Buradasınız
Sri Lanka’da Emekçilerin İsyanı Düzeni Sarsıyor
Hint okyanusunda, Hindistan’ın güneydoğusunda bulunan bir ada ülkesi olan Sri Lanka’da işçi sınıfı ve emekçiler Mart ayından bu yana büyük bir isyan dalgası yükseltmiş durumda. Açlığa mahkûm edilen, talepleri yok sayılan, öfkeleri bastırılmak istenen Sri Lankalı işçi ve emekçiler ülkenin dört bir yanından başkent Kolombo’ya akarak sarayını bastıkları Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa’nın kaçmasını, Başbakan Ranil Wickremesinghe’nin istifa etmesini sağladılar.
2022 başından bu yana iflasın eşiğinde olan ülkede ekonomik kriz, iktidarın işçi-emekçi düşmanı politikaları, artan IMF borçları ve Rusya-Ukrayna savaşının doğurduğu sonuçlar nedeniyle kıtlık baş göstermişti. Büyüyen yoksulluk astronomik biçimde artan gıda ve akaryakıt fiyatlarıyla, market raflarında ürün, eczane raflarında ilaç, mutfaklarda yemek pişirmeye elektrik ve gaz bulunamaz hale gelmesiyle, günde 13 saate varan elektrik kesintileriyle birleşmiş, adeta hayatı durdurmuştu. 31 Martta başkanlık sarayı önünde gerçekleştirilen eylemlerden sonra iktidar sokağa çıkma yasakları ilan ederek emekçilerin öfkesini bastırmak istemiş ama Sri Lankalı emekçilerin öfkesi daha da büyümüştü. Mart ve Nisan boyunca çağrısını ülkenin sol koalisyon partisi Ulusal Halkın Gücü Partisi NPP’nin, sendikaların, meslek örgütlerinin yaptığı mitinglere yüzbinlerce, milyonlarca emekçi katılmış, Mayıs ayında büyük genel grevler gerçekleştirilmişti.
Bu mücadele neticesinde önce 26 bakan, ardından Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa’nın kardeşi olan Başbakan Mahinda Rajapaksa istifa etti. Ama halk bu kadarla yetinmedi. Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa’ya “Gota Defol” diye haykırmaya devam etti. Rajapaksa ise halkı “terörist” olmakla suçlamaya ve baskıyı arttırmaya devam etti. Ancak haklı isyanları iyice büyüyen, sabırları iyice taşan emekçiler, 9 Temmuzda Başbakan Ranil Wickremesinghe’nin başkent Kolombo’daki konutunu ateşe verdiler ve devlet başkanlığı sarayını kuşatarak ele geçirdiler. Milyonlarca emekçi saraya yürürken istifa etmeyi kabul ettiğini açıklayan Rajapaksa emekçilerin öfkesinden kurtulmak için sarayı terk etti.
NOW - Protesters storm the presidential palace in Sri Lanka's capital.pic.twitter.com/Wv6oQ10kBQ
— Disclose.tv (@disclosetv) July 9, 2022
Muhalefet partilerinin liderleri ve milletvekilleri bir an önce işçi ve emekçileri evlerine göndermek ve isyanı sona erdirmek istiyorlar, yeni bir hükümet kurmayı vaat ediyorlar. Genel Kurmay Başkanı Shavendra Silva da “hukuk ve düzenin korunması için halktan destek” istediklerini ileri sürüyor. Ancak işçi ve emekçiler başkanlık sarayını terk etmeyi, evlerine dönmeyi reddediyorlar. Ülkenin dört bir yanında eylemlere devam ediyorlar. Çünkü korunmak istenen “hukuk ve düzenin” sömürü ve zulüm düzeni olduğunu, kurulacak hükümetin sorunları çözmeyeceğini öyle ya da böyle biliyorlar. Henüz hiçbir taleplerinin kabul edilmediğini, ne devlet başkanı ne de başbakanın resmi olarak istifa etmediğini belirtiyorlar. Bir yandan bir zamanlar destek verip iktidara taşıdıkları, ama tüm yetkileri elinde toplayıp ülkeyi diktatörlükle yöneten, halkı açlığa sürükleyen Rajapaksa’nın istifasını kutlarken, öte yandan daha fazlası için mücadeleye hazır olduklarını vurguluyorlar.
İsyanı sürdüren işçi ve emekçiler “tüm iktidar halka” diye haykırıyorlar. Açlığın, yoksulluğun, sömürünün, yolsuzluğun, yozlaşmanın son bulduğu bir düzen talep ediyorlar. Gerçek bir demokrasi ve eşitlik talep ediyorlar. Kendilerine yaşatılan acıların, eylemlerde öldürülen sınıf kardeşlerinin hesabını sormak istiyorlar. Zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan bu düzenin yıkılmasını istiyorlar.
Sri Lanka’da yaşananlar kapitalist sistemin nasıl bir çıkışsızlık içinde olduğunu, insanlığa felaketlerden, acılardan başka bir şey getirmediğini kanıtlıyor. İşçi ve emekçilerin aylardır süren isyanıysa kapitalizm altında sorunların çözümü olmadığını ortaya koyuyor. Sri Lanka’dan Ekvador’a emekçiler isyandalar. Arnavutluk’ta kitle hareketi büyüyor. Tüm dünyada sorunlar bir yumağa dönüşmüş durumda ve kapitalizm altında bu sorunların bir çözümü yok! Tüm bunlar dünya işçi sınıfının bir işçi devrimine ihtiyacı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
- Yunanistan’da Genel Grev
- İngiltere’de On binler Yeniden Meydanlarda: “İsrail’i Silahlandırmaya Son!”
- Japonya’da Liman İşçileri ABD Savaş Donanmasına Karşı Greve Çıktı
- Filistin Halkıyla Dayanışma ve Savaş Karşıtı Protestolar Devam Ediyor
- Dünya İşçileri Saldırılara, Baskı ve Zorbalığa Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Almanya’da Grev Dalgası da Grev Hakkına Yönelik Saldırılar da Büyüyor
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Barış ve Adalet Yürüyüşümüzü Durduramayacaklar!
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Meksika’dan ABD’ye Büyük Göçmen Yürüyüşü: “Suçlu Değil Uluslararası İşçileriz!”
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...