Buradasınız
Van’da Çile Devam Ediyor

Van’da, 23 Ekim ve 9 Kasım tarihlerinde meydana gelen 7,2 ve 5,6 büyüklüğündeki iki depremin üzerinden dört aya yakın bir süre geçti. Resmi rakamlara göre, enkaz altında 644 insan yaşamını yitirdi. Çadırlarda çıkan yangınlarda ise, çoğu çocuk 11 insan yanarak can verdi. AKP hükümeti ve devletin valisi dâhil tüm resmi kurumlar yoksul depremzedeleri unutmuş durumda.
Aylardır yazlık çadırlarda ölüm kalım mücadelesi veren depremzedeler, şimdi de elektriği, suyu olmayan konteynırlarda soğuk ve hastalıklarla boğuşuyorlar. Van Vali Yardımcısı Hüseyin Demirbaş, çadır kentte yaşayanlara bir yazı göndererek çadırları boşaltmalarını istedi. Şubat ayının ilk haftasında da Van ve Erciş’te kurulan 9 çadır kent boşaltılmaya başlandı. Konteynırlar ise bir türlü dağıtılmıyor. Van Vali Yardımcısı Demirbaş, evleri orta hasarlı ve yıkık olanlara konteynır verileceğini duyurdu. Kirada oturduğu evi hasar gören ve bu durumu valiliğe bildirenlere, yapılacak kontrollerden sonra konteynır verilecek. Evi az hasar görmüş, ancak çadırda kalanlara ise konteynır verilmeyecek. Orta hasarlı binaların da durumuna göre konteynır verilecek. Tüm bunların ne zaman olacağı belli değil. Üstelik konteynırların içinde tuvalet ve su da yok!
Aylardır çadırlarda yaşam mücadelesi veren depremzedelerin hiçbir ihtiyacını karşılamayan, soğuktan donmalarını, yangınlarda ölmelerini izleyen AKP hükümeti ve devlet, şimdi de Şubat ayının soğuğunda binlerce depremzedenin kaldığı çadırları ellerinden aldı. Kış iyice bastırdı, bölgede hava sıcaklığı eksi yirmi derecelere kadar indi. Yoksul depremzedeler çadırlarda donuyor. Isınmak için yakılan sobalar canlarını alıyor. Ekmek ve temel gıda maddelerine ulaşılamıyor. Her şey çok pahalı… Sürekli elektrik kesintisi yaşanıyor. Su yok! Bir kilo mercimek 5-6 liraya satılıyor. Van’da her şeyin fiyatı iki-üç katına çıktığından, Vanlılar ihtiyaçlarını karşılamak için Ağrı’ya, Hakkâri’ye gidiyor. Depremzedeler karakışın ortasında bunları yaşarken, devlet hiçbir çözüm göstermeden onları sokakta bırakıyor.
Depremin ardından günlerce ortalıkta bile görünmeyen, ardından “biraz geç kaldık, ama her şey kontrol altında” diyen AKP, yoksul depremzedelerin çoğuna aylarca çadır vermedi. Depremzedeler soğukta donarken AKP ve Başbakan “inşallah Ağustos ayına kadar kalıcı konutları bitireceğiz” diyordu. Hava sıcaklığının sıfırın altında yirmi dereceye düştüğü şu günlerde, binlerce yoksulun çadırları ellerinden alındı. Depremzedeleri kaderine terk eden AKP hükümeti; elektriği, suyu, tuvaleti olmayan konteynırları bile vermemek için bin dereden su getiriyor.
Van’da yüzlerce işçinin, emekçinin, yoksulun canını alan, aylardır açlıkla ve soğukla boğuşmalarına neden olan aslında deprem değildir. Patronların aşırı kâr hırsı yüzünden çekildi bu acılar ve hâlâ çekiliyor. İnşaat patronları malzemeden çalmasaydı, devlet üzerine düşen kontrolleri yapsaydı, insanlara sağlıklı konutlar yapılsaydı, bugün yüzlerce Vanlı ölmemiş olacaktı ve dondurucu soğukların çilesi çekilmeyecekti. Bu katlanılmaz acıları işçi ve emekçilere yaşatan patronların kâr düzeni olan kapitalist sistemdir. Sağlıklı ve parasız konutlarda yaşamak tüm emekçilerin hakkıdır!
Örgütsüzlüğün Getirdikleri
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
Son Eklenenler
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...