Buradasınız
Sağlık İşçileri “Tamam” Diyor
Ankara’dan bir sağlık işçisi
24 Haziran seçimlerine çok az bir zaman kaldı. Ben bir sağlık işçisiyim, hastanede çalışıyorum. Benim de çalıştığım işyerinde seçim meselesi gündeme geliyor. Hükümetin seçim vaatlerinden biri de hemşirelere 3600 ek gösterge verilmesi. Ek gösterge devlet memurlarının maaşları, emeklilik ikramiye ve maaşlarının hesaplanmasında kullanılan bir sistem. Yani bu vaat sözde maaşlarımızın artması anlamında olumlu bir gelişme. Ancak birlikte çalıştığım arkadaşlarla aklımıza hemen şu soru geldi: “Bu zaten bizim hakkımız değil mi? Neden seçimden sonrasını bekliyorlar?” Tabi ki cevap açık; asıl dertleri sağlık işçilerinin koşullarında iyileşme sağlamak değil, seçimlerde oy toplamak.
Erdoğan ve AKP hükümeti sık sık sağlıkta yaptıkları reformlarla övünüyor, sağlıkta dönüşüm yaptık diyor. Biz sağlık işçileri sağlık alanında yaşanan sorunların en yakın tanığıyız. Yetersiz personel ve malzeme ile çalışmamız, uzun iş saatleri hem bizim iş yükümüzü arttırıyor, hem de hastaların tedavileri ve bakımları olması gerektiği gibi yapılamıyor. Performansa dayalı ödeme dayatması nedeniyle her doktor daha fazla hasta muayene etmek, daha çok işlem yapmak zorunda kalıyor. Döner sermeye sistemi tüm sağlık çalışanlarını daha tempolu çalışmaya zorluyor. Bu durum aramızda rekabeti arttırıyor, bir araya gelip örgütlenmemize engel oluyor. Yalnız kaldığımızda bu sorunlarla baş edemiyoruz. Bu yüzden sağlık emekçileri bunalıma giriyor. Geçtiğimiz aylarda 3 arkadaşımızın üst üste intiharı bu durumu tekrar gündeme getirdi. Ama Sağlık Bakanlığı göstermelik açıklamalardan öteye giden hiçbir şey yapmadı.
Şimdi de şehir hastaneleri kuruluyor. Bu devasa hastanelerde işçiler daha ağır koşullarda çalışmaya zorlanıyor, ücretler düşürülüyor. İşçi ve emekçilerin nitelikli sağlık hizmetlerine ulaşımı daha da zorlaşıyor. Tüm bunlar AKP hükümetinin ve Erdoğan’ın derdinin ne sağlık sistemini düzeltmek ne de sağlık işçilerinin sorunlarını çözmek olmadığını gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada Erdoğan da niyetlerini açıkça belli etti zaten. Sağlıkta yaptıkları dönüşümle, projeleriyle övünen Erdoğan konuşmasında şehir hastanelerinin “müşterisinin” daha çok artmasından bahsetti. Hastayı müşteri olarak görenlerin, insan sağlığını değil parayı önemseyenlerin sağlık işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi bir dertleri de olamaz tabi.
Tüm bunlar biz sağlık işçilerinin tek adam rejimine neden hayır demesi gerektiğini gösteriyor. 16 yıldır sağlık sisteminde atılan her adım gerçek sorunun üzerini kapatan, göstermelik adımlardır. Sorun gün geçtikçe üstü kapatılamayacak şekilde büyüyor. Sağlık işçileri olarak bu gidişata dur demeliyiz. Herkes için nitelikli ve parasız sağlık hakkı, ömrümüzü tüketmeyen çalışma koşulları için birleşmeliyiz. Yalanlarına-vaatlerine kanmayarak “Hayır” sesini büyütmeliyiz.
Kaç Vakte Kadar?
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...