Buradasınız
Sağlık Reformu Ne Anlama Geliyor?
Esenler’den bir grup işçi
UİD-DER Esenler temsilciliğinde “Kapitalizm ve Sağlık Sisteminin Sorunları” konulu sağlık semineri düzenlendi. Bu seminerle bir kez daha gördük ki biz işçilerin dağınık ve örgütsüz olduğu böylesi zamanlarda patronlar sınıfı saldırılarını yasalar yoluyla hemen uygulamaya koyuyorlar. Seminer esas olarak, 2008 itibariyle uygulanacak olan Genel Sağlık Sigortasının bize gösterildiği gibi sorunlarımızı iyileştirmek yerine daha da içinden çıkılmaz bir hale sokacağını gösterdi.
Seminerde sağlıklı olmanın ne olduğunu, işyerlerimizin ne kadar sağlıklı olup olmadığını, şimdilerde elimizden alınan hakların geçmişte nasıl kazanıldığını, sosyal devletin bir yalandan ibaret olduğunu, sağlık kurumlarının insanların yaşamını hiçe sayan uygulamalarını, GSS ile getirilen son değişiklikleri tartıştık. Bize sağlıkta reform diye sunulan uygulamaların aslında bizim sağlık hizmetini daha az ve daha pahalı almamız anlamına gelen yeni saldırılar olduğunu gördük. Arkadaşlarımızdan bazıları patronlar gayet iyi ve dengeli beslenirken bizim yetersiz bütçemiz ve kötü çalışma koşullarımız nedeniyle asla yeterli beslenemediğimizi belirttiler. Başka bir arkadaşımız da SSK hastanesinde yaşadığı rezilliği ve insanlara çile çektirilerek verilen sağlık hizmetini, hastanelerin yetersizliğini, tedavide insanların canının düşünülmediğini, tersine cebindeki üç kuruş parayı nasıl alırımın düşünüldüğünü anlattı.
Bir arkadaşımız ise sorunun kaynağının kötü niyetli birkaç kişi değil esasen kâra dayanan ve bu çerçevede sağlığı da bir sektör haline getiren kapitalist işleyiş olduğunu söyledi. Bunun yanı sıra, sağlık sistemine ilişkin saldırıların şu an dünyanın birçok ülkesinde uygulandığını bu seminerle öğrendik. Hastanede çalışan bir arkadaşımız insanlara açıkça “paran yoksa hizmet ve tedavi de yok” dendiğini, bunun insanlık dışı olduğunu ve bu sorunların her gün katlanarak çoğaldığını söyledi.
Sağlık sisteminde patronların daha çok kâr etmeleri uğruna bizim sağlıksızlaştırılmamız anlamına gelen uygulamalar devam ediyor. Her yerde mantar gibi çoğalan özel hastaneler ve maaşlarımızdan kesilen primlerle, verdiğimiz vergilerle kurulan sağlık kurumlarının “kâr etmeyen devlet hastanesini kapat” mantığıyla kapatılmaları bunun en iyi kanıtı. Zaten alamadığımız sağlık hizmeti ve diğer sosyal haklarımız daha da kırpılıyor. Patronların saldırıları tüm alanlarda artarak devam ediyor, tüm bu saldırılar ve hak gasplarına dur demenin yolu ise işçilerin birliğinin ve örgütlü mücadelesinin oluşturulmasından geçiyor.
Onlara Cennet, Bize Cehennem: Savaş!
YASAN’da İş Durduruldu
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...