Buradasınız
UİD-DER’li İşçinin İSG Eğitimi Notları
Havaalanında çalışan bir taşeron işçisi

2003 yılından beri çeşitli işyerlerinde bakım işçisi olarak çalışıyorum. İki yılda bir zorunlu olarak, iş sağlığı ve güvenliği eğitimini birçok defa aldım. İlk zamanlar, eğitimlere sadece zaman geçirmiş ve işyerinin zorunlu tuttuğu bir şeyi yerine getirmiş olmak için giriyordum. Zamanın ilerlemesiyle ve işçiliği biraz daha öğrenmemle ve en önemlisi UİD-DER’le tanışmamla beraber, eğitimlere daha başka bakmaya çalıştım. Gözümün önünde yaşanan her acı olay, geçirdiğim her tecrübeden sonra anlatılanları hatırladım. Sonraki yıllarda aldığım eğitimlerin ardından, yaptığım her işte hataların ne olduğunu hissettim. İşimi daha dikkatli ve daha profesyonelce yaptım. İlk önce emniyetimi alıp sonra işime başladım.
İşyerinde eğitmenler ve eğitimi alan işçiler sadece zaman geçirmek ve mecburiyet gereği giriyorlar eğitimlere. Oysa aslında eğitimler çok önemli. İşçilerin eğitimi çok ciddiye alınmalı ve işçi sağlığı ve güvenliği önlemleriyle beraber hayat kurtarmaya dönük olmalıdır. Bir işçi olarak bize verilen iş güvenliği eğitimlerinde eksik olduğunu tespit ettiğim noktaları ise şöyle sıralayabilirim:
Eğitimler, bölümlere göre verilmiyor, genel kurallar anlatılıyor ve bu genel bilgilerin, dikkat edilmesi gereken şeylerin kısaca üstünden geçmekle yetiniliyor. Bazen hiç eğitim yapılmadığı halde, işçinin tezgâh başında geçirdiği süre eğitimde geçirdiği süre olarak gösteriliyor. İşçiden iş güvenliği eğitimi aldığına dair imza atması isteniyor.
İşçi sağlığı ve güvenliği konusu pratik olarak gösterilip işlenmiyor. Bu eğitimler, genellikle yazılı evrakların hızlıca okunmasıyla sınırlı kalıyor. İşçiler, bu sıkıcı ve kendilerini suçlu gösteren eğitimlere katlanmak zorunda bırakılıyor.
Görsel malzemeler yeterince kullanılmıyor. Yaşanan iş kazalarının nasıl gerçekleştiğine dair somut örnekler verilmiyor. Bu kazaların nasıl gerçekleştiği ayrıntılarıyla anlatılıp işlenirse işçiler daha bilinçli çalışırlar ve o acılar daha az yaşanır.
İşçilere patronlardan ne tip işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri talep etmeleri gerektiği konusunda eğitim verilmiyor.
İşsizlik Ödeneği Geri Alınıyor!
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...