Buradasınız
1 Eylül Barış Mitingine Çağrı

DİSK İstanbul Temsilciliği, KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB, TTB, İHD, HDK, ÖDP, HALKEVLERİ, TKP 1920 ve UİD-DER; 27 Ağustosta ortak bir basın açıklaması yaparak 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle düzenlenecek mitinge çağrı yaptılar.
Taksim TMMOB’da yapılan basın açıklamasında ortak bildiriyi tertip Komitesi Başkanı Atilla Özdoğan okudu. Çağrıda şu hususlar dikkat çekti: “Ortadoğu’ya emperyalist müdahaleye, Suriye ile savaşa ‘hayır’ diyenler; Kürt sorununun demokratik, eşit haklara dayalı barışçıl çözümünü isteyenler; barıştan, kardeşlikten yana olanlar, eşitlik ve adalet arayanlar; emek, demokrasi ve özgürlük için mücadele edenler; yaşamak ve yaşatmaktan yana olanlar; Dünya Barış Günü’nde güçlerimizi birleştiriyoruz. Türkiye’de ve bölgede barış, eşitlik ve özgürlük içerisinde, kardeşçe bir arada yaşam talebiyle 1 Eylül Barış Mitingini birlikte düzenliyoruz.”
Açıklamada,1 Eylül 1939’da Hitler’in başında olduğu faşist Almanya’nın Polonya’yı işgali ile başlayan 2. Dünya Savaşında 52 milyon insanın hayatını kaybettiğini, 1946’dan bugüne yaşanan bölgesel ve iç savaşlarda 25 milyona yakın insanın öldüğünü, 40 milyonun üzerinde insanın yaşadıkları topraklardan zorla çıkarıldığını, Türkiye’de ise son 30 yıl içerisinde on binlerce insanın hayatını kaybettiğini, yüz binlerce insanın zorla yaşam alanlarını terk etmek zorunda bırakıldığını hatırlatıldı.
Kürt sorununun hâlâ kanayan bir yara olmaya devam ettiği ifade edilen açıklamada, şöyle dendi: “AKP hükümeti sadece komşu devletlerle sorunlu ve savaşa girmeye yatkın bir hükümet olmakla kalmıyor, içeride de çatışma sürecinden savaş koşullarına doğru hızla yol alıyor. Kürt halkına, Alevi yurttaşlarımıza, işçilere, çevresine ve yaşam koşullarına sahip çıkan emekçilere ve köylülere, kadınlara, gençlere bütün ilerici güçlere karşı başlatılmış bir saldırı ve çatışma süreci yaşanıyor.” Basın metninde şu hususlara de değinildi: “Bu gelişmeler karşısında tüm halkımızı duyarlı olmaya, savaşa kışkırtıcı ve düşmanlaştırıcı politikaları mahkûm etmeye, Kürt halkının özgürlük, Alevilerin eşitlik, işçi ve emekçilerin hak mücadelesinin yanında durmaya çağırıyoruz. Dünyada ve Türkiye’de ekilen nefret tohumlarına, halklar ve inançlar arasında yaratılan düşmanlığa karşı barış istiyoruz. 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısı ile ülkenin her köşesinden barışa dair çağrılarımızı yapmak üzere buluşmak, barışın hepimiz için en onurlu ve insanî çözüm olduğunu bir kez daha haykırmak istiyoruz. Halklarımızın taleplerini karşılayan, hak ve özgürlüklerin teminatı olacak demokratik bir anayasa için, özgürlük, eşitlik ve barış için buluşuyoruz. Irkçılığa, ayrımcılığa, militarizme ve savaşa ‘hayır!’ demek için buluşuyoruz. Savaş Değil Barış, Ölüm Değil Yaşam!”Ortak basın metninin okunmasından sonra sözü HDK Milletvekili Levent Tüzel aldı. Türkiye’nin adım adım savaşa sürüklenmek istediğini söyleyen Tüzel, bundan AKP hükümetinin sorumlu olduğunu ifade etti. Tüzel, AKP’nin ABD ile kol kola girerek Ortadoğu’daki pastadan ve Suriye’den pay kapma derdinde olduğunu söyledi ve şunları ekledi: “Antep’in aydınlatılmasını istiyoruz. Buralarda neler oluyor? Hükümet bunu bize açıklamalıdır! El-Kaide tipi örgütlere ev sahipliği yapılarak halklar arası dostluğun, birlikteliğin önüne geçilmektedir. AKP hükümetinin bu provakatif kışkırtıcılığına karşı birleşmek, el ele vermek, bizi bekleyen emperyalist savaşa karşı sesimizi yükseltmemiz gerekir. Ezilen bütün Türkiye halkları, emekçileri Dünya Barış Günü’nde toplu olarak meydanlarda birleşmelidir.”
DİSK İstanbul Temsilcisi Önder Atay da söz alarak Antep’teki saldırıyı kınadı ve AKP’nin sorumlu olduğu bu insanlık dışı saldırının nedenini yeni bir rejimin tesis edilmeye çalışılması olarak değerlendirdi; emekçilerin bu rejime karşı, barış için mücadele etmesi gerektiğini söyledi.
Basın açıklaması, Kadıköy İskele Meydanı’nda yapılacak olan 1 Eylül Barış Mitingi’nin ırkçılığa, gericiliğe, savaşa karşı barışın dillendirilmesi için bir fırsat olduğunun altı çizilerek bitirildi.
Türk Metal A.Ş.
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- İşçiler, Emekçiler, Emekliler Eylemde
- Kamu Emekçileri ve Belediye İşçilerinden Eylemler
- Tez-Koop-İş’ten Çalışma Bakanlığı Önünde Eylem
- TPI Compozit’te Grev Başladı
- Emek Örgütlerinden Çalık Holding Önünde Eylem
- Emekçiler Baskılara ve Hak Kayıplarına Karşı Mücadele Ediyor
- TÜPRAŞ İşçileri Sefalet Zammını Kabul Etmiyor
- İzmir’den Kocaeli’ye İşçiler Grev Diyor
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Belediye İşçileri Sendikal Baskılara, İşten Atma Saldırısına, Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Eğitim Sen: “Öğretmenler Sizin Projeniz Değil! Sürgüne Hayır!”
- Belediyelerde Grev Sesleri Yükseliyor
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- “Tutuklu Öğrencileri Serbest Bırakın” Eylemleri
- DİSK: “Emeğimiz, Haklarımız, Geleceğimiz ve Demokrasi İçin Ayaktayız”
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Sağlık Çalışanları Tıp Bayramında İş Bıraktı
- Tersane ve Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...