Buradasınız
UİD-DER’e Danıştım, Hakkımı Aldım
Kartal’dan bir metal işçisi
Merhaba dostlar,
Ben Kartal’da bir metal fabrikasında çalışan bir işçiydim. Ta ki 1,5 ay önce işten atılıncaya kadar. İş yerinde birçok haksızlık yapılıyordu. Çalışma saatleri uzundu. Maaşlarımız zamanında ödenmiyordu. Fazla mesailerimizi eksik hesaplıyorlardı. Tüm bu haksızlıklara rağmen bizler canla başla çalışıyorduk. İşsiz kalmak kötü bir şey benim için, çünkü iki kızım var. Fakat korktuğum başıma geldi ve patron bir gün üretim maliyetini azaltacağını söyleyerek, önce birkaç arkadaşımı, birkaç gün sonra da beni işten çıkardı. Hiç birimize tazminat ödemedi. Zaten öyle bir alışkanlığı yokmuş. Genellikle işçilere “ben kendi isteğimle istifa ediyorum” diye yazan bir kâğıt imzalatıyormuş. Bu kâğıdı imzalamadım.
Bunu onların yanına bırakmamak için UİD-DER’li arkadaşlarımı aradım. Ne yapabileceğimi ve haklarımı nasıl alabileceğimi sordum. Hemen o akşam, bir UİD-DER’li arkadaşımla görüştüm ve noterden ihtarname çekmek için bir dilekçe hazırladık. İşyerindeki bütün uygunsuzlukları, yasadışı durumları, sigortasız işçi çalıştırıldığını, maaşlarımızın ödenmediğini, sigortanın asgari ücret üzerinden yatırıldığını ve daha birçok konuyu yazdık. Sonunda da ya işe geri almalarını ya da tazminatımı ödemelerini talep ettim. Ertesi sabah, bu dilekçeyi noterde hazırlatarak, işyerine ihtar gönderdim. Sonra işyerine gittim ama beni içeri almadılar. Kapının önünde kalacağımı zaten UİD-DER’li arkadaşım söylemişti bana ve öyle de oldu. Ben de yasal yollara başvurduğumu, bu iş yerinde çok fazla haksızlık olduğunu, bu sorunu çözmelerinin kendi tercihlerine kaldığını söyledim. “Siz bilirsiniz” dedim. Sonra beni içeri almayı ve muhasebe müdürü ile görüştürmeyi kabul ettiler. Muhasebe müdürü ise benim bilinçsiz ve korkak bir işçi olduğumu düşünüyordu. O yüzden hiçbir hak iddia edemeyeceğimi söyleyerek önüme uzattığı kâğıdı imzalamamı emretti. Tanıklarımın ve kanıtlarımın olduğunu söyleyerek kâğıdı hiçbir şekilde imzalamayacağımı, benim istifa etmediğimi, onların beni çıkarttığını söyledim. Patronla görüşmek istediğimi ve o gelinceye kadar da hiçbir yere ayrılmayacağımı söyledim. Ancak o gün patron gelmedi. Ben de ayrılmak zorunda kaldım.
Ertesi gün tekrar işyerine gittim. Bu sefer benim inadımı gören muhasebe müdürü, zannedersem patronun da korkması nedeniyle benimle pazarlık yapmaya başladı. İşsizlik sigortasından faydalanabilmem için 4 günüm eksikti. O günlerimi yatıracaklarını ve işsizlik sigortasından faydalanmam için işlem başlatacaklarını ancak başka hiçbir hakkımı vermeyeceklerini söyledi. Bu arada ihtar ellerine ulaşmıştı. Patron ilk başta “gönderin gitsin, hiçbir alacağı yok” derken, döndü ve tam tersi laflar etmeye başladı.
Yanındaki müdüre dönerek: “Bu kadın 1 senedir bizimle çalışıyor. Kendisini çok severim. Hakkını da yedirtmem. Ben o kadar şerefsiz olamam. Bütün haklarını ödüyoruz, işsizlik sigortasından faydalanması için çıkış tarihini 4 gün sonraya yapıyoruz, 10 günlük maaş da ben kendimden vereceğim” dedi.
Ben normalde bu kadar güçlü olabileceğimi ve haklarımı alabileceğimi düşünmüyordum. Ama UİD-DER’li arkadaşların beni doğru yönlendireceğini biliyordum ve onlara güveniyordum. Onların yönlendirmesiyle hem cesaret kazandım hem de neleri yapabileceğimi görmüş oldum. Tüm haklarımı aldım. Yalnızca kendim için değil o işyerindeki arkadaşlarım için de bir şeyler yapmayı istemiştim. İşyerinde de benden sonra birçok yeni düzenlemeler getirilmiş. Artık işçileri haksız bir biçimde işten çıkartmayacaklarını, çıkartsalar bile “istifa ediyorum” yazılı kâğıdı imzalatmayacaklarını söylemişler. Şimdi işçi çıkartacaklarsa tazminatlarını ödeyerek çıkartıyorlarmış. Muhasebe müdürünün söylediği bir söz vardı: “Bu işyerinin tarihinde bir ilk! Bugüne kadar kimseye tazminat ödemedik. Sen ilksin.” Demek ki UİD-DER’e danışarak, onunla birlikte hareket edersek ve iş yerinde mücadele etmeyi göze alırsak, yılların kötü uygulamalarını değiştirebiliriz. Ben hem kendime hem kızlarıma hem de işçi arkadaşlarıma bir fayda sağlamış oldum. Bence UİD-DER’li olmak bir ayrıcalıktır. İnsanın cesaretini ve kendi gücünü görmesini sağlayan bir güçtür. Teşekkür ederim.
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmen olarak 1 Mayıs coşkusunu bu sene yine UİD-DER ile birlikte yaşadık. Rejimin baskılarının arttığı, işçi ve emekçilerin nefes alamadığı bir dönemde bizler alanlarda taleplerimizi haykırdık, dost...
- Merhabalar. 1 Mayıs öncesinde UİD-DER’in temsilciliklerinde düzenlenen “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” etkinliklerini izleyebilme fırsatı buldum. UİD-DER’li işçi abi ve ablalarımız etkinliklerde şarkılarla,...
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...
- Ticaret Bakanlığı 2 Mayısta İsrail’le ticaretin tamamen durdurulduğunu açıkladı. Bakanlık 9 Nisanda ise ihracatı “kısıtlama” kararı almıştı. 7 Ekimden bu yana kahve zincirlerini, deterjan markalarını boykot çağrıları yapan, fırınlara, bakkallara “...
- Merhaba dostlar. Ben İstanbul’dan bir eğitim işçisiyim. Haftalar öncesinde başlayan coşkumuz, enerjimiz takvimler 1 Mayıs dediğinde zirveye çıktı. 1 Mayıs’ı geride bıraktık ama ben hâlâ çok heyecanlıyım. 1 Mayıs’tan önce kendi kendime düşündüğüm ve...
- Merhaba dostlar, bizler Gebze’de yaşayan genç işçi ve öğrenci gençler olarak geçtiğimiz 1 Mayıs’ta UİD-DER ile mücadele alanlarında yerimizi aldık. Bu sene derneğimizin aldığı ortak karar ile Bursa ve Lüleburgaz’da 1 Mayıs mitinglerine katıldık....
- Hep birlikte çok uzaklara baksak/ Bugünden yarından çok uzaklara/ Geçmişin ve geleceğin en uzak düşüne/ O barış ve kardeşlik çağına/