Buradasınız
17 Yaşındaki Esra’nın Kolu
Patronların sömürü düzeni, dünya nüfusunun çok büyük bir çoğunluğunu oluşturan işçileri, işsizleri, açları, yoksulları, çocuk, genç, yaşlı, kadın erkek demeden her gün daha fazla sayıda katlediyor ya da sakat bırakıyor. İş kazalarının, iş cinayetlerinin olmadığı bir dakika, bir saniye bile yok! Henüz 17 yaşında, genç bir kız olan Esra Kanlı’nın sol kolu “iş kazasında” omzundan koptu.
Esra Kanlı, Gaziantep Küsget Sanayi Sitesi’ndeki bir kuruyemiş fabrikasında, makinenin temizliğini yaptığı sırada kolunu makineye kaptırdı. Esra, omuzdan kopan sol kolu ile beraber, çalıştığı işçi arkadaşları tarafından devlet hastanesine götürüldü. Esra Kanlı, kopan kolunun yerine dikilmesi için ameliyata alındı. Ameliyatı yapan doktorlar, damarları tamamen kopan kolu yerine dikmek için büyük bir çaba sarf etti. Fakat genç kızın kolunun eskisi gibi işlev görmesi artık çok zor.
17 yaşında gencecik bir kız olan Esra’nın kolunu koparan, diğer işçilerin madenlerde, tersanelerde, inşaatlarda, fabrikalarda canını alan, ellerini, kollarını koparan patronların kâr düzeninin ta kendisidir. En basit işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerini bile almadıkları için ölümlerden, yaralanmalardan sorumludurlar. Esra’nın kolu hayatı boyunca asla eski haline dönmeyecek. Patronlar, henüz 17 yaşındayken kolunu kopartıp Esra’yı da sayısı 10 milyona yaklaşan “sakatlar” listesine eklediler. Peki, sıra kimde? Patronlar yarın hangi genç kızın, bıyığı terlememiş gencin, dul kalacak eşin, yetim, öksüz kalacak çocuğun geleceğini karartıp hayallerini çalacak? Aslında sıra hepimizde! Bugün Esra’nın kolunu koparanlar yarın başka bir işçinin elini-kolunu koparacak, canını alacak. Esralar, Ayşeler, Aliler, Mehmetler biziz! İlla sıranın bize gelmesi mi gerekiyor? Gözü kârdan başka bir şey görmeyen, kanımızı döken, canımızı alan sömürücülere karşı birleşip mücadele etmek ve örgütlenmek yerine sıramızı mı bekleyeceğiz?
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...
- Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul...
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...
- İstatistikler, rakamlar, raporlar Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasının yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmayı iliklerinde hisseden, hayat pahalılığı, geçim derdi altında ezilen işçi ve emekçiler düze çıkmayı, sorunlarının çözülmesini...
- İşten atma saldırısına, sendika düşmanlığına, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere karşı Bağımsız Maden-iş Sendikası öncülüğünde direnen Fernas Madencilik işçileri, 4 Eylülde maden önünde aileleriyle birlikte kitlesel bir eylem gerçekleştirdi....
- İsrail devletinin 7 Ekimden bu yana Filistin halkına yönelik sürdürdüğü katliam dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler tarafından protesto ediliyor, meydanlarda barış talebi yankılanıyor. İşçi ve emekçiler İsrail devletine, savaşı körükleyen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, ben de ustalarımızın söylediklerini yani umutlu olmak ve umut tohumları ekmek gerektiğini her daim aklımda tutarım. Bu mektupta sizlerle paylaşacağım hikâye şimdi 23 yaşında olan 2 çocuk annesi genç bir kadının hikâyesi. Bu...
- Fabrikadaki işçi arkadaşlarımızla kimi zaman dışarıda bir araya gelip sohbet ediyoruz. Birlikte bir iş yapmak, buluşmalar, geziler organize etmek bizleri keyiflendiriyor. Fabrikanın stresinden biraz uzaklaşıp birlikte bir şeyler yapmak bizlere iyi...
- Merhaba dostlar. Ben daha önce Mersin Liman işçisiydim. Limanda çalıştığım dönemde zor koşullarda çalışıp haksızlığa uğrayan işçiler olarak bir araya geldik ve sendikalı olduk. Evet, haksızlığa karşı anayasal hakkımızı kullanarak sendikalı olduk ama...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Türkiye’de onlarca kentte yapılan eylemlerde İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırım ve emperyalist devletlerin İsrail’e verdiği destek protesto edildi. Yapılan açıklamalarda emperyalist savaşın alevlerinin...
- Bugün 1 Eylül, bugün Dünya Barış Günü… Bugün sadece Türkiye’de veya yaşadığımız coğrafyada değil, dünyanın dört bucağında ezilenlerin yüreği barış özlemiyle atıyor. Emekçiler, ölümlerin son bulduğu, acı ve gözyaşının dindiği, yaraların sarıldığı bir...