Buradasınız
UİD-DER Ümraniye’de
Mücadele örgütümüz UİD-DER, patronlar sınıfına karşı tutumuyla, kampanyalarıyla, etkinlikleriyle işçi sınıfının mücadelesini büyütmeye devam ediyor. Patronların ve onların emrindeki hükümetlerin çıkardığı yasalara, hak gasplarına karşı işçilerin örgütlü gücünü savunuyor. Bu nedenle UİD-DER’li işçiler kendileri gibi diğer işçileri de mücadeleye katmak için fabrikalarda, pazarlarda, sokaklarda, meydanlarda işçilere ulaşıyor. Geçtiğimiz Cumartesi Sarıgazi Demokrasi Caddesi’nde, Pazar günü ise Ümraniye Çarşı’da “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyamızı işçilere taşıdık.
Ümraniye’deki işçilerin standımıza ilgisi büyüktü. Çok sayıda işçi, UİD-DER gibi bir işçi örgütünün Ümraniye’de olmasından, işçi sınıfının yakıcı sorunlarını dile getirmesinden ve işçilere mücadele yolunu göstermesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.
İnşaattan tekstile, hizmet sektöründen metale kadar kadrolu ve taşeronda çalışan birçok sektörden işçiye ve ailelerine kampanyamızı anlattık, sorunlarını dinledik ve onları örgütlü mücadeleye davet ettik. Oy verdiği partinin her geçen gün çalışma koşullarını kötüleştirdiğinden bahseden işçi de vardı, “bir şey değişeceğine inanmıyorum” diyen de. Başta “aldığım ücretten, çalışma koşullarımdan memnunum” diyen işçiler, sohbeti koyulaştırdığımızda aslında durumun öyle olmadığını, ay sonunu zor getirdiklerini anlatmaya başladılar. Bir şeyin değişeceğine inanmayan işçilere yalnız olmadıklarını, büyük işçi sınıfının parçası olduklarını, ancak örgütlenip mücadele edersek koşullarımızı düzeltebileceğimizi anlattık. Mücadeleyi ancak üniversite mezunlarının verebileceğini söyleyen kimi işçilere de mücadele bilincinin okullarda değil, UİD-DER gibi işçi örgütlerinde gelişebileceğinden bahsettik. Kampanyamızı desteklediğini söyleyen işçileri derneğimize ve çalışmalarına davet ettik.
Ayrıca çok sayıda öğrenci de standımızı ziyaret etti ve sloganlarla düzene karşı olan tepkilerini dile getirdiler.
Ümraniye de İstanbul’daki birçok ilçe gibi işçilerin yoğun olarak yaşadığı, zenginlikle yoksulluğun o keskin çelişkisinin derinden hissedildiği mekânlardan biri. Mücadele örgütümüz UİD-DER işçilerin olduğu her alanda çalışmalarını sürdürmeye devam edecek.
Fıtratında Ölüm Olanlara
BYUAŞ’tan Grevci İşçilere Tehdit İhtarı
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...