Buradasınız
Yenilmez, Yıkılmaz, Değiştirilemez mi?
Kartal’dan bir işçi
Bu başlığı sizlerin dikkatini özellikle çekmek için yazdım. Çünkü bu sözler işçi arkadaşlarımız arasında çok yaygın. Adeta beyinlere kazılmış gibi. Fabrika önlerine belli aralıklarla gidip, derneğimizin aylık İşçi Dayanışması bültenini işçilere dağıtıyoruz. Dağıtımlarda çalışma koşulları hakkında işçilerle sohbet ediyoruz. Konuştuğumuz işçilerin büyük çoğunluğu fabrikada kurulu düzen hakkında “yenilemez”, “yıkılamaz” ve “değiştirilemez” diyor. İşçi arkadaşlarımız adeta bizlerin sabrını, kararlılığını ve hatta inancını test ediyorlar. Biz “hakkımız”, biz “insanca çalışmak”, biz “sorunlarımız” dedikçe, arkadaşlarımız ısrarla yenilmez, yıkılmaz ve değişmez diyerek cevap veriyor. Biz de ısrarla işçi arkadaşlarımıza diyoruz ki, bu düzen hem “yenilgiye uğratılır”, hem “yıkılır” hem de “bir güzel değiştirilir”. Hele hele işçileri işten atan, çok çalıştıran, az para veren, işçiye hiç değer vermeyen haksız bir düzense…
Elbette bu yazıyı okuyan aynı işçi kardeşlerimizin fikri hemen değişmeyecek biliyorum. Onlar yine örneğin bizim patron yenilmez, kurduğu düzen yıkılmaz ve koşullar lehimize değiştirilemez diyecekler. Ben de onu diyorum işte, eğer bunları der ve suya sabuna dokunmazsak böyle gelmiş böyle gideri ben de söylerim. Ama biz diyoruz ki “hele bir işçiler olarak biz bir araya gelelim, sorunlarımızı büyük küçük demeden elbirliğiyle nasıl çözeriz konuşalım. Ufak da olsa ileriye doğru bir adım atalım. Bakalım o zaman bu kara düzen yenilmez mi, yıkılmaz mı, değiştirilmez mi göreceğiz”.
İşçi arkadaşlarımızın düşünceleri bizim için çok önemli. Karşılaştığımız işçileri dinliyor, fikirlerimizi anlatıyor ve birlikte bir şeyler yapmaya çağırıyoruz. İster bizimle hiç konuşmasınlar, isterse hiç dinlemesinler. Bu düzen var oldukça onlar da gün gelecek isyan etmeye ve bizi dinlemeye, hatta bizden çok daha keskin konuşmaya başlayacaklar, bundan eminiz! Böylesi işçileri görmek ve tanımak isterseniz sizleri de UİD-DER’in çalışmalarına bekleriz.
Vatandaş Abuzer
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...