Buradasınız
UİD-DER İşçi Tiyatrosu 15-16 Haziran’ı Sahneye Taşıdı
Kartal’dan UİD-DER üyesi bir işçi
Geçtiğimiz günlerde derneğimizin işçi tiyatrosunun hazırladığı bir tiyatro oyununu hep beraber izledik. Haftalar öncesinden, oyunun konusunun, 15-16 Haziran 1970’te işçilerin DİSK’in kapanmaması için yaptıkları direniş olduğunu öğrendik. Hepimiz hazırlıklara başladık. Tiyatro gurubundaki arkadaşlar işten çıkar çıkmaz provalara koştu, kimimiz kostümlerle, kimimiz sahnenin dekorlarıyla, kimimiz perdenin resimleriyle ilgilendik. Herkes yeteneğine göre bir şeyler yaptı. 15-16 Haziran direnişini bizlere miras olarak bırakanlara yakışır bir tiyatro olması için herkes elinden gelenin fazlasını yaptı.
Tüm bu hazırlıklar sürerken yapmamız gereken en önemli şeyi unutmadık. Ulaşabildiğimiz tüm arkadaşlarımızı bu oyuna davet ettik. Oyunu hep birlikte izleyip, o günleri hep beraber tekrar yaşadık. Bunun için önce kendi çalıştığım fabrikadan başladım. Sonra eski iş arkadaşlarımı (patronlar artık öyle uzun yıllar çalıştırmayıp işten çıkardıkları için bizlerin birçok eski iş arkadaşı oluyor), ulaşabildiğim herkesi davet ettim. Gücümüz birliğimizden geliyordu, 15-16 Haziran’da direnenler bize bunu öğretmişti. Dernekteki arkadaşlarla fabrikalara gittik. İş çıkış saatlerinde hem derneğimizin bültenini dağıttık, hem de tiyatromuzu anlatıp davet ettik. Bu fabrikalar arasında DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu ABB, Anadolu Motor, Teksif’in örgütlü olduğu Diktaş İplik, sendikasız olan Aldağ Soğutma ve Klinger işçileri de vardı. Kurfalı, Başıbüyük ve Gülsuyu mahallelerindeki işçi, emekçi arkadaşlarımıza ulaştık ve onları da davet ettik. Tiyatromuzu izlemek isteyenlerin yanı sıra, çalışacağı için gelemeyeceği halde biletlerimizi dayanışma için alanlar da oldu. Sınıfımızın bu çıkar gözetmeden gerçekleştirdiği dayanışma bizleri daha da kuvvetlendirdi.
Oyunumuzu dopdolu bir salonda izledik. Hep beraber kâh güldük, eğlendik, kâh duygulandık gözlerimiz doldu, kâh coşkulandık. “İşte biz buyuz” dedik. İşçi sınıfının gücünü bir kez daha bu oyunu hazırlayan arkadaşlar sayesinde gördük. Şimdi sıra o gücümüzü tekrar kazanmak için vakit kaybetmeden örgütlenmekte.
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...