Buradasınız
Geleceği Ellerinde Taşıyan Mücadeleci İşçilerin Korteji
Mersin’den UİD-DER’liler
Eğitim emekçisi: 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik ve mücadele günü. Her 1 Mayıs’ta UİD-DER’li mücadeleci işçiler bir gelincik tarlasını andırır gibi dolduruyorlar meydanları. Her 1 Mayıs’ta, işçi sınıfının bu çalışkan evlatları coşku dolu, disiplinli kortejleriyle dünyayı değiştirme kararlılıklarını gösteriyorlar dosta, düşmana. Bu yıl da daha önceki yıllarda olduğu gibi örgütlü duruşu her adımında hissedilen, dinamik, canlı kortejlerle ve sermayenin ve iktidarın saldırılarına birlikte karşı durma çağrısıyla işçi havzası şehirlerde yerini aldı UİD-DER.
Ben UİD-DER’in Bursa’daki işçi kortejinde katıldım 1 Mayıs’ta. Bursa deyince Bursa cezaevinde 61 yıllık ömrünün on yıldan fazlasını geçiren Nâzım Hikmet, Bursa’da 1 Mayıs deyince de Bursalı işçilerin Nâzım’a verdikleri muhteşem 1 Mayıs hediyesi geldi aklıma. UİD-DER’in internet sitesinde pandemi döneminde duymuştum bu anekdotu. Bursalı genç bir işçi, ilk kalp krizini geçirdiği için hastanede yatan Nâzım Hikmet’e ulaşabilmek için arkadaşıyla güya kavga ederek kendini tutuklatmış ve kafası yarılmış, yüzü kan revan halde onun yattığı revire getirilmiş. Gece saatler ilerlediğinde de gizlice yanına gelerek “Nâzım abi sana geldim. Yarın 1 Mayıs. Arkadaşlar sana bir hediye gönderdiler” dedikten sonra işçi tulumunun içinden küçük bir karanfil çıkararak Bursa işçilerinin kızıl karanfilini ömrünün en güzel hediyesi olarak ona vermiş.
Nâzım Hikmet’in yattığı Bursa Cezaevi yıkıldıktan sonra yerine Bursa Adliyesi yapılmış. Kortejimizin yürüyüşünün ardından geldiğimiz meydan bu mekânın epeyce yakınındaydı. Bu nedenle belki, UİD-DER kortejinin kızıl gelincik tarlasındaki işçiler işçi sınıfının devrimci ozanına, çocuklar da Nâzım amcalarına mücadele ruhuyla dolu olarak gür sloganlarla sesleniyorlar gibi geldi bana yürüyüş güzergâhında ve alanda. O genç işçinin sımsıcak anısı zihnimde yürüdüm bu Bursa 1 Mayıs’ında ben. Bu yıl kızıl karanfili UİD-DER’li işçiler olarak biz getirmiştik Nâzım’a. Nâzım’a verdiğimiz kızıl karanfil, UİD-DER’in inanç dolu mücadele neferlerinden oluşan işçi kortejiydi. Geleceği ellerinde taşıyan mücadeleci işçilerin korteji.
UİD-DER korteji Nâzım Hikmet ve onun gibi değerli pek çok devrimcinin yarattığı geleneğin coşkun bir ırmak gibi geleceğe aktığını gösterdi o gün. 1 Mayıs geleneğinin emin ellerde, mücadele iradesinin sapasağlam ayakta olduğunu da.
Metal işçisi: İşçi sınıfının mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a UİD-DER saflarında katıldım. Örgütlü ve coşkulu bir şekilde, gerek yürüyüş öncesi toplanma alanındaki coşkumuzu sloganlarımızla sermayenin yüzüne haykırarak, gerek yürüyüş sırasında disiplinli ve kızıl güller açan kortejimizle ne kadar kararlı olduğumuzu dosta düşmana göstererek taleplerimizi haykırdık. Bu coşkuyu biz yaşarken yürüyüş esnasında Bursa’da yaşayan emekçi kardeşlerimizin de bizleri hayranlıkla seyretmeleri ve alkışlarıyla desteklemeleri çok gurur vericiydi. Bizi seyredenler içinden, bir teyzemizden şöyle bir cümle duydum: “Bu kırmızılılar ne kadar güzel yürüyor, tıpkı askerler gibi... Evet, işçi sınıfının yılmaz işçi neferleri...
Yaşasın sınıf dayanışması! Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Esnaf: Yine 1 Mayıs’ta hep beraber alanlardaydık. Bursa Türkiye’nin önemli sanayi şehirlerinden biri. Bu nedenle daha yola çıkar çıkmaz aklımdan 1 Mayıs’ın Bursa’da kutlanmasının buradaki işçi ve emekçi kardeşlerimiz için de çok güzel olacağı geçti. Aklımdan geçenlerin alanlara yansıyor olduğunu gördüğümde ise daha mutlu oldum. Çünkü bizler işçi sınıfı olarak haklarımız ve daha güzel bir dünyada yasayabilmek için mücadele ediyoruz. İşçi sınıfı için anlamlı bir gün olan 1 Mayıs’ı öncelikle UİD-DER olarak alanda kendi yaptığımız etkinlikle o kadar güzel karşıladık ki verilen emeklerin bir nebze karşılığını görmüş olduk. Bursa’da insanların UİD-DER’in programına, yürüyüş kortejlerine, sloganlarına ve şarkılarına hep bir yandan katıldıklarına şahit olduk. Balkonlarda genç yaşlı demeden bizleri alkışlayan, bizlerle şarkı söyleyen insanları gördük. Bu yaşadıklarımız bizlere mutluluk ve umut aşılarken, yaptığımız işlerin ne kadar doğru olduğunu da göstermiş oldu. Biz UİD-DER olarak Bursa'da olmaktan çok mutlu olduk ve sınıfımız adına gurur duyduk. Verilen en küçük emeklerin bile boşa gitmediği bu haklı mücadelemizde hep birlikte gelecek 1 Mayıslarda alanlarda olmaya devam edeceğiz. “İyi ki UİD-DER var ve iyi ki UİD-DER’liyim” diyorum. Yaşasın işçilerin uluslararası mücadele örgütü UİD-DER!
Üniversite öğrencisi: İlk 1 Mayıs’ımı UİD-DER’le birlikte yaşadım ve gerçekten yaşadım! Yaşadığımı hissettim. Herkes çok samimi, içten ve umutluydu. Bu duyguların bana sirayet etmesi kaçınılmazdı. Kortejde yürürken yaşadığım coşkulu duyguları ve hissettiğim bağı tarif etmek çok zor. Fakat diyebilirim ki alandaki her işçi ablamı, abimi sanki yıllardır tanıyormuş gibiydim. 1 Mayıs kutlamalarında gördüm ki bu çürümüş sistemi alt etmek mümkündür! Birlikteysek umutluyuz, birlikteysek daha güçlüyüz!
Sağlık işçisi: Bir eski Arap atasözü der ki “Evvel refîk ba’del-tarîk”. Yani önce yoldaş sonra yol! Bu sözle anlatılmak istenen yoldaşın varsa, yol yorsa da güzeldir. Bir Mayıs alanındaki UİD-DER’li işçiler olarak güçlü birlikteliğimizi gördüğümde hissettiğim de bu sözün doğruluğu oldu. Şarkılarımızı hep birlikte içtenlikle, coşkulu bir şekilde söyleyişimiz, taleplerimizi yine hep birlikte avaz avaz haykırmamız örgütlü olunca bizlerin neleri başarabileceğine dair ipuçlarını ortaya koyuyor. Yanımızdan geçip 1 Mayıs’a katılan sınıf kardeşlerimizi de karşılamamız sınıf dayanışmasının alandaki güzel yansımasıydı. Bizler; yoksulluğun, açlığın, işsizliğin, emperyalist savaşların olmadığı bir dünyayı kurabiliriz. Kalıcı barışı, huzuru ve özgür bir dünyayı kendi ellerimizin üzerinde yükseltebiliriz. Yeter ki gücümüzün farkına varalım. Örgütlü birliğimize güvenelim ve bu birliğimizi hep birlikte daha da yükseltelim! UİD-DER yürüyor, mücadele büyüyor!
- Uludağ’ın Eteğinde Umudumuz Yeşerdi
- Dünden Bugüne, Bugünden Yarınlara 1 Mayıslar
- Yapılan Hiç Bir Şey Boşa Gitmez!
- Elbet Bir Gün…
- Yumruğumuzu Büyütmeye Devam Edelim!
- 1 Mayıs’ta Kendimi Özgür Hissettim
- Olmak İstediğim Fotoğraf Karesi!
- UİD-DER ile Nice 1 Mayıslara
- Yüreklerimiz Meydanlarda Buluştu
- 1 Mayıs Alanlarında UİD-DER Saflarında
- İşyerlerinden 1 Mayıs Alanlarına UİD-DER
- Geleceği Ellerinde Taşıyan Mücadeleci İşçilerin Korteji
- 1 Mayıs’ta Çocuklarımla El Ele
- Her Şeye Rağmen Yaşasın 1 Mayıs
- İyi ki 1 Mayıs’a Gitmişim
- 1 Mayıs Meydanında Kırmızı Önlük ve Şapkanın Güzelliği
- 1 Mayıs’ta Umudumuz Yeşerdi
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleyi Büyütmeye Biz de Varız!
- İlk 1 Mayıs’ımın Gururunu Yaşadım
- 1 Mayıs’ta Dünyanın Dört Bir Yanında Meydanlar İşçi ve Emekçilerin Talepleriyle Yankılandı!
Son Eklenenler
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlenen işçiler, sendikalı oldukları için işten atılan işçilerin işe iadesi, sendikal hakların tanınması ve işçi...
- “En zorlu sürecin önemli bir kısmı geride kaldı. Cumhurbaşkanımız da söyledi. 2025, 2024’ten daha iyi olacak. 2026 da 2025’ten çok daha iyi olacak.” Bu sözler 1,5 yıldır ekonomiyi düze çıkarma bahanesiyle emekçilerin ümüğünü sıkan Maliye Bakanı...
- Filistin Eylem Komitesi’nin çağrısı üzerine sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler “Siyonist saldırganlığa ve Gazze’yi ateşe veren petrol akışına son!” şiarıyla 15 Ekimde, Taksim’de bir araya geldiler. Taksim Tünel Meydanından...
- Sendikalarının aldığı grev kararına ve atılan arkadaşlarının geri alınması talebine coşkuyla sahip çıkan As Plastik işçileri grevlerine devam ediyorlar. Biz de bir grup UİD-DER’li işçi olarak As Plastik işçilerinin grevini ziyarete gittik.
- Zaten zor şartlarda, iş güvencesinden yoksun ve düşük ücretlere çalışan biz işçiler her fırsatta patronların ve iktidarın hedefi haline geliyoruz. İstanbul Ticaret Odası Başkanının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a sunduğu talepler...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşın ve katliamın birinci yılı geride kalırken dünya meydanları emekçilerin “emperyalist savaşa hayır” sloganıyla yankılanmaya devam ediyor. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü savaşın alevleri yeni bölgelere...
- Sendikalaştıkları için işten atılan ve buna karşı 89 gündür direnen Polonez işçileri, İstanbul’un çeşitli merkezlerinde gerçekleştirdikleri basın açıklamalarıyla Polonez ürünlerine boykot çağrısı yaptı. İstanbul’da Marmara Park AVM, Kadıköy İskele...
- Bir kadın olarak grevde olmaktan, hakkımı beraber çalıştığım işçi arkadaşlarımla birlikte aramaktan gurur duyuyorum. Grev çadırında beklerken, çadırımızın önünden sanayide bulunan farklı fabrikalarda çalışan işçi arkadaşlar geçiyor. Kimisi bizlere...
- Geçtiğimiz haftalarda Kocaeli’nde düzenlenen “İnsan Hakları Eğitim Kampı”nda gençlerle bir araya gelen Bilal Erdoğan’ın konuşması dikkat çekiciydi doğrusu. Geçen yıl 2023 genel seçimlerinden hemen önce sanki bir lütufmuş gibi yasalaştırılan EYT...
- Egemenler ve onların siyasetçileri suçu ve suçluyu tanımlarken de, adaletten bahsederken de “hukuk devleti” diye bir kavram kullanıyorlar. “Bu ülkede hukuk var” lafını dillerinden düşürmüyorlar. Onların iddiasına göre hukuk büyük sermaye sahibi...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım bir yılı geride bıraktı. İsrail devleti milyonlarca insanın tepesine bombalar yağdırıyor. Geçtiğimiz bir yılda yarısı kadın ve çocuk olmak üzere 40 binden fazla insan katledildi. Bugün ise İsrail’in saldırıları...
- 28 Ağustostan 11 Eylüle kadar her gün grev çadırına gittim. Annemin fabrika önünde direniş yapması beni çok gururlandırıyor. Annem 47 yaşında, ben ise 11 yaşındayım. Grev alanından çok şey öğreniyoruz, bu durum hem beni mutlu ediyor hem de annemi....
- DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık, NotaBene yayınlarından çıkan “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” kitabı vesilesiyle 22 Eylülde UİD-DER’in konuğu oldu, kitap üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirildi. Ortadoğu ve...