Buradasınız
14 Mart Tıp Bayramı: Sağlık Çilesi Devam Ediyor
Bugün 14 Mart Tıp Bayramı’nın 100. yılı. İlk kez 1919’da işgal altındaki İstanbul’da kutlanan Tıp Bayramı, 1976’dan bu yana 14 Martı içine alan hafta boyunca kutlanıyor. Ülkede modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilen 14 Mart, Tıp Bayramı kapsamında yapılan etkinliklerde hem kutlamalar yapılıyor hem de sağlık çalışanlarının sorunları dile getiriliyor.
Gerek sağlık çalışanlarının gerekse sağlık hizmetine ulaşmaya çalışanların sorunları, AKP’li yıllarda “sağlıkta dönüşüm” adı altında gerçekleştirilen düzenlemelerle katmerleşerek arttı. Performans değerlendirmesi adı altında doktorların, hemşirelerin üzerindeki iş yükünün arttırılması, daha kısa sürede daha çok hastayla ilgilenmek zorunda kalmaları, hastaların nitelikli bir sağlık hizmetine ulaşmasının güçleşmesi, yeni inşa edilen hastanelerin ticarethane gibi işletilmesinin yol açtığı sorunlar, “hasta kuyruklarını kaldırdık” denmesine karşın hastaların randevu almakta karşılaştığı sorunlar… tüm bu sorunlar hem sağlık çalışanlarının hem de sağlık hizmetine ulaşmaya çalışanların önüne engeller çıkarıyor.
AKP’nin iktidarda olduğu son 16 yılda cepten yapılan sağlık harcamaları yüzde 739 artış gösterdi. Yeterli sağlık hizmeti alamayan insanlar özel hastanelere yönlendirildi. Böylece özel hastanelerde gerekli gereksiz bir sürü tahlil yapılarak SGK’nın soyulmasının da önü açıldı. Muayene ücretleri, muayene farkları, otelcilik hizmet bedelleri, SGK tarafından geri ödemede bulunmayan ya da belirli oranda karşılanan tanı, tedavi, tıbbi malzeme bedelleri, ilaç farkları, reçete katılım payları, geri ödeme listesinde bulunmayan ilaçlar gibi kalemler işçi ve emekçilerin belini bükmeye başladı. Ama AKP, sağlıkta büyük reformlar gerçekleştirdiğini ileri sürüyor. Öte yandan bu durum sağlıkta şiddeti de körüklüyor. Randevu almanın zorlaşması, sağlık çalışanlarına sorunlarını anlatmaya, soru sormaya bile yetmeyen muayene zamanları, hastanelerdeki insanlık dışı koşullar gerginliği körüklüyor. Her gün ortalama 30 sağlıkta şiddet vakası yaşandığı belirtiliyor. Sağlık çalışanları her 14 Mart’ta taleplerini dile getirdikleri eylemler yapıyor ve durumun giderek daha da vahim hale geldiğini ortaya koyuyorlar.
Bu yıl da 14 Mart Tıp Bayramı çerçevesinde sağlık alanındaki sorunlara dikkat çekmek üzere sağlık çalışanları örgütleri tarafından basın açıklamaları gerçekleştirildi. Sağlık emekçilerinin sorun ve taleplerinin dile getirildiği İstanbul’daki basın açıklamasında, sağlık çalışanlarının 14 Mart’ı birçok sorunla beraber karşıladığına, bu alanda sürdürülen dönüşüm programlarının toplum sağlığını ve sosyal hizmet sunumunu olumsuz etkilediğine, mesleğin itibarının düşürülmesinin şiddet ve intiharların artmasına neden olduğuna dikkat çekildi. Açıklamayı okuyan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, sağlık çalışanlarının sorunlarıyla ilgili şöyle konuştu: “İş güvencesinden yoksun, esnek ve kuralsız çalıştırma biçimi yaygınlaşıyor. Emekçiler olarak yaşamımızı hem çalışırken hem de emeklilikte açlık sınırının altında kalan ücretlerle sürdürüyoruz. KHK ve YDK’lar aracılığıyla gerçekleştirilen ihraçlar iş güvencemize yönelik saldırıları artırırken öte yandan da güvenlik soruşturmaları ile çalışma ve eğitim hakkımız gasp ediliyor.”
Erden, siyasi iktidarın her 14 Mart’ta yanına Memur-Sen’i alarak sağlık emekçilerine vaatlerde bulunduğunu, sonra da bu vaatleri yeniden kullanmak üzere bir kenara kaldırdığının altını çizdi. “14 Mart’ta vaat dinlemeyi, oyalanmayı kabul etmiyor, çözüm istiyoruz” diyen Erden, sağlık çalışanlarının taleplerini şöyle sıraladı:
- Haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen sağlık ve sosyal hizmet emekçileri işine iade edilsin ve güvenlik soruşturmaları iptal edilsin,
- Performansa dayalı ücretlendirmeden vazgeçilerek temel ücret yükseltilsin ve yapılan/yapılacak olan tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılsın,
- Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ek göstergeleri 3600’den başlayarak kademeli olarak arttırılsın,
- Fiili hizmet süresi zammı (yıpranma payı) sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan bütün emekçilere geçmiş çalışma sürelerini de kapsayacak şekilde ve fiili çalışma süresi şartı kaldırılarak yeniden düzenlensin.
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- DİSK 17. Genel Kurulu Gerçekleştirildi
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- 6 Şubat Depremlerinde Hayatını Kaybedenler Sarıgazi’de Anıldı
- Mersin Emek ve Demokrasi Platformu: “Can Atalay Seçilmiş Milletvekilidir!”
- Can Atalay Şahsında Hedef İşçi ve Emekçilerdir
- 24 Ocak Kararlarından Bugüne Sermaye İktidarlarının Zihniyeti Değişmiyor
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...