Buradasınız
Uyan esirler dünyası
Kurfalı’dan UİD-DER üyesi bir kadın işçi
Merhaba sevgili dostlar,
Ben sizlere UİD-DER’in 1 Mayıs öncesinde yürüttüğü çalışmalardan nasıl etkilendiğimi anlatmak istiyorum. Ben mücadele yoluna yeni adım atmış birisi olarak başta biraz çekinerek katıldım çalışmalara. Her bir evin kapısını çaldığımızda ve her bir çalışmanın sonunda ne kadar güzel ve doğru bir şey yaptığımın farkına vararak mutlu oldum. Özellikle bu çalışmayı kendi mahallemizde yapıyor olmamızın getirdiği güzelliği yaşadım. Mahallemdeki insanları tanıdım, dost olduk. Ve ben artık biliyorum ki bir zamanlar sadece yürüyüp geçtiğim sokaklarda artık kapısını çalıp hatırını sorabileceğim dostlarım var. An geldi bizi sıcak yürekleri, gülüşleriyle karşıladılar, evlerine davet ettiler, çay ikram ettiler. Onlara mikrofon uzatmışız gibi yüreklerinde biriktirdiklerini bir bir anlatıverdiler. Yanan sobanın yaydığı ısıda dostluğu yudumladık. Sanki o an yeni tanışan biz değildik. Gün oldu kapısını çaldığımız dostlarımız nerelisin muhabbetinden girerek ya akrabamız çıktı ya da bir yerlerden tanıdığımız. An geldi kapıyı yüzümüze kapatanlar, bizi satıcı sanıp konuşmak istemeyenler oldu. Kapitalizmin getirdiği korku ve güvensizliğin bizim için bir tanığıydı onlar. Ama elbette yılmadık, her şeye rağmen gücümüzü alabileceğimiz sıcak yüreklerin var olduğunu biliyorduk.
Çalışmalar sırasında gerçekten ne kadar bilinçsiz, uyuyan bir toplum olduğumuzu bir kez daha gördüm. O an bütün sesimle avazım çıktığı kadar bağırarak “Uyan artık uykudan uyan, uyan esirler dünyası” diyebilmek istedim. Aslında özünde yaptığımız zaten buydu. Uyuyan işçileri uyandırmaya çalışmak, onları bilinçlendirmek, örgütlülüğün önemini, yoksulluğa, sömürüye, eşitsizliğe artık dur demek zorunda olduğumuzu anlatmaktı yaptığımız. Tabii ki derneğimizi de tanıttık. Diğer bir önemli nokta da birlikte çalıştığımız mücadele arkadaşlarımızı daha yakından tanıdık. Aramızdaki bağ kuvvetlendi ve kendimizi geliştirdik, kendimizi kazandık. Bu çalışmalar bize çok şey kattı.
Çalışmalarımız devam edecek, yani dostluk zincirimiz gelişecek. Kısa sürede ne kadar geliştiğimizi 1 Mayıs’ta Kadıköy alanında gördük. Heyecan verici bir güzellikti. UİD-DER kısa bir süre önce kurulmasına rağmen, arkasında yatan uzun yıllara dayalı çabalar sayesinde hızlı bir şekilde büyümüştü ve daha da büyüyecekti. Alanda derneğimizin göstermiş olduğu disiplin, bilinçlilik ve kortej düzenimiz farkımızı bir kez daha ortaya koydu. Aramızda 1 Mayıs’a ilk kez katılanlar vardı. Ancak kortejimize kattığımız her yeni insan gösterdiğimiz titizliğin ve disiplinin etkisiyle kısa sürede bize uyum sağladı. Bir UİD-DER’li olarak gururlandım. İyi ki hayatımda UİD-DER var. İstiyorum ki bu güzelliklerin herkes farkına varsın. Elbette bu da bizlerin mücadelesi ve çabasıyla olacak ve bundan sonra her yerde, bütün alanlarda hep bir ağızdan haykırmaya devam edeceğiz: “UİD-DER YÜRÜYOR, MÜCADELE BÜYÜYOR!”
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/