Buradasınız
Sefaköy’de de Bültenimizi İşçilere Ulaştırdık
Sefaköy’den bir grup işçi
Merhaba dostlar, biz Sefaköy’den bir gurup UİD-DER’li işçileriz. Geçtiğimiz günlerde Sefaköy’de bülten dağıtımı gerçekleştirdik. Erken saatlerde derneğimizde toplanıp, çay eşliğinde günün planını yaptıktan sonra, hep birlikte kırmızı önlük ve şapkalarımızı giyip işçi gazetemizi dağıtacağımız yere gittik. Burada derneğimizin aylık bültenini ve 7 Ekimde gerçekleştireceğimiz etkinliğin davetiyelerini verip duyurusunu işçilere ulaştırdık. Değişik sektörlerde çalışan işçilerle sohbet edip yapılacak olan etkinliğimize onları davet ettik. Onların sorunlarını dinledik, yeni gerçekleşecek saldırılar hakkında onları bilgilendirdik.
İşçi Dayanışması bültenimizi dağıttığımız esnada ilgili gözlerle bizi izleyen bir işçi dikkatimizi çekti. İlgisini fark edip yanına yaklaştığımızda kendisinin Güven Elektrik direnişinden bir işçi olduğunu ve direnişlerinin 14. gününde olduklarını, mücadeleden vazgeçmediklerini anlattı. Direnişteki tüm işçi arkadaşlarının bu mücadelenin haklılığının bilincinde olarak bundan vazgeçmeyeceklerini dile getirdi. Dağıttığımız İşçi Dayanışması bültenin çok faydalı olduğunu, bunun devamlılığını ve diğer işçi arkadaşlara ulaşmasını sağlayıp, işçilerin bilinçlenmesi isteğini söyleyip teşekkür ederek yanımızdan ayrıldı.
Diğer bir işçi bültenimizi alıp hemen yanımızdaki bankta oturup okuyup bitirdikten sonra, bizimle sohbet etmeye başladı. Kendisinin tekstil işçisi olduğundan, çalışma koşullarının zorluğundan, zorunlu mesailerden, maaşlarının zamanında verilmemesinden, gece vardiyalarında iş kazalarının meydana gelmesinden bahsetti. Bülteni çok beğendiğini söyledi ve okuduğu bültenin kimler tarafından yazıldığını sorduğunda işçiler tarafından çıkarıldığını öğrenince böyle bir gazetenin gurur verici olduğunu söyledi. Yapacağımız etkinliğe kesinlikle katılacağını belirtip işe gitti.
Karşılaştığımız ilgi bizi mutlu etti. Her ne kadar farklı sektörlerde de çalışsak da sorunlarımızın ortak olduğunu bir kez daha işçilerle konuşarak görmüş olduk.
Son Eklenenler
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...