Buradasınız
Seçim Değil Geçim Derdi
Gebze’den bir işçi

Seçimlerden sonra işyerimizde çay ve yemek saatlerinde işçi arkadaşlarla seçim hakkında konuştuk. Ortam son derece gergindi. İşçi arkadaşlarım geçim derdini unutmuş kimin seçildiğinin derdindeydiler.
Bir işçi “İstanbul’u kaybettik” diyordu, öbürü “İstanbul’u kazandık” diyordu. Biri “Ekrem İmamoğlu alacak” diyordu, öteki “Binali Yıldırım alacak” diyordu. Biri “fark kapanmaz” diyordu, öteki “oylar yeniden sayılacak, göreceksiniz Binali alacak” diyordu. Seçimler hakkında tartışmalar, yorumlar böyle uzayıp gidiyordu. Ben de bu gergin tartışmaları uzun süre dinledikten sonra sohbete katıldım. Tansiyonu düşürmek için soğukkanlı bir biçimde söze girdim. Çünkü işçi arkadaşlarıma daha çok seçimlerden sonra kendi gerçekliğimizi anlatmak istedim. Belediye seçimlerine partilerin neden bu kadar büyük bir anlam yüklediğini sordum. Seçim propagandalarının neden bu kadar çok keskinleştirildiğini sordum. “Gelen kim olursa olsun, kim seçilirse seçilsin, seçilince ne yapacak? Dedikleri doğruysa belediye hizmetlerini yapacaklar. Yani çöp toplayacaklar, kaldırım yapacaklar, asfalt dökecekler, park yapacaklar, sonra kaldırımları bir daha sökecekler, sonra yine döşeyecekler. O halde neden bu kadar çok anlam yüklüyorlar bu seçimlere? Neden iktidardakiler kendilerinden başkasına oy verenleri çeşitli biçimlerde yaftalıyorlar, bizi birbirimize düşürüyorlar. ‘Sakın bizden başkasına oy vermeyin, teröristlerin oyununa gelmeyin’ diyorlar? Bakın bu sözlerle nasıl da gündem değiştiriyorlar, bizleri neleri tartışmak zorunda bırakıyorlar, nasıl da bizi birbirimize düşürüyorlar! Oysa bizler ayın beşinde maaşımızı çekeceğiz ve kara kara ay sonunu nasıl getireceğimizi düşüneceğiz. Bizim düşünmemiz gereken şey bu! Düşünmemiz gereken şey yaşam kalitemiz, ücretlerimiz, çalışma koşullarımız yani geçim derdimiz! Bizler birbirimize tepki göstermek yerine bunları düşünmeliyiz. Bizim tepki göstermemiz gereken konular işten atmalar, zamlar, yüksek enflasyon, iş kazaları! Bu tartışmalarla bize ekonomik krizi unutturmak istiyorlar. Şimdi siz kimin siyasetini yapıyorsunuz? Neden işçi sınıfının siyasetini yapmıyorsunuz?” diye anlattım.
Bunları anlattıktan sonra Binali Yıldırım’ın kazanmasını isteyen arkadaşıma sordum: “Sen çocuğuna dilediğin gibi ceviz alabiliyor musun? Badem, muz alabiliyor musun? Neden mesela bunları çocuğuna alamıyorsun? Alamadığını biliyorum çünkü ben de alamıyorum. Çünkü biz burada birlikte çalışıyoruz. Aynı ücrete aynı şekilde alın teri döküyoruz. Değer mi bütün bunları unutup seçimler üzerinden bir kez daha birbirimize düşmeye?”
Beni dinleyen arkadaşlarım tartışmayı ve birbirlerine tepki göstermeyi bıraktılar. Haklı olduğumu söylediler ve hepsi başını öne eğdi. Seçimler sürecinde medyanın ve iktidarın bizi birbirimize düşüren, düşmanlaştıran etkisinden bir nebze olsun sıyrıldılar. Düşmanlık hissinden uzaklaştılar. Bu tartışmaların birçok işyerinde “kıran kırana” yapıldığından eminim. İşçiler birbirine işte böyle düşmanlaştırılıyor. Bu oyuna gelmemek biz işçilerin hayrınadır.
Hedefe Ulaşmak İçin Kararlı Olmak
Kromsan’da İşçiler Zehirlendi
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı eylemlerine devam ediyor. 1 Temmuzda Türkiye genelinde kent meydanlarında kitlesel basın...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri, birikmiş maaş ve alacakları ödenmediği için 18 Haziran’dan bu yana iş durdurmuş durumda. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği yasal haklarını kullanan işçiler, belediye binası önünde maaş, gıda kartı ve diğer...
- Merhaba dostlarım. Bu yıl da Haziran ayını hem UİD-DER’in kuruluş yıl dönümünü hem de sınıfımızın tarihine damgasını vurmuş 15-16 Haziran günlerini anarak ve anlamlandırarak geçirdik. UİD-DER’imizin internet sitesinde, sosyal medyasında ve İşçi...
- UİD-DER’in 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıldönümünde gerçekleştirdiği “15-16 Haziran: Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!” etkinliğine farklı sektörlerden yüzlerce işçi katıldı. Etkinliğe katılan konuklar arasında; unutulmaz...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının 25 Haziranda başlattığı Büyük Öğretmen Yürüyüşünü gerçekleştiren ve bugün Ankara’ya ulaşan öğretmenlerin önü Ziya Gökalp Caddesi üzerinde polis barikatıyla kesildi. Talepleri için yürüyüşlerini Milli Eğitim...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....
- 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...