Buradasınız
Türkiye İşçi Sınıfı da Sesini Yükseltti
Gazi Mahallesinden bir metal işçisi

Kapitalizmin krizi tüm dünyada etkilerini gösterirken işçiler de Avrupa’da, Asya’da, Amerika’da, kısacası tüm dünyada çeşitli eylemlerle tepkilerini yükseltiyorlar. Krizin faturasının, işsizlik, yoksulluk, zam olup işçilere çıkarılmasına karşı çıkıyorlar. İşte dünya işçi sınıfının sesine Türkiye işçi sınıfı da 29 Kasımda Ankara’da on binlerle meydana çıkarak düzenlediği mitingle ses kattı. Çünkü kriz patronlar ve onların temsilcilerinin söylediği gibi bizi teğet geçmedi ve krizin faturası bize ödetilmeye başlandı. İşte bu miting bu haksızlığa ilk kitlesel karşı çıkıştı. Evet! Şu görüldü ki, krizin faturasını ödemek istemeyenler, gelişigüzel işten atılmak istemeyenler, zamlara sessiz kalmak istemeyenler artık mırıldanmayı, kendi kendine söylenmeyi bırakıp, bu haksızlığa meydanlarda karşı çıkıyorlar.
“Krizin Faturası Patronlara”, “Bu Kriz Bizim Değil” diyen on binler, Ankara’da, krizle birlikte artan zamların geri çekilmesini, işten atılmaların durdurulmasını ve sağlık, eğitim, ulaşım gibi temel ihtiyaçların ücretsiz karşılanmasını talep etti. İşçi sınıfının sesine ses katmak ve haklı taleplerimizi haykırmak için biz de UİD-DER’li işçiler olarak alanda yerimizi aldık. Krizin bizim krizimiz olmadığını ve faturasını da ödemeyeceğimizi sloganlarımızla dile getirdik. Bir kez daha işçi sınıfının sorunlarının ve taleplerinin ne kadar ortak olduğu görüldü bu mitingde. Kriz bu gerçeği tüm işçilere şimdi daha net bir şekilde göstermeye başlıyor. Çünkü krizin tüm işçileri etkilediği artık su götürmez bir gerçek. Biz de bunu bilerek alanda şu slogana ses kattık: “KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEPBERABER YA HİÇBİRİMİZ!”
Evet! Türkiye işçi sınıfı da krize karşı sesini yükseltti, Ankara’daki soğuk havaya ve patronların tüm yalanlarına rağmen. Biz işçiler için kader deyip boyun eğmenin yanlışlığı ortada. Kâra dayalı bir sistem olan kapitalizm bize ancak bu katlanılmaz hayatı sunuyor. Buna karşılık işçi sınıfının ortak sorunlarına birleşerek ortak çözümler bulabileceği tarihteki ve günümüzdeki örnekleriyle sabittir. İşte şimdi mırıldanmayı bırakıp sesimizi yükseltmenin, mücadele etmenin, on binlere yüz binler katmanın zamanıdır. BİRLEŞEN İŞÇİLER YENİLMEZLER!
Hanmen’de İşçi Çıkarmalar Devam Ediyor
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/