Buradasınız
Mersin Üniversitesi’nde Newroz Coşkusu
Mersin Üniversitesi’nden bir öğrenci
Özgürlüğün, isyanın, direnişin simgesi haline gelen Newroz, Mersin Üniversitesi öğrencileri tarafından coşkuyla kutlandı. Baskıcı uygulamalar nedeniyle üniversitede hayal ettikleri özgürlük ortamını bulamayan, bunun yanı sıra pek çok sorunla boğuşan öğrenci arkadaşlarımız Newroz coşkusuyla baskılara karşı seslerini coşkulu bir kutlamayla yükselttiler. Üniversitelerde uygulanan baskıcı tutum ve farklı seslere karşı tahammülsüzlükler Newroz coşkusuna gölge düşüremedi. Üniversite dışında, gündelik hayatlarında baskı gören Kürt arkadaşlarımız aynı zorluklarla üniversitede de karşılaşmaktalar. Tüm öğretim hayatları boyunca karşılaştıkları sorunlarla üniversite hayatı boyunca da karşılaşmaktalar. Egemen sınıfın baskıcı tutumu, onları üniversite hayatları boyunca da rahatsız etmektedir. Ancak bu baskıcı tutumlar ne kadar devam ederse etsin, onların direngenliklerine asla engel olamayacaktır. Tıpkı bugün Mersin Üniversitesinde “halkların kardeşliği” şiarını yükselten öğrencilere engel olamadığı gibi.
Kutlama boyunca oynanan tiyatro oyunları, çekilen halaylar, okunan şiirlerle baskıya ve zulme direnen Kürt halkının mücadelesi öğrenci arkadaşlarımız tarafından anlatıldı. Rengârenk kıyafetleri içinde yöresel halaylarını çeken arkadaşlarımız ve Demirci Kawa’nın anlatıldığı tiyatro oyunu; Kürt halkının mücadelesinin haklılığının anlatımıydı adeta. Egemenlerin Kürt halkına uyguladığı baskılar ve bunların üniversiteye yansımalarına karşı kutlama boyunca ortaya çıkan coşkuyla bir kez daha karşı duruş sergilendi. Benim açımdan da, baskılara direnen halkların şiarının yükseltildiği bu Newroz kutlamasını kendi üniversitemde kendi arkadaşlarımla yaşamak güzeldi. Çekilen halaylara katılmak, isyan ateşinin sıcaklığını yüreğimde ve kendi okulumda hissetmek güzeldi.
Gündelik hayatta egemenler tarafından uygulanan baskılar ve bunların üniversitelerdeki uygulayıcısı olan üniversite yönetimleri şunu unutmasınlar; isyan ateşi giderek harlandı ve kimi yakacağını da çok iyi bilmekte. Egemenler ve onların uygulayıcıları titresinler, baskılara karşı direnen Kürt halkı ve bilinçlenen işçi ve emekçiler bu isyan ateşini daha da harlayacaklardır.
Yaşasın Halkların Kardeşliği!
Merhaba
Son Eklenenler
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...