Buradasınız
Zeytinburnu’nda 1 Mayıs’a Çağrı!
Sefaköy’den UİD-DER’li işçiler
UİD-DER’in 1 Mayıs çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Derneğimiz işçi mahallelerinde, fabrika önlerinde işçilere ulaşmaya devam ediyor. UİD-DER üyesi işçiler olarak Zeytinburnu 58. Bulvar’da işçi ve emekçileri 1 Mayıs’ta taleplerimizi haykırmak için alanlara çağırdık.
Direnişteki Punto Deri işçileri de standımıza destek verdi. Binlerce deri ve tekstil işçisinin çok ağır koşullarda çalıştığı Zeytinburnu havzasında, “Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın!” talebimizin ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gördük. 1 Mayıs bildirilerimizi ve İşçi Dayanışması bültenimizi, sorunlarımızı ve taleplerimizi anlatan konuşmalarla ulaştırdığımız işçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştık. Pek çok işçi-emekçi UİD-DER’den övgü dolu sözlerle söz etti. UİD-DER’in çalışmalarını ve bültenimizi ilgiyle takip ettiklerini söyleyerek bize teşekkür ettiler. 1968 yılında Derby işgaline katılmış bir işçi ağabeyimizle karşılaştık ve ondan deneyimlerini, o dönemde işçi sınıfının elde ettiği başarıları dinledik. İşçi ağabeyimiz yaptığımız çalışmayla, coşkumuzla o dönemki işçilerin yaptıkları arasında benzerlikler gördüğünü, çok duygulandığını ifade etti.
Bu gibi örnekler verdiğimiz emeğin buhar olup uçmadığını gösteriyor. İşçilerin emeğimizi ve çalışmalarımızı sahiplenmeleri bizlere gurur verdi ve bazı örnekler mücadele azmimizi biledi. 16 yaşındaki bir çocuk işçi, bir deri atölyesinde aylık 250 liraya sigortasız çalıştığını gözleri dolarak anlattı. Afgan, İranlı, Suriyeli pek çok mülteci işçi kardeşimizin ne kadar ağır koşullarda çalıştırıldığını ve ülkelerinde süren baskı ve savaşların ne kadar can yaktığını dinledik. Mülteci sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ta omuz omuza olmaya, taleplerimizi haykırmaya davet ettik.
UİD-DER’li işçiler olarak bulunduğumuz her yerde işçi sınıfının sorunlarına sahip çıkmaya devam edeceğiz. Sabırla, inatla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Dünya işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ta alanlarda yerimizi alacak ve haykıracağız:
“Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın!”
“Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın İşçilerin Uluslararası Birliği!”
Tahterevalli
Gebze’de 1 Mayıs Hazırlıkları Sürüyor
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...