- İktidarın Muhalefete Yönelik Saldırıları Protesto Edildi
- KESK: “KHK'lı İhraçlar Görevlerine İade Edilmelidir”
- Bu Düzende İşçiler Sağlıklı Yaşayamaz!
- Kozasından Çıkmaya Çalışan Kelebek ve Çocuklarımız
- Türkiye Genelinde 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemleri
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
Son Eklenenler
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin 45. yılında Türkiye’nin çeşitli illerinde eylemler gerçekleştirildi. Yapılan eylemlerde darbe rejimi ve onun günümüzdeki etkileri protesto edildi. İstanbul’da 78’liler Girişimi öncülüğünde Taksim Kazancı Yokuşunda...
- “Bırak seni başkaları övsün” diye bir söz vardır. Bir de işçi sınıfının ve insanlığın sömürüye karşı yürüttüğü mücadeleyi tarif eden başka bir ifade vardır: “Sen sadece doğru yolda yürü. Sabırla, emekle, alın teriyle ilerle. Bir gün başkaları da...
- Metal işkolunda Türk Metal, Çelik-İş ve Birleşik Metal-İş sendikalarıyla metal patronlarını temsil eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2025-2027 dönemini kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri başladı. Bu sözleşme, 250’...
- Ankara’da bulunan Tapeten Mensucat’ta Teksif Sendikasında örgütlenen işçiler, işverenin TİS masasına oturmayı reddetmesi üzerine 4 Eylülde greve çıkmışlardı. UİD-DER üyesi işçiler olarak grevlerinin 8. gününde Tapeten işçilerini ziyaret ettik.
- Yaşadığımız topraklarda 12 Eylül 1980’de bir askeri faşist darbe gerçekleştirildi. Darbeciler ülkedeki kaosu ve kardeş kavgasını bitirmek için darbe yaptıklarını ileri sürüyorlardı. Oysa asıl amaç işçi sınıfına ve örgütlerine darbe vurmaktı.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik her geçen gün dozunu artırdığı saldırılara karşı protestolar sürüyor. 2 Eylülde CHP İstanbul il örgütüne kayyum atanmasının ardından başlayan protestolarda emekçiler rejimin baskılarına biat...
- Nepal’de hükûmetin 4 Eylülde Facebook, X (Twitter), YouTube ve benzeri 26 platformu erişime kapatma kararı, gençlerin öncülüğünde işçi ve emekçilerin de katıldığı geniş protestoları tetikledi. Ülkede artan yoksulluk ve yolsuzluk karşısında biriken...
- Trump yönetimi işçi düşmanı ekonomi politikalarını, göçmenlere karşı saldırılarını, emperyalist savaşı körüklemeyi, Siyonist İsrail devletini desteklemeyi sürdürüyor. Emperyalist savaşın baş aktörü olarak Gazze’de yapılan soykırımı açık şekilde...
- İsveç sermayeli Omsa Metal fabrikasında çalışan işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Şirket, sendikanın yetkisine itiraz ederken toplu iş sözleşmesi sürecinde de “sıfır zam” dayatmasında...
- Tanıdık birilerinden söz ederken “bizim Ahmet”, “bizim Ayşe” deriz. Bazen tarafını anlatırken “bizim takım”, “bizim parti” deriz. Hatta bazen hangi kimlik ve inançtan olduğunu tarif ederken de biz deriz. Gelin bu konunun üzerine duralım biraz. Biz...
- Türkiye’de rejimin her türlü muhalefeti ezmek, toplumu zapturapt altına almak ve bu yolla varlığını sürdürmek amacıyla hayata geçirdiği saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Öyle ki bu rejim, yargıyı sopası, medyayı borazanı, devlet kurumlarını...
- Aylardır maaşları, toplu sözleşmeden doğan fark alacakları ve bazı yan hakları ödenmeyen Genel-İş Sendikası üyesi İzmir Buca, Karşıyaka ve Konak Belediyesi işçileri yürüttükleri mücadeleleri büyüterek iş bırakma eylemi yaptı.
- Dede Korkut hikâyelerinin birinde Uruzlu bir çobanla, bir Peri birbirlerini severler. Ancak bu beraberlik lanetlenmiştir. Peri bir gün çobanı çağırır ve şöyle der: “Bende bir emanetin var ama bu emanet halkının başına bela olacak, bilesin.”