Buradasınız
Taksim’de Birleşik ve Kitlesel 1 Mayıs Coşkusu!

İstanbul Taksim Meydanı’nda yapılan 1 Mayıs mitingine yaklaşık 200 bin kişi katıldı. 1978’den sonra ilk kez işçi sınıfına açılan Taksim Meydanı'nın yanı sıra, meydana bağlanan ana caddeler ve sokaklar da emekçi kitlelerin sloganlarıyla inledi. İşçiler sabahın erken saatlerinde Taksim’e giden güzergâhlarda toplanmaya başladılar. DİSK ve KESK öncülüğündeki kol Mecidiyeköy-Şişli’den, Türk-İş’in öncülüğündeki kol Unkapanı Köprüsü girişinden, Hak-İş öncülüğündeki kol da Dolmabahçe’den yürüyüşe başladı. Kilometrelerce uzunluktaki yolu dolduran kortejler rengârenkti. İnsanlar heyecanlı ve umutluydu. Şarkılar söyleniyor, flamalar sallanıyor ve sloganlar atılıyordu. Türk-İş tarafındaki kortejler Unkapanı Köprüsü üzerinden geçerken çok güzel bir görüntü oluşturdular. Mecidiyeköy-Şişli güzergâhında ise yer kırmızı gök maviydi. Taksim’e akan on binlerin coşkusu masmavi göğe yükseliyordu. 1 Mayıs’ın birleşik ve kitlesel kutlanması işçi sınıfına birlikten doğan gücünü hatırlattı ve moral verdi.
Tekel işçileri kürsüye çıktı, bürokratlar kaçtı!
Kitleler alana girerken program başladı. Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu’nun konuşması sırasında Tekel işçileri müdahale ettiler ve Kumlu’yu konuşturmadılar. Tekel işçileri “Kumlu istifa” diye slogan attılar. Kumlu ise, işçilere, “neden geldiniz buraya?” diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine işçiler kürsüye yürüdüler, flama sopalarını kürsüye fırlattılar. İşçilerin kürsüye yürümesiyle sendika bürokratları kürsüden kaçarken, Kumlu AKM binasına sığındı. Tekel işçilerinin alandaki kitleye seslenmemesi için kürsüdeki ses sistemi devre dışı bırakıldı. Kumlu’nun konuşturulmaması üzerine programa müzik dinletisiyle devam edildi ve ilerleyen dakikalarda DİSK Başkanı Süleyman Çelebi ile KESK Başkanı Sami Evren birer konuşma yaptılar.
Bürokratlar işçileri alandan kaçırdılar!
Sendikaların tepesine çöreklenen bürokratlar uğursuz rollerini, işçi kitlelerinin bu büyük buluşmasında da oynadılar. Krizle birlikte işçi sınıfına dönük saldırılar daha da artmasına, sosyal kazanımlar ortadan kaldırılmasına, bir milyondan fazla işçinin işten atılmasına, açlık ve yoksulluk koşulları ağırlaşmasına rağmen, sendikalar işçileri 1 Mayıs’ta alanlara getirmek için anlamlı sayılabilecek bir çalışma yapmadılar. Üstelik de bu 1 Mayıs Taksim’deydi ve miting Marmara düzeyinde yapılıyordu. Buna rağmen sendikalar diğer mitinglerin çok üzerinde bir kitleselliğe ulaşamadılar. Sendika bürokratları işçi kitlelerini 1 Mayıs’a taşımadıkları gibi, 1 Mayıs’a sendikalarla gelen işçileri de her zamanki tutumlarını takınarak erkenden alandan uzaklaştırdılar. DİSK ve KESK’in arkasında yer alan sosyalist örgütlerin kortejleri henüz yeni alana girmeye başlamışken, sendika bürokratları yavaş yavaş işçileri alandan çıkartmaya başladılar. Oysa bu kolda alana girmeyi bekleyen on binlerce kişi vardı ve kortejlerin alana girmesi son bulduğunda sendikaların neredeyse tümü alanı terk etmiş bulunuyordu.
Örgütlü, disiplinli, kıpkızıl ve coşkulu: UİD-DER!
Şişli kolunda yürüyen UİD-DER, örgütlü ve disiplinli duruşu, renkli korteji ve coşkusuyla dikkatleri üzerine çekti. Haftalar öncesinden fabrikalarda, işyerlerinde, işçi semtlerinde başlattığımız çalışma meyvesini verdi. UİD-DER’in afişinde yer alan Fabrikalardan Alanlara sloganı tam anlamıyla karşılığını buldu: Metal, deri, matbaa, tersane, ayakkabı, tekstil, hizmet, sağlık, eğitim, petrokimya, nakliyat-kargo vb. sektörlerden yüzlerce işçi ve işçi ailesi UİD-DER’in kortejinde saf tuttu. Ayrıca Akkardan ve Alesta direnişçileri de UİD-DER kortejinde yerlerini aldılar ve sınıf dayanışmasına güç verdiler.
Sabahın erken saatlerinde UİD-DER temsilciliklerinde buluşan işçilerin heyecanı ve coşkusu görülmeye değerdi. Otobüslerin içinde önemli konuşmalar yapıldı. Yürüyüşün nerede başlayacağı, nasıl yürüneceği, disiplinin nasıl sağlanacağı, 1 Mayıs’ın tarihsel önemi ve bugünkü anlamı üzerine bilgiler verildi. Alanda atılacak sloganlar tek tek prova edildi ve marşlar söylendi. Yani UİD-DER kortejinde yürüyen işçiler alana gelmeden önce bir kez de otobüslerde örgütlendiler, böylece yürüyüşe her açıdan diri başlayan bir kortej oluştu. UİD-DER’in korteji yürüyüş boyunca da alanda da bir an olsun disiplinini ve coşkusunu kaybetmedi. Örgütlü, disiplinli, kıpkızıl ve coşkulu UİD-DER korteji Şişli’den yürüyerek Taksim Meydanı’na çıktı.
Geçtiği her güzergâhta gözleri üzerine çeken UİD-DER kortejinde, sermayenin saldırılarına dur diyen ve işçi sınıfının taleplerini dile getiren sloganlar atıldı. Kortejin en önünde çeşitli sektörlerden genç işçiler kendi iş kıyafetlerini giyerek yürüdüler ve işçi sınıfının acil taleplerini dile getiren dövizler taşıdılar. Taşınan dövizlerin yanı sıra, UİD-DER kortejinde şu sloganlar atıldı: “Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Sosyalizm”, “Kapitalist Sistemi Yıkacağız Sınıfsız Bir Dünya Kuracağız”, “UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor”, “Açlık Savaş Faşizm İşte Kapitalizm”, “Milyonlar Aç, Milyonlar İşsiz, İşte Kapitalist Sisteminiz”, “TÜSİAD, IMF, Kahrolsun Sermaye”, “Kriz-Savaş-İşsizlik, Çözüm İşçi İktidarında”, "Ulusalcı Değil Enternasyonalistiz”, “Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin”, “Kürtlere Özgürlük Kurdara Azadî”, “Sendikal Siyasal Baskılara Son”, “Bütün İşsizlere İş, İş Günü Kısaltılsın”, “Tüm Çalışanlara İş Güvencesi”, “Parasız Eğitim, Parasız Sağlık, Parasız Konut, Parasız Ulaşım”, “Krizin Faturası Patronlara!”
UİD-DER korteji Şişli caddelerinde ilerlerken birçok emekçi kim olduğumuzu, derneğimizin ne zaman kurulduğunu sorup hayranlığını dile getirdi. Birçoğu ise izin aldıktan sonra kortejimize katıldı, işçi sınıfının disiplinine ve coşkusuna ortak oldu.
Saatlerce bekledikten ve uzun bir yol kat ettikten sonra alana girdiğimizde de sloganlarımız devam etti. Grup Yorum’un söylediği türküler eşliğinde tüm coşkumuzla halaylar çektik ve on binlerce sınıf kardeşimizle bir arada olmanın tarifsiz mutluluğunu yaşadık. UİD-DER korteji miting bittikten sonra da disiplinini ve coşkusunu bir an bile kaybetmedi. Taksim’den Şişli Meydanı’na kadar UİD-DER, “Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin” pankartı açarak kortej halinde yürüdü. Sloganlar haykırıldı ve devrimci marşlar söylendi. UİD-DER kortejinin marşları ve sloganları çın çın ötüyor, çevredeki insanların, dönüş yolundaki işçilerin ve Kürt emekçilerinin ilgisini üzerine çekiyor ve güneşli gökyüzüne yükseliyordu. Çevreden gelen yoğun ilgi, “Sabahın Bir Sahibi Var, Sorarlar Bir Gün Sorarlar” şarkısı söylenirken, yaşanan duygusal ortamla daha da arttı. Coşkulu ve duygu dolu yürüyüş Şişli Camiinin önünde sona erdi. UİD-DER kitlesi geldiği gibi, örgütlü bir şekilde otobüslere bindi ve söylenen marşlarla dönüş yoluna koyuldu. Kulaklarda ise şu seda kaldı:
Sabahın bir sahibi var
Sorarlar bir gün sorarlar
Biter bu dertler acılar
Sararlar bir gün sararlar!
Son Eklenenler
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...