Buradasınız
Şırnak’taki İş Cinayetinde Sorumlu Yok

17 Ekimde Şırnak’ta kömür ocağında yaşanan iş Cinayetinde 8 işçiden 7’si hayatını yitirmişti. Ağır yaralanan bir işçinin ise yoğun bakımda tedavisi sürüyordu. 22 Ekimde tedavisi süren işçi de yaşamını kaybetti. İşçilere mezar olan madende olayın sorumluları suçu birbirilerine atıyorlar. Devlet de, şirket de suçu üstünden atmaya çalışıyor.
İşçilerin ölümünün ardından birbiri ardına açıklamalar yapıldı, haberler çıktı. “Kömür ocağı kaçak işletiliyordu, yok şu yıl kapatılmıştı” diye. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ise konuyla ilgili olarak şöyle bir açıklama yapmıştı: “Şırnak’ta meydana gelen kazanın olduğu maden sahası, işletme ve iş güvenliği riski barındırdığı için MİGEM (Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü) tarafından 2013 yılında faaliyete durdurulmuş bir sahadır. Kazanın meydana geldiği saha için MİGEM tarafından verilmiş çalışma ruhsatı söz konusu değildir. Yapılan işlem kaçak işlemdir.” Fakat basına da yansıyan resmi belgelere göre madenin kaçak olmasına rağmen ihaleye çıkarıldığı ve kiraya verildiği ortaya çıktı. Hükümet madenin kaçak olduğuyla ilgili olarak olayın üstünü örtmeye çalışsa da ortaya çıkan resmi belgelere göre durum hiç de öyle değil.
Resmi Gazetede madenle ilgili yayınlanan ihale ilanı ve TMMOB Maden Mühendisleri Odasından alınan bilgilere göre madenin kaçak olduğu ve 2013 yılında kapatıldığına dair yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Resmi Gazetede yayınlanan belgeye göre kömür ocağı Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) tarafından 2505 (S16399) ruhsat numarası ile üç firmadan oluşan bir rödovans sözleşmesi ile ihale edilmiş. Mart 2017’de yapılan son ihale ile özel bir firmaya kiralanmış. Kaçak olan maden nasıl ihale ile kiralanabilir?
Üstelik TMMOB Maden Mühendisleri Odasının açıklamalarına ve işçilerle yapılan görüşmelere göre bölgede çıkarılan kömürlerin TKİ’nin kantarlarından geçerek çevredeki işyerlerinde ve kamu kuruluşlarında kullanıldığı belirtiliyor. Ayrıca “kaçak” diye belirtilen ocaktan çıkarılan kömürün Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla yoksul işçi ve emekçilere, okullara dağıtıldığı da belirtilmekte.
Tüm bunlar kömür ocağının kaçak olmadığını ancak “kaçak” denilerek olayın üstünün örtülmeye çalışıldığını gösteriyor. Kaldı ki madenin kaçak olması devletin sorumluluğunu azaltmaz. İşçiler yerin metrelerce altında hiçbir önlem alınmadan çalıştırılıp ölüme gönderilirken sorumlular üç maymunu oynuyor. Patronlar kâr uğruna işçilerin canlarını hiçe sayıyorlar. Ne patronlar ne de onların hükümeti işçinin can güvenliğini korumaz. İşçileri koruyacak olan onların örgütlü mücadelesidir.
Çürümüş Bir Tablo: Kapitalizm!
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...