Buradasınız
Taşeron İşçilerin Yanlış Hesabı
Gebze’den işsiz bir işçi
Yaşanan son ekonomik krizden Türkiye’deki yüz binlerce işçi gibi ben de etkilendim. Çalıştığım koca fabrika kapandı ve işsiz kaldım. Geçtiğimiz ay bir arkadaşımla birlikte çatı işleri yapan bir taşeronun yanında fabrika çatısı inşaatında çalıştık. Öncelikle aldığımız yevmiye miktarını söylemekle lafa başlayalım. Biz, taşeronla günlük 40 TL ücrete anlaştık. İşimiz ortalama bir ay sürecekti. Çalıştığımız gün üzerinden hesapladığımızda kişi başına yaklaşık alacağımız para 900 TL civarıydı. Bu zamana göre iyi para. Aynı dönemde yaklaşık 20 kişinin çalıştığı bir atölyede işe başlayan bir başka arkadaşımızın maaşı ise 600 TL’ydi. Bu arkadaşımızın günlüğünü hesapladığımızda 20 TL’ye geldiğini gördük. Tabii biraz da takıldık arkadaşımıza. Fakat alacağımız ücret hiç göründüğü gibi çıkmadı. Bu çalışma sırasında yaşadıklarımız bize nasıl bir yanlış hesap içinde olduğumuzu öğretti.
İlk olarak arkadaşımızın sigortası vardı, bizim ise yoktu. Bir işçinin sigorta maliyetinin ortalama 250 TL olduğunu düşünürsek kazancımız olan 900 liradan bu parayı düştüğümüzde, alacağımız para otomatikman 650 liraya düşer. Unutmadan hatırlatayım, böyle bir dönemde rahatsızlandığımızda, hastalandığımızda masraflar tabiî ki bizim cebimizden çıkacak. Ayrıca arkadaşımızın servisi varken biz işe gitmek için yol parasını cebimizden veriyorduk. Ortalama 100 TL de yol parasını düştüğümüzde kaldı 550 TL. Gelelim bir de yemek konusuna. Atölyede çalışan arkadaşımıza her öğlen yemek gelmekte ve bunun için para ödememekte. Demek ki aldığımız ücretten bir de yemek parası düşeceğiz. Bir ay boyunca ortalama 100 TL harcadığımızı düşündüğümüzde elimizde kalan para 450 TL’ye kadar indi, o da alabilirsen. Çalıştığımız sırada parça parça olarak alacağımız ücretin yaklaşık yarısını alabildik. Geri kalanı için 3 haftadır uğraşıyoruz, sürekli telefon ederek paramızı almaya çalışıyoruz. Korkmayın kontör parasını düşmeyeceğim! Taşeron işçilerin bu tip hesaplarının ne kadar yanlış olduğunu zaten anlattığım tablo açık bir şekilde gösteriyor. 900 TL alacağını zanneden taşeron işçi aslında 450 TL alıyor. Asgari ücretin bile altında!
Her açıdan bakıldığında taşeron bir şirkette işçi olarak günlük yevmiye usulü çalışmanın bize orta veya uzun vadede bir getirisi yok, hatta daha çok götürüsü var. Taşeron şirketlerde çalışan işçiler patronlar tarafından tam bir kumpasın içine itiliyorlar. Patronlar sınıfının biz işçiler arasında ayrımı körüklemek için yaptığı türlü dalavereleri ancak örgütlenerek ve mücadeleye atılarak boşa çıkartabiliriz.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
Konveyör’de Kısa Çalışma Ödeneği
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...