Buradasınız
Selam Olsun Karanlığı Yırtarak Direnen Akkardan İşçilerine!

Geçtiğimiz Pazar günü derneğimiz UİD-DER, işten atılan ve fabrika önünde direnişe geçen Akkardan işçileri için geniş katılımlı bir destek ziyareti ve etkinlik örgütledi. Gebzeli işçiler olarak Akkardan’da direnişte olan işçi arkadaşlarımızı desteklemek için, çalıştığımız tüm fabrikalarda ve oturduğumuz mahallelerde dayanışmayı büyütmek amacıyla kolları sıvadık. Fabrikalarda, mahallelerde, okullarda Akkardan işçilerinin haklı mücadelesini anlattık.
Ziyaret günü geldiğinde, derneğimizin temsilciliklerinden gelen işçi arkadaşlarımızın taşıdıkları “Akkardan Direnişçilerinin Yanındayız” pankartı ile Feniş köprüsü altından yürüyüşe başladık. Fabrika önüne gelindiğinde, yükseltilen “Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Akkardan İşçisi Yalnız Değildir”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, “Örgütlüysek Her Şeyiz Örgütsüzsek Hiçbir Şey” sloganları çevredeki fabrikalardan yankılanıyordu.
Kadını erkeği, genci yaşlısı, 7 den 70’e, sabahın erken saatlerinde yağmur çamur demeden oradaydık. Fabrikanın önündeki Akkardan işçilerinin sesi, dünya üzerindeki tüm direnişçi sınıf kardeşlerimizin sesi olmuştu. Olanca coşkusuyla başlayan etkinlik, direnişçi bir ağabeyimizin kısa ve anlamlı konuşmasıyla devam etti. Ardından derneğimiz üyesi bir kadın işçi arkadaşımız geçmişte yaşadığı direniş deneyimini anlattı. Onun bir kadın işçi olarak direnişte yer alması ve tüm zorluklara rağmen pes etmemesini anlatması herkesi etkiledi. Konuşmalara ara verilirken, tüm gelen dostlar birbiriyle kaynaşmıştı, bir taraftan da sohbetler ediliyordu. Derneğimizin tiyatro kulübünün hazırlamış olduğu “Hamdolsun Örgütlüyüz” oyunu, işçi korosunun seslendirdiği türküler ve şiirler, Akkardan işçilerinin ve gelen tüm dostların coşkusunu arttırmıştı. Konuşma yapmak için söz alan ve direnişteki babasını bir an olsun yalnız bırakmayan 8 yaşındaki küçük Ümit, sürece değinerek mücadele çağrısı yaptı. Uzun alkışlar sonrası halaylarla devam eden fabrikanın önündeki etkinlik, atılan sloganlarla son buldu.
- Kütahya Şeker Grevi 3’üncü Gününde
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...