Buradasınız
Sa-Ba Direnişçisinden Davet!
Sa-Ba direnişinden bir işçi

Türlü oyunlar oynuyor patronumuz bizlere. Önce 4 arkadaşımızı işten atmadığını, sadece savunmalarını istediğini, bizim sadece bu sebepten iş bıraktığımızı tespit ettirdi notere. Daha sonra da iki gün üst üste işe gelmediniz diyerek iş akitlerimizi feshetti. Biz işten atılmadıysak hepimizi içeriye al dediğimizde ise polisle üzerimize saldırdı. Bir arkadaşımızın aldığı cop darbesi yüzünden kafası yarıldı. Bizler sadece sendikalı olarak çalışmak istiyorduk. Bu bizim anayasal hakkımızdı. Yasal olmayan hiçbir şey yapmadığımız halde suçluymuşuz gibi muamele görüyorduk. Oysa işveren sendikalı olan tüm işçileri kapının önüne koymuş, içeriye taşeron firma işçilerini sokmuş, bütün servisleri tıka basa doldurmuş (ayakta gidiyor işçiler) tıkır tıkır işletiyordu düzenini. Yaptığı her şey yasa dışıydı yani. Ama kimse ona engel olmuyordu. Kimse karşısına geçip bu yaptığınız yasal değil demiyordu. Yasalar bizim için işlemiyor, bunu çok iyi görüyoruz direnişimiz sürecinde.
Polisin saldırısının ardından sesini duyurmak için haykıran bir arkadaşımızın sözleri bıçak gibi saplandı zihnime. “Kimsenin ekmeğini çalmadık, kimsenin bir lokmasında değil gözümüz. Kendi ekmeğimizi istiyoruz biz. Ekmeğime el uzatıyorlar memur bey. Çocuklarımın ekmeğini çalıyorlar. Hırsızın hiç suçu yok mu?”
Hepimiz için sözün özü olmuştu bu haykırış. Ekmeğimizi istiyorduk çünkü. Sendikalı olarak çalışmak istiyorduk. Kimsenin hakkında değildi gözümüz ama kendi hakkımızı da kimse yemesin istiyorduk. İşte bu yüzden sonuna kadar direnmekte kararlıyız. Kış, soğuk ya da baskı bizi yıldıramayacak. Bizler biliyoruz ki bu iş artık 105 işçinin meselesi olmaktan çıkmıştır. Bu mesele Boya Vernik Sanayi Sitesinde çalışan bütün işçilerin meselesidir. Bu mesele Sa-Ba’da bundan sonra çalışacak bütün işçilerin meselesidir. Bu mesele işçi sınıfının meselesidir. Ve bu kavga onurlu kavgamızdır. Onurumuzu satmayacağız.
Şimdi bu yazıyı yolda, fabrikada, trende, servis beklerken, yemek yerken, uykulu gözlerle fabrikanın yolunu tutarken okuyan işçi kardeşlerimiz! Sa-Ba işçilerinin sorunlarının aynısını yaşıyorsunuz biliyoruz. İşçiyiz ve sorunlarımız ortak. O halde çözüm yolumuz da ortak. Onların masallarına kanmayın. Bizi bize düşman etmek için döşedikleri yollardan yürümeyin. Yanımızdaki arkadaşımızla yola çıkmayalım diye türlü oyunlar oynuyorlar, birbirimize güvenmeyelim diye gözlerimizi kör ediyorlar. Eminim size de hiç yabancı değil şu cümleler: “Bu işyerinden bir şey olmaz” , “buradaki işçilere güven olmaz”! Bize bunu aşılamak için çok çalışıyorlar. Ama görmeliyiz ki bizi bunlarla kandıranlar, hepimizi sömürüyorlar. İşte bu yüzden işçinin işçiden başka dostu ve mücadele etmekten başka yolu yoktur. Hepinizi mücadeleye ve Sa-Ba işçileriyle dayanışmaya davet ediyoruz.
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...