Buradasınız
Sendikalaşmaya Bir Garip Engel Daha

Elvan Gıda’da sendikal örgütlenme yürüten Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (Şeker-İş) yönetici ve örgütlenme uzmanlarına, Bakırköy 2. Aile Mahkemesi tarafından, 15 gün işyerine yaklaşmama tedbir kararı verildi. Sendikal anlaşmazlıklarda Aile Mahkemesinin böyle bir karar verme yetkisi yok. Alınan karar işçiler örgütsüz olduğunda patronların ne kadar pervasızlaşabileceğinin bir örneğini gösteriyor.
Birçok işyerinde patronlar sendikalaşmayı engellemek için çok çeşitli girişimlerde bulunurlar. İşten atma saldırıları, ücretsiz izinler, öncü işçilerin ve sendikanın karalanmaya çalışılması, mobbing, korkutma… İşçiler bu saldırılara ancak örgütlülükleri ve dayanışmaları oranında karşı durabilirler. İşçilerin örgütsüzlüğü durumunda ise patronlar hukuk ve engel tanımaz biçimde sendikalaşmanın önünde durmaya çalışırlar. Elvan Gıda’da yaşananlar ise bu sınır tanımazlığın bir örneği.
İşyerine yaklaşmama kararı verilen Şeker-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Ercan Doğru yaşanan süreci şöyle anlatıyor: “Elvan Gıda’nın Eskişehir’de bir, Sakarya’da bir İstanbul Küçükçekmece ve Yenibosna’da iki fabrikası var. Toplam 3 bin işçi çalışıyor. Biz bu işyerinde işçilerin Anayasal hakkı olan örgütlenme hakkını engelleyen bir işveren ile karşılaştık. Aynı anda bütün işyerlerinde örgütlenmeye başladık.” Doğru, Mart ayı sonlarında Küçükçekmece’deki fabrikada faaliyet yürütürken patronla aralarında tartışma yaşandığını, olayın polise ve savcılığa intikal ettiğini dile getiriyor. Savcılık tarafından işçilerin sendikal hakkını engellemekten dolayı işverene ve iki güvenlik görevlisine dava açılmış. Bunun ardından Elvan Gıda patronu sendika uzmanlarını uzaklaştırmak için Bakırköy 1. Aile Mahkemesine başvurmuş. Bu mahkeme “bizim konumuz değil” diyerek davayı kabul etmemiş. Fakat nasıl olduysa ardından başvurduğu Bakırköy 2. Aile Mahkemesi 5 Haziranda sendikanın Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve iki örgütlenme uzmanı hakkında 15 gün süreyle işyerine yaklaşmama kararı çıkarmış.
Aile Mahkemesi bu karara dayanak olarak 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 5. maddesini gösteriyor. Konunun tarafları ise işçi sendikası ve işveren! Aile Mahkemeleri, aile hukukundan doğan dava ve işleri görmek üzere kurulmuş mahkemelerdir. Bu durumda Aile Mahkemesinin davaya bakma ve konuyla ilgili karar verme yetkisi yoktur. Kaldı ki işçiler sendikalaşmakta özgürdürler. Herhangi bir işçi sendikaya üye olduğu için işten atılamayacağı gibi sendika uzmanlarının da işçiler arasında faaliyet göstermesi ve örgütlenmesinde yasal olarak hiçbir engel yoktur. Ancak işçi sınıfının örgütsüz olduğu ve toplumsal duyarlılığın zayıf olduğu koşullarda patronlar bu ülkede diledikleri gibi at koşturuyorlar. Patron hiçbir alakası olmadığı halde aile mahkemesine başvurmakta, patron vekili avukat bunu savunmakta, mahkeme ilgisi olmayan bir konuda karar vermekte hiçbir beis görmüyor. Üstelik işin bir de şu tarafı var: 6284 Sayılı Kanunun varlığına rağmen her gün kadınlar şiddet görüyor, öldürülüyor. Mahkemeler bunu önleme yönünde kararlar vermezken patron ve sendika arasındaki anlaşmazlıklara karışıyor!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Ocak ayında açıkladığı verilere göre Türkiye’de 16 milyon 163 bin 54 kayıtlı işçi var. Sendikaya üye olan işçilerin oranı ise yalnızca yüzde 14,42. Sendikalaşmanın önünde yeterince engel varken ve sendikalaşma oranı bu kadar düşükken örgütlülüğe saldırılar görüldüğü gibi yeni ve şaşırtıcı örneklerle büyüyor. İşçiler olarak birlik ve dayanışmamızı güçlendirip bu saldırılara karşı koymazsak patronların pervasızlığı daha da artacak! Onları engellemenin tek yolu işçi sınıfı olarak örgütlülüğümüzü büyütmektir.
- Kamu Emekçileri ve Belediye İşçilerinden Eylemler
- Tez-Koop-İş’ten Çalışma Bakanlığı Önünde Eylem
- TPI Compozit’te Grev Başladı
- Emek Örgütlerinden Çalık Holding Önünde Eylem
- Emekçiler Baskılara ve Hak Kayıplarına Karşı Mücadele Ediyor
- TÜPRAŞ İşçileri Sefalet Zammını Kabul Etmiyor
- İzmir’den Kocaeli’ye İşçiler Grev Diyor
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Belediye İşçileri Sendikal Baskılara, İşten Atma Saldırısına, Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Eğitim Sen: “Öğretmenler Sizin Projeniz Değil! Sürgüne Hayır!”
- Belediyelerde Grev Sesleri Yükseliyor
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- “Tutuklu Öğrencileri Serbest Bırakın” Eylemleri
- DİSK: “Emeğimiz, Haklarımız, Geleceğimiz ve Demokrasi İçin Ayaktayız”
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Sağlık Çalışanları Tıp Bayramında İş Bıraktı
- Tersane ve Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Metal İşçisi “Grev”, Belediye İşçisi “Ücret Gaspına Hayır” Dedi
- İstanbul’da Enerji, İzmir’de Tütün, Ankara’da Maden İşçileri Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...
- Bugün size, belki de her gün karşılaştığımız ama çoğu zaman duyulmayan, görmezden gelinen bir gerçeği anlatmak istiyorum. İstanbul’da ya da herhangi bir şehirde üniversite öğrencisi olmak, giderek zorlaşıyor. Hele de bu ekonomik şartlarda…
- İbni Sina Üniversite Hastanesinde çalışan SES ve Dev Sağlık-İş üyesi işçiler, yetersiz yemek, su ve hijyen koşullarına karşı 16 Nisanda üç gün süren yemekhane boykotu yaptı. Genel-İş Sendikasının örgütlü olduğu İzmir’in ilçe belediyelerinde işçiler...
- Kardeşlerim, ben emekli bir işçiyim. Bu yıl da UİD-DER’le 1 Mayıs kortejinde yürüdüm. Bahtiyarım. Bir sene ayağım kırıldığından 1 Mayıs’a katılamamıştım. Yaşım itibariyle, onca mitinglere katıldım, başka kortejlerde yürüdüm, ama her defasında UİD-...
- Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu TPI Compozit fabrikalarında yaklaşık 2300 işçi, 13 Mayısta greve çıktı. Çoğunluğu Menemen’de, bir bölümü de Çiğli Sasalı’da çalışan işçiler, İzmir Serbest Bölgede (İZBAŞ) uygulanan grev yasağı nedeniyle, greve...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Bu mektubu yazmama bir grevci işçinin sorusu vesile oldu. TPI Composit grevinde bir işçi kardeşimiz, “Abi, sen deneyimli bir işçiye benziyorsun. Sence grevi nasıl sürdürmeliyiz?” diye sormuştu. Pek çok kez grev yaşamış,...
- UİD-DER’li işçiler, 19 Mayısta Portakal Plastik ve Porvil Çatı işçilerini grevlerinin 13. gününde ziyaret etti.
- Filistin halkıyla dayanışmayı ve emperyalist savaş karşıtı mücadeleyi büyütmek üzere sayısız protesto ve işyeri eylemleri düzenleyen İngiltereli işçi ve emekçiler 27. kez ulusal gösteri gününde bir araya geldi. Ülkenin dört bir yanından başkent...
- Felsefe yapmak, olgular, olaylar, süreçler, varlıklar üzerine düşünce üretmektir, neden ve sonuçlar üzerine düşünmektir, sormaktır, açıklama getirmektir. Ama sıradan insanlar, mesela örgütsüz işçiler gerçek manada düşünmeyi, düşünce üretmeyi...