Buradasınız
İşyerlerinden 1 Mayıs Alanlarına UİD-DER
İstanbul/Anadolu yakasından bir grup işçi

Sınıfımızın uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Mücadele örgütümüz UİD-DER, bu sene 1 Mayıs’ı işçi kentleri olan Bursa ve Lüleburgaz’da kutlama kararı aldı. Bizler de bu doğrultuda tüm hazırlıklarımızı yaparak alanlarda yerimizi aldık. Sendikalar, emek örgütleri, işçiler, emekçi kadınlar, gençler, emekliler olarak yan yana geldik ve taleplerimizi hep birlikte haykırdık.
1 Mayıs öncesinde her birimiz çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda 1 Mayıs’ı işçilerin gündemine doğru biçimde taşımaya, 1 Mayıs’ın anlamını, ruhunu işçi arkadaşlarımıza anlatmaya çalıştık. Hayat pahalılığından ağır vergi yüküne sorunlarımızın ortak olduğunu dile getirdik. Sadece kendi işyerimizde değil Türkiye ve dünya işçi sınıfı olarak sermaye sınıfının saldırıları altında olduğumuzu, bu saldırıları püskürtmek için birlik olmak ve bir güç olarak patronların karşısına dikilmek gerektiğini anlattık. Emperyalist savaşa karşı tepkimizi alanlarda göstermemiz gerektiğini vurguladık. 1 Mayıs’ın dar bir alan tartışmasına hapsedilmesi, işçi sınıfının sorunlarının gündem edilmemesi, işçi sınıfının birlik ve dayanışmasını güçlendirmek için gerekli adımların atılmaması anlamına geldiğinden bizler, bu tutuma karşı durduk. Grev yasaklarının, alan yasaklarının aşılıp geçilmesinin ancak işçi sınıfının bunu başarabilecek güce ulaşmasıyla mümkün olacağını vurguladık.
Bizler bu bilinçle fabrikalarda, grev ve direniş alanlarında işçi sınıfının mücadelesini büyütmek için ter akıtıyoruz, sermayenin ve siyasi iktidarın saldırılarına birlikte karşı durma çağrısı yapıyoruz. 1 Mayıs’ın da işçi sınıfının gücünü gördüğü, birliğini, moralini, kararlılığını büyüttüğü bir gün olması için çabalıyoruz. Toplanma alanında işçilerin, gençlerin, kadınların, işçi çocuklarının, emekli büyüklerimizin hep birlikte 1 Mayıs coşkusunu yaşadığını görünce bu çabalarımızın meyvesini aldığımızı düşündük. Burada gerçekleştirilen 1 Mayıs programıyla işçi sınıfının talepleri dile getirildi, mücadele çağrıları yükseltildi. Çok büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha fark ettik hep birlikte. Birlikte hareket etmenin, aynı amaç doğrultusunda yürümenin çok güzel bir duygu olduğunu gördük, hissettik.
Hayat pahalılığına, düşük ücretlere, vergi soygununa, kıdem tazminatının tırpanlanmasına, sendikal baskılara, ekonomik yıkımın bedelinin emekçilere ödetilmesine, emperyalist savaşa yani sermayenin ve iktidarın her alandaki saldırılarına ancak ve ancak birlikte karşı durabiliriz. Bu nedenle bir araya gelmek, örgütlenmek, birlik ve dayanışmamızı büyütmek zorundayız. Bu 1 Mayıs’ta bir kez daha görüldü ki UİD-DER işte bunu sağlamak için mücadele ediyor. Umudumuzu, birlik ve dayanışmamızı büyüttüğü için, bize bu anlamlı günü yaşattığı için UİD-DER’e yürekten teşekkür ediyoruz.
- Uludağ’ın Eteğinde Umudumuz Yeşerdi
- Dünden Bugüne, Bugünden Yarınlara 1 Mayıslar
- Yapılan Hiç Bir Şey Boşa Gitmez!
- Elbet Bir Gün…
- Yumruğumuzu Büyütmeye Devam Edelim!
- 1 Mayıs’ta Kendimi Özgür Hissettim
- Olmak İstediğim Fotoğraf Karesi!
- UİD-DER ile Nice 1 Mayıslara
- Yüreklerimiz Meydanlarda Buluştu
- 1 Mayıs Alanlarında UİD-DER Saflarında
- İşyerlerinden 1 Mayıs Alanlarına UİD-DER
- Geleceği Ellerinde Taşıyan Mücadeleci İşçilerin Korteji
- 1 Mayıs’ta Çocuklarımla El Ele
- Her Şeye Rağmen Yaşasın 1 Mayıs
- İyi ki 1 Mayıs’a Gitmişim
- 1 Mayıs Meydanında Kırmızı Önlük ve Şapkanın Güzelliği
- 1 Mayıs’ta Umudumuz Yeşerdi
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleyi Büyütmeye Biz de Varız!
- İlk 1 Mayıs’ımın Gururunu Yaşadım
- 1 Mayıs’ta Dünyanın Dört Bir Yanında Meydanlar İşçi ve Emekçilerin Talepleriyle Yankılandı!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...