Buradasınız
1 Mayıs Alanlarında UİD-DER Saflarında
Adana’dan UİD-DER’li işçi ve öğrenciler
Emekli işçi: Bu 1 Mayıs’ta da sınıf kardeşlerimizle kol kola yürüdük. Sınıfımızın taleplerini hep birlikte haykırdık. İyi ki önümüzde bizlere yolu açan sınıfımızın mücadele örgütü UİD-DER var. Kendini, sınıfın taleplerine ve sadece sınıfın çıkarlarına adamış sınıf örgütümüzün saflarında coşkuyla yürüdük. Sınıfın kendi talepleri ile meydana getirdiğimiz kortejlerimiz ve mücadelemiz buna şahittir. Kavgamızın şehrinde bu 1 Mayıs resmen boşa çıkarıldı. Sendika bürokratları boş ve kuru gürültü çıkarıp CHP ile birlikte böylesi önemli bir dönemde 1 Mayıs’ı sabote etti. Biliyoruz ki bu sendika bürokratları mücadelenin ve sınıfımızın kiri pasıdır. Bizler geriye dönüp baktığımızda Taksim’de kitlesel 1 Mayısların önünü ablalarımız, abilerimiz alın teri dökerek, sınıfın saflarında örgütlenerek açmıştı. Onların yolunda, sınıfın içinde kendi taleplerimizle kitlesel 1 Mayısları mutlaka yaratacağız. Mücadele ve coşku dolu yeni 1 Mayıslar için biz işçilere doğru yolu her daim gösteren UİD-DER saflarını sıklaştıralım. Mücadelemizi büyütelim.
Öğrenci: Bu yıl yeniden 1 Mayıs alanlarındaydık. İçim heyecanla doluydu. Alanlarda bir arada olunca, taleplerimizi hep bir ağızdan haykırınca kendimi daha güçlü hissediyorum. Keşke her gün 1 Mayıs olsa da birlikte sloganlar atıp, şarkılar, türküler söyleyip, halaylar çekseydik diyorum. Örgütlenmenin önemini her defasında 1 Mayıs’ta daha derinden hissediyorum. Çünkü örgütlü olunca disiplinli, sorumluluk sahibi olmak gibi birçok erdeme sahip oluyoruz. Örgütlenmek aslında sadece politik anlamda bir değer katmıyor. İnsan olmayı ve insanca davranabilmeyi de öğreniyoruz. Ayrıca sistem bizi ne kadar yalnızlaştırmaya çalışsa da yalnız olmadığımızı biliyoruz. Bizler ne kadar çok örgütlenir ve bilinçlenirsek o kadar çok güçlü oluruz. İşte bu yüzden örgütlenmek ve işçilerin, emekçilerin günü olan 1 Mayıs’ta birlikte olmak çok önemlidir. Daha nice 1 Mayıs’lara…
İşçi: Gururluyuz. Her 1 Mayıs’ta olduğu gibi bu yıl da biz UİD-DER’li işçiler bir araya geldik ve tüm coşkumuzla alanları kızıl renge boyadık. Bursa’dan, Lüleburgaz’dan sesimiz yankılandı. Gururluyuz, taleplerimizi, coşkumuzu tüm sınıf kardeşlerimizle paylaştığımız için. Sokakları, caddeleri doldurduk. Şarkılarımızla, sloganlarımızla çoluk çocuk, genç yaşlı işçi kardeşlerimizle hep birlikte nefes aldık, hep birlikte haykırdık en gür sesimizle. Gururluyuz, çünkü biz işçi sınıfının örgütlü gücü UİD-DER’liyiz.
Yüreklerimiz Meydanlarda Buluştu
- Uludağ’ın Eteğinde Umudumuz Yeşerdi
- Dünden Bugüne, Bugünden Yarınlara 1 Mayıslar
- Yapılan Hiç Bir Şey Boşa Gitmez!
- Elbet Bir Gün…
- Yumruğumuzu Büyütmeye Devam Edelim!
- 1 Mayıs’ta Kendimi Özgür Hissettim
- Olmak İstediğim Fotoğraf Karesi!
- UİD-DER ile Nice 1 Mayıslara
- Yüreklerimiz Meydanlarda Buluştu
- 1 Mayıs Alanlarında UİD-DER Saflarında
- İşyerlerinden 1 Mayıs Alanlarına UİD-DER
- Geleceği Ellerinde Taşıyan Mücadeleci İşçilerin Korteji
- 1 Mayıs’ta Çocuklarımla El Ele
- Her Şeye Rağmen Yaşasın 1 Mayıs
- İyi ki 1 Mayıs’a Gitmişim
- 1 Mayıs Meydanında Kırmızı Önlük ve Şapkanın Güzelliği
- 1 Mayıs’ta Umudumuz Yeşerdi
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleyi Büyütmeye Biz de Varız!
- İlk 1 Mayıs’ımın Gururunu Yaşadım
- 1 Mayıs’ta Dünyanın Dört Bir Yanında Meydanlar İşçi ve Emekçilerin Talepleriyle Yankılandı!
Son Eklenenler
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...