Buradasınız
İşsiz İşçiler de Hayır Diyor!
Gebze’den işsiz bir işçi
İktidardaki partiyle elleri daha da güçlenen patronların oyunları bitmek bilmiyor. Hem işçileri sudan sebeplerle işten çıkartıyorlar hem de “işçiler iş beğenmiyor, çalıştıracak işçi bulamıyoruz, biraz mütevazı olsunlar, aldıkları ücrete kanaat etsinler, ne iş verilirse yapsınlar” diye yüzsüzce çığırtkanlık yapıyorlar. Geçenlerde haberlerde cumhurbaşkanının patronlara sözüm ona daha çok işçiyi işe almaları gerektiğini salık verdiğini gördüm. Ama küçük, minnacık bir farkla; “özellikle nisan ayına kadar” cümlesi haberde en çok dikkatimi çeken bölümdü. Bu durumda sevinilecek hiçbir şey yok. Çünkü her zamanki gibi yine kendi çıkarları gereği yalan söylüyorlar. Yalan söylemekten çekinmiyorlar, çekinmeyecekler.
Ben de patronlardan darbeyi bizzat yemiş, şu anda da işsiz bir işçiyim. Zaten hali hazırda, bizlerin bir iş güvencesi yok. Her an işten atılabiliyoruz. Öylece karda kışta, hiç fark etmiyor. Yani kardeşler, hepimiz birer potansiyel işsiz işçi adayıyız mevcut durumda. Patronların aramızda yaptıkları ayrımlara kanmadan, işçi olduğumuzu unutmadan devam etmeliyiz yolumuza. Aksi halde kaybolur gideriz.
Ben bir otomotiv fabrikasında beyaz yaka olarak çalışan bir işçiydim. Hani patronların bizleri ayrıştırmak, kafalarımızı karıştırmak için kullanmaya çalıştıkları beyaz yakalılardan. Fabrikanın dışına atılan, artık kullanılmayan kırık tahta paletler vardır. Hemen hemen hepinizin çalıştığı fabrikalarda da vardır. Bizim de var ve beni 6 adet tahta parçasını, altı adet palet değil, kırık bir tahta paletin sadece altı parçasını zimmetime geçirmekle suçlayıp işten attılar. Üstelik çok sayın şirket müdürümüzün onayıyla alıp evime götürdüğüm, ben işteyken kanser hastası babam evde sobayı yakmak için zorlanmasın, çıra olarak sobayı tutuştursun diye götürdüğüm tahta parçaları nedeniyle. Görüyorsunuz işte kardeşler, kendi ellerimizle ürettiğimiz, alın teri döktüğümüz hiçbir şeyin bizim olmasına tahammülleri yok. Bu ister bir tahta parçası olsun, ister bir sosyal kazanım. Yanlarına aldıkları yalancı şahitlerle, bir avuç sahtekârla beni hırsızlıkla suçladılar ve işten attılar.
Bunun altında yatan asıl sebep ise bambaşka. Diğer işçi arkadaşlara yapılan kötü muamelelere rıza göstermediğim ve giriştikleri sendikal mücadelede onlara destek olduğum için bana kapıyı gösterdiler. Tarafını bilmezsen biz sana haddini bildiririz dediler. Sağ olsunlar bir kez daha ne kadar doğru bir yerde durduğumu görmüş oldum bu sayede. Benim suçum büyük. Sobada yakmak üzere, kullanılmayan 6 adet tahta parçasını müsaade alarak almakla suçlanıyorum. Şahitleri kendileri gibi bir avuç vicdan yoksunu. Peki ya sermaye sahiplerinin zimmetine geçirdikleri milyonlarca işçinin rızkı, umutları ne olacak? Onlara da yüz binler şahit değil mi? Şimdi referandum günü yaklaştıkça, bir evet almak için türlü taklalar atıyorlar. Hem de sonrasında bizleri daha rahat ezmek yok etmek için. Ben işsiz bir işçi olarak diyorum ki, bilinçli işçilerin bin eveti olsa, sizin gibilere birini dahi vermez. Bir çıra gibi tutuşturulup yakılan hayatlar yaşamak değil, işçi sınıfının mücadelesini büyüten dev bir yangın olmak için sonuna kadar HAYIR diyorum.
Büyüdük
Temizlik İşçisi Kadınlardan HAYIR!
Son Eklenenler
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...