Buradasınız
1 Mayıs Geçti, Coşkusu Devam Ediyor
Gebze’den bir metal işçisi
1 Mayıs geride kaldı. UİD-DER korteji, disiplini ve coşkusuyla işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma gününde alandaki yerini almıştı. 13 Mayıs Pazar günü, UİD-DER Gebze temsilciliğinde düzenlediğimiz bir etkinlikle birçok fabrikadan işçi arkadaşlarımızla 1 Mayıs coşkusunu yeniden yaşadık. 1 Mayıs 2012’nin görüntülerini izledik. Dernek yönetimimizin, çalışmalardan dolayı üyelere teşekkür mesajını dinledik.
Etkinliğimizin ilk bölümünde UİD-DER medya ekibinin hazırladığı videoyu izledik. Videoda Taksim’de birleşik ve kitlesel bir şekilde kutlanan 1 Mayıs’tan görüntüler vardı. Kadını ve erkeğiyle on binlerce işçi ve emekçi meydanları hınca hınç doldurmuş, taleplerini sloganlarla haykırıyordu. Ayrıca videoda Anti-Kapitalist Müslüman Gençler ve kortejimizdeki İranlı mülteci sosyalistlerle yapılan röportajlar da yer alıyordu.
Video izlendikten sonra 1 Mayısa katılmış işçi arkadaşların duygularını, izlenimlerini anlattığı sınıf kürsüsü yer aldı. Sınıf kürsüsünden birçok işçi arkadaşımız düşüncelerini ifade etti.
İşsiz bir genç işçi: Ben daha önceleri 1 Mayıs’a katılmamıştım. Bu 1 Mayıs benim ilk 1 Mayıs’ımdı, çok da güzel oldu. Televizyonlarda ve medyada insanların katılmaması için 1 Mayıs kötü anlatılıyor ve insanlar korkutuluyor. Ama ben UİD-DER’in çalışmalarına katıldığımdan beri korkularımdan ve çekincelerimden kurtuldum. 1 Mayıs’a UİD-DER’le katıldım ve bana pankartı taşıma görevi verildi. Çok yoruldum, çok terledim ama görevimi sonuna kadar sürdürdüm. Bu beni çok mutlu etti. UİD-DER’e çok teşekkür ediyorum.
Bir petrokimya işçisi: Bu benim 1 Mayıs’a UİD-DER’le ilk katılışım değil, ama her katılışımda, sanki ilk 1 Mayıs’ımmış gibi bir duyguyu yaşıyorum. Alanda yüz binlerce insanı gördüğümde heyecandan tüylerim diken diken oldu. Alana gelen insanlar birbirlerini tanımasalar da sanki yıllardır arkadaşlar, dostlarmış gibi bir hava vardı. O alandaki insanların coşkusunu görüp heyecanlanmamak, umutlanmamak mümkün değil.
Metal sektöründen bir kadın işçi: Ben 1 Mayıs’ı hemen hemen hiç kaçırmamışımdır. Ama bu seferki farklıydı, UİD-DER’le katılmıştım. Geçen sene de UİD-DER’le katılmak istiyordum ama bir şekilde olmamıştı. Ben hep 1970’lerdeki 1 Mayısları yaşamak istemiştim. Hep o yıllardaki 1 Mayıs’ı hayal etmiştim. O yılları yaşamamış olsam da UİD-DER’in disiplinli, coşkulu katılımının bana o yılları yaşattığını söyleyebilirim. Ben UİD-DER’i daha önce tanımamış olmanın üzüntüsünü yaşıyorum, keşke daha önce tanımış olsaydım. Ama olsun, şimdi ben UİD-DER’i tanımamış olanlara tanıtacağım ve “keşke daha önce tanımış olsaydım” dememeleri için çalışacağım.
Bir kamu işçisi: Ben izlediğim videodan, sizlerin anlattığı şeylerden gördüm ki 1 Mayıs alanında büyük bir coşku ve mutluluk var. Ben bu sene 1 Mayıs’a katılamadım ama seneye kaçırmayacağım.
İşçi arkadaşlarımız duygu ve düşüncelerini anlattıktan sonra türkülerimizi ve marşlarımızı söyledik, hep birlikte halaylarımızı çektik. Ardından da UİD-DER İşçi Tiyatrosu’nun hazırladığı ve önümüzdeki günlerde sahnelenecek olan “Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor” adlı oyuna, bütün işçi arkadaşlarımızı davet ederek etkinliğimizi bitirdik.
Yarın
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...