Buradasınız
Sorunlarımıza Duyarlı Olmanın Yolu UİD-DER’de Örgütlenmekten Geçer
Tuzla’dan bir işçi

Ben Arap ülkelerine sakız ihraç eden UNİGUM fabrikasında çalışmaktaydım. Çalışmaktaydım diyorum çünkü kısa bir süre önce işten çıkarıldım. Sizlerle hem çıkarılma sebebimi hem de çalıştığımız koşulları paylaşmak istiyorum. Bizler, üç vardiya şeklinde çalışıyorduk. Yemek saatlerimiz yarım saat idi. Bu yarım saatin içinde sırayı aşıp yemek yememiz ve dinlememiz gerekiyordu. Çalışma saatimiz içindeki tek molamız da bu yemek saati olduğu için yemeklerimiz boğazımıza diziliyordu. Dinlenme süremiz çok kısa olduğu için yaşadığımız sorunlarımızı dahi konuşamıyorduk. Bu yüzden işçi arkadaşlarımız ne kendi sorunlarına ne de birbirlerinin sorunlarına duyarlılık gösteriyordu. Çalıştığım bu kısacık sürede bunları düşünürken hamur dairesi ve depo bölümünde işe girişimden birkaç ay önce sendikalaşma süreci başlatıldığını öğrendim. Ben zarf bölümünde çalıştığım için daha geç duydum. Çalıştığım bölümün tamamı kadın işçilerden oluşuyordu. Sendikalaşma sürecini başlatanların tamamı ise erkek işçilerden oluşuyordu. Ben de duyduğum andan itibaren çalışan arkadaşlarımın neler düşündüğünü merak edip sohbetlerimizde sendika üzerine konuşmaya çalışıyordum. İşçi arkadaşlarımızın bazıları sohbetlerimizde kendi çıkarlarını değil patronun çıkarlarını savunuyorlardı. Bir kısmı ise söylenilenlerin doğru olduğunu ama yaşının geçtiğini ve başka fabrikada iş bulamayacağından dolayı işten atılma korkusunu dile getiriyordu. Bizler birlik olabilirsek eğer bu bakış açısını da yıkabiliriz. Ama çalıştığım bölüm dâhil olmak üzere birçok bölümde gruplaşmalar vardı. Bu yüzden kimse kimseye güvenmiyordu. Ben tüm bu sorunların üzerine konuşmaya başlamıştım ki deneme süremin dolmasına birkaç gün kala işten çıkarıldım.
Gerekçeleri işimi iyi yapamadığımdı. Lakin asıl neden bu değildi. Beni, kendi sorunlarımızı konuştuğum için işten çıkardılar. UİD-DER ile tanışmadan önce ben de birlik olmanın ve sorunlarımızı birlikte çözmenin gerekliliğini bilmiyordum. Bunu görmemi sağlayan UİD-DER’li bir ablamdı. Herhangi bir işte çalışalım ya da çalışmayalım arkadaşlarımızın güvenini kazanıp onları UİD-DER ile tanıştıralım. Ancak bu yolla bilinçlenebiliriz. Çalışmalara katıldıkça değişiyoruz, gelişiyoruz. Sorunlarımızı hep birlikte çözebiliriz. Bu yüzden UİD-DER’de örgütlenelim.
UİD-DER İşçi Ailelerinin Yanında
Gedik Kaynak’ta Neler Oluyor?
- Susup Sıranın Bize Gelmesini Beklersek Kazanamayız!
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...