Buradasınız
12 Eylül Darbecilerinin Yargılanmasına Devam Edildi

Adliye önüne kürsü kuruldu
Ankara Adliyesi’nde 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın faşist sanıkları, ilk duruşmada olduğu gibi yine sağlık durumlarını bahane ederek duruşmaya katılmadılar. Ancak 12 Eylül davasının tanıkları yine adliye binası önündeydiler ve yine “12 Eylül’ün Hesabını Soracağız” diye haykırdılar. 12 Eylül’ü Yargılama Platformu bileşenlerinden 78’liler Girişimi, derneğimiz UİD-DER, BDP, ESP, EHP, EDP, İHD olmak üzere pek çok kurum adliye binası önündeydi. Eylemde sık sık “Gün Gelecek Devran Dönecek Darbeciler Halka Hesap Verecek”, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması-Bîji Bratiya Gelan!” sloganları atıldı. Eylem süresince 12 Eylül mağdurları yaşadıkları acıları anlattılar. 12 Eylül zindanlarında kardeşlerini, eşlerini, çocuklarını, dostlarını kaybedenler bir kez daha askeri faşist darbeyi lanetledi ve “darbeciler yaptıklarının hesabını vermelidir” dediler.
Yapılan konuşmalarda “Evren ve Şahinkaya yetmez, 12 Eylül’ün tüm sorumluları yargılanmalıdır” vurgusu da sıklıkla yapıldı. 12 Eylül’ü Yargılama Platformu adına okunan ortak metinde, bugün yargılananların darbenin tek sorumluları olmadığı, bunun yetmeyeceği ama yine de bugün bu iki generalin yargılanmasının ne olursa olsun küçümsenmemesi gerektiği dile getirildi. Bugün bir bir elimizden giden haklarımızın temelini döşeyen 12 Eylül darbesinin hesabının mutlaka sorulacağı belirtildi.
UİD-DER temsilcisinin konuşması
Darbenin, toplumun geçmişine değil geleceğine yapılan bir saldırı olduğunun altının çizildiği açıklamada, “Türkiye tüm darbelerle ve darbecilerle hesaplaşmalıdır” denildi. UİD-DER adına yapılan konuşmada ise şöyle denildi: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği olarak, 12 Eylül’ün tüm sorumluları sanık sandalyesine diyen tüm dostlarımızı kardeşçe selamlıyoruz. Bir kez daha, 12 Eylül faşizminin hesabının gerçekten de sorulması talebimizi yükseltmek, 12 Eylül davasının iki bunak generalle sınırlandırılarak sulandırılmasına karşı çıkmak ve tüm sorumluların sanık sandalyesine oturtulması gerektiğini haykırmak için bir araya geldik.” UİD-DER temsilcisi, taleplerini belirterek devam etti: “12 Eylül faşizmini iş başına getiren TÜSİAD gibi patron örgütlerinin; darbeyi örgütleyen generaller ve ordu yetkililerinin; rejimin uygulayıcıları ve işkencecilerin hesap vermesini istiyoruz, 12 Eylül Anayasasının toptan çöpe atılmasını istiyoruz, işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün önündeki tüm yasaklara son verilmesini istiyoruz, demokratik hak ve özgürlükler üzerindeki tüm sınırlamaların kaldırılmasını istiyoruz, kardeş Kürt halkı üzerindeki siyasal baskıların, gözaltı ve tutuklama terörünün, haksız savaşın derhal sona erdirilmesini, Kürt halkının demokratik taleplerinin karşılanmasını istiyoruz.”Berfo Ana: Evren’in peşini bırakmayacağım!
Duruşmaya ara verilmesiyle birlikte, adliye önüne gelen tanık avukatları, şimdiye kadar davada kimlerin müdahil olacağı ve yargılananların mahkemeye getirilip getirilemeyeceği tartışmalarının üzerinde yoğunlaştıklarını belirttiler. GATA tarafından sanıklara verilen raporda bilinçlerinin açık olduğu ve konuşmalarına engel bir durum olmadığının altını çizdiler. Ancak İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun raporlara itiraz ettiği, yeterli bulmadığı, bu nedenle başka bir araştırma hastanesinden rapor isteyerek işlemleri uzattığı dile getirildi. Daha önceki duruşmaya da gelerek müdahil olan 103 yaşındaki Berfo Ana’nın bile mahkemeye geldiği hatırlatılarak, faşist sanıkların duruşmaya gelmemesi eleştirildi. Berfo Ana’nın mahkeme salonunda söylediği şu sözler aktarıldı: “Ben anayım, ölene kadar Evren’in peşini bırakmayacağım. Ben buraya geliyorsam o da gelsin, hesap versin.”Bir sonraki duruşma 29 Haziranda
Saat 13.45’de mahkeme heyeti davayı görüşmeye başladı, müdahillerin ve tanık avukatlarının dinlenilmesine devam edildi. Mahkeme heyetince Yükseköğretim Kurulu’ndan istenen 12 Eylül döneminde üniversitelerden atılanlara ilişkin bilgiler mahkemeye getirildi. 27 Aralık 1979’da dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e verilen, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Görüşü” başlıklı uyarı mektubu ile 1 Mayıs 1977 katliamına ilişkin MİT raporu da mahkemeye ulaştı. Mahkemenin, MİT Başkanlığı’nın darbe yapılacağına yönelik Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Meclis başkanlığına bilgi verip vermediğine yönelik sorusuna gelen cevapta, “arşivlerde böyle bir belgeye rastlanamadığı” belirtildi. Genelkurmay Başkanlığı da darbe öncesindeki sıkıyönetim koordinasyon toplantılarının kayıtlarını 4 cilt halinde mahkemeye gönderdi. Dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş’in de tanık olarak dinlenilmesine karar verildi.
Verilen ikinci aranın ardından savcı Kemal Çetin aldıkları kararı açıkladı. Evren ve Şahinkaya’nın sağlık durumu ile ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek raporun beklenmesini kararlaştıran mahkeme, davayı 29 Hazirana erteledi. Bunun yanı sıra, 12 Eylül darbesinden sonra “TBMM kararı olmaksızın” idam edilenlerden Erdal Eren, Serdar Soyergin, Necati Vardar, Veysel Güney, Ramazan Yukarıgöz, Mustafa Özenç, Cengiz Baktemur, Ömer Yazgan ve Halil Esendağ’ın yakınlarının müdahillik talebi de kabul edildi. Mahkeme ayrıca, sanıkların ve eş ve çocuklarının mal varlıklarının araştırılmasına karar verdi.
Mahkeme önünde bekleyen demokratik kitle örgütleri, 29 Haziranda yine adliye önünde olacaklarını açıklayarak ve sloganlar atarak mahkeme önünden ayrıldılar.
TOGO İşçilerini Ziyaret Ettik
- KESK: “KHK'lı İhraçlar Görevlerine İade Edilmelidir”
- Bu Düzende İşçiler Sağlıklı Yaşayamaz!
- Kozasından Çıkmaya Çalışan Kelebek ve Çocuklarımız
- Türkiye Genelinde 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemleri
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...