Sendikalar ve Demokratik Kitle Örgütleri Kampana İşçilerini Ziyaret Etti

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK), Kampana işçilerini direnişlerinin 442. gününde ziyaret etti. Direniş çadırı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına, UİD-DER, Tuzla Deri Sanayi fabrikalarında çalışan Deri-İş üyeleri, Harb-İş, Petrol-İş, işten çıkarılan Nakliyat-İş üyesi Borusan İşçileri, BDSP ve EMEP destek verdi.

İşçilere hitaben bir konuşma yapan Deri-İş Tuzla Şube Başkanı Binali Tay, patronun tüm ayak oyunlarına rağmen, işyerine sendikayı getirmekte kararlı olduklarını anlattı. Tay, Hava-İş işçisinin haklı mücadelesinin yanında olduklarını vurguladı. Tüm anti-demokratik saldırılara karşı mücadele edeceklerini belirten Tay, sözü Deri-İş İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz’e bıraktı.

Alagöz, Savranoğlu işçilerinin karşılaştığı baskıları ve mücadele süreçlerini hatırlattı. İşçi sağlığı ve güvenliği konusunda tespit ettikleri eksiklikler nedeniyle, adı Rodeo Deri olarak değiştirilen işyerinin işletme belgesini, yaptıkları başvuru sonucu iptal ettirdiklerini aktardı. Bütün kimyasal atıklarını Menemen ovasına akıtarak çevre kirliliğine sebep olan firmanın kapatma kararı mücadeleyle aldırıldı. Amaçlarının işyeri kapattırmak olmadığına işaret eden Alagöz, işçilere bedel ödeten ve uzlaşmaya varmayan patrona, Deri-İş’i küçümsemesinin karşılığını bu şekilde verdiklerini söyledi.

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu adına bir konuşma yapan Sekreter Süleyman Gürcan, deri işçilerinin mücadelelerini selamlayarak söze başladı. Türkiye’de işçi sınıfının mücadelesini Almanya’da işçilere anlattıklarını ve bunun onlara örnek olduğunu ifade etti. Hava iş kolundaki grev yasağını, Hitler zamanında Almanya’da sendikaları yasaklayan uygulamalara benzeten Gürcan, yasağın mücadelenin önünü kesmeye yetmediğine dikkat çekti.

Basın açıklamasını gerçekleştirmek üzere sözü Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi aldı. Servi, Kampana ve Savranoğlu işçilerinin mücadele süreçlerini, karşılaştıkları baskıları hatırlattı. Patrona, mahkeme kararlarına uyarak atılan işçileri bir an önce geri alması çağrısında bulundu. Havacılık işkolundaki grev yasağına ve THY’den 305 işçinin atılmasına değinen Servi, “demokratik bir anayasanın yazılacağının iddia edildiği, 12 Eylül’le ve darbelerle hesaplaşıldığının öne sürüldüğü bir ortamda, cunta dönemlerinde dahi gündemleşmeyen yeni yasakların gündeme getirilmesi, söylemle uygulama arasındaki derin çelişkiyi açıkça ortaya sermektedir” dedi. Konuşmasının devamında, İzmir’de Billur Tuz, Micha, Basma Tekstil, Kayseri’de CEHA, İstanbul’da Hey Tekstil, Mersin’de Soda, Adana’da Amylum işçilerinin mücadelelerini selamladı.

Servi, konuşmasının sonunda, havacılık işkoluna getirilen yasaklara, sendikaların toplu sözleşme yapma hakkının engellenmesine, mücadele eden sendikalara yönelik artan saldırılara karşı, herkesi mücadeleye çağırdı.