Buradasınız
15-16 Haziran Direnişi Işığında Bugünü Anlamak
Sefaköy’den bir kadın işçi
“Ve birlikte duyulacak yeni sevinçlere kadar
o haziran akşamı mayalanır durur” [*]
Tarih tekerrür etmez! Ama işçi sınıfının acıları, sevinçleri, öfkesi ve isyanı birbirine benzeyen destanlar yazdırır. İşçi sınıfının patronlar sınıfına karşı verdiği mücadelelerle dolu tarih, yeni acılar yaşanıp yeni isyanlara gebe oldukça yeni destanlar yazmak üzere mayalanır. Kahırlı yaşamlarının kurumayan gözyaşları, öfkeyle birleşip bir sel gibi aktığında, patronların kâbusları gerçeğe çevrilir. İşte dosta cesaret verip düşmana korku salan 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi, böyle bir destandı. Ve öyle bir destandı ki, üzerinden neredeyse yarım asır geçmesine rağmen o günden bugüne Türkiye işçi sınıfına yol göstermeye devam ediyor!
15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi, uzun yıllar süren karanlık bir dönemin sonunda işçi sınıfının patronların suratına indirdiği tokat gibi bir cevap olmuştu. Ekonomik, siyasal ve sosyal haklarından mahrum bırakılan, talepleri yok sayılan, baskı altında tutulan Türkiye işçi sınıfı için “artık yeter!” deme vakti gelmişti. Yaprak kımıldamayan yılların ardından sınıf hareketinde ve sendikal mücadelede başlayan yükseliş, 1970 Haziranında zirveye oturacaktı. 1970’in ilk aylarında Meclise sunulan bir tasarıyla DİSK’in çatısı altında örgütlenen işçilerin yükselişinin önünü kesmek, sınıf hareketini ve sendikal mücadeleyi ezmek ve DİSK’i yok etmek üzere işçi sınıfına meydan okuyan patronlar sınıfı, işçilerin gücünü hesaba katmamıştı. Mücadele örgütlerini yok etmeye çalışan patronlara karşı öfkelerini bileyen işçiler, 15 Haziran sabahı Otosan’dan Arçelik’e, İstinye’den Levent’e, fabrikalardan sokaklara taşıp sel oldular. Ayağa kalkan işçi sınıfının gücünü gören patronlar geri adım atmak zorunda kalmıştı. İşçi sınıfı ise, karanlıkları aydınlığa çıkaracak tek güç olduğunun farkına varmıştı.
Tarih tekerrür etmez! Ama patronlar sınıfı ezeli düşmanı işçi sınıfını hep aynı karanlıklara boğarak, kendi kârı ve çıkarları uğruna aynı acıları yaşatarak tarihi tekerrür ettirmek istemiştir. 15-16 Haziran’ın direnişçi işçilerine “artık yeter!” dedirten baskıcı ve karanlık koşullar bugün de işçi ve emekçilerin önüne bir duvar gibi dikilmiştir. Ekonomik, siyasal ve sosyal hakların bir bir tırpanlandığı, dahası OHAL rejimi altında tüm toplumun baskı altına alındığı, OHAL’den istifade edilerek grevlerin yasaklandığı, ekonomik krizle birlikte işsizliğin tavan yaptığı, kadınların hiç olmadığı kadar baskılandığı, gençliğin gelecekten umudunu kestiği böyle bir dönemde tıpkı 15-16 Haziran Direnişinde olduğu gibi bugün de işçi sınıfının diyecek sözü vardır.
OHAL rejiminden güç alan iktidar, gücünü mutlaklaştırmak için bir adım daha atıyor. Kendi yaşamlarına dair seçim yapma şansı olmayan işçi ve emekçilerden mutlak iktidarını oylamasını istiyor. İşçi sınıfının en köklü kazanımlarını yok etmekle kalmayıp işçi ve emekçilerin yaşamlarını da yok sayan iktidar, attığı her adımla sabır taşını çatlatıyor. İşçi sınıfı bugün derin suskunluk dönemini yaşasa da bağrında bir öfke büyütüyor. Her gün iş kazalarında can veren, maden ocaklarında karanlığa gömülen, işsizlikten, yoksulluktan, açlıktan kıvranan, kadro hayalleri suya düşen, atanamayan, atansa da ihraç edilen, mezun olsa da iş bulamayan, emeği yok sayılan bir işçi sınıfı var onların karşısında. Elbette yaşadığı bütün sorunlara karşı vereceği bir cevap olacaktır. İşçi sınıfının yeni 15-16 Haziranları doğacak, yeni destanlar yazılacaktır. Tarihin tekerleğini iyiye ve daha ileriye döndürecek olan işçi sınıfı, bugünün karanlığına da “Hayır!” diyecektir.
[*] Kemal Özer
Kaç Vakte Kadar?
İyi Şeyler Olacak mı?
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...