Buradasınız
2 Temmuz Sivas Katliamı Lanetlendi!

2 Temmuz Sivas katliamı başta Sivas olmak birçok kentte lanetlendi. Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin (PSAKD) çağrısıyla gerçekleşen anmada, bundan 19 yıl önce 33 aydın ve sanatçının yakılarak katledilmesi protesto edildi. PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül, yaptığı konuşmada katillerin peşlerini bırakmayacaklarının üzerinde durdu. Eylemde KESK’e dönük tutuklamalar ve baskılar da protesto edildi.
Ankara’da ise iki ayrı anma gerçekleşti. İlk anma çeşitli demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla 1 Temmuz Pazar günü yapıldı. Dikimevi’nde bir araya gelen kitle “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganıyla Kolej Meydanı’na yürüdü. Burada yapılan açıklamada, devletin katliamcı yüzü teşhir edildi ve Sivas’ın unutulmayacağı, hesabının mutlaka sorulacağı ifade edildi.
İkinci anma 2 Temmuz Pazartesi günü gerçekleşti. Saat 17.00’de Toros Sokak’ta buluşan binlerce kişi yine sloganlarıyla ve “Madımak Hala Yanıyor!”, “Zamanaşımı Kararını Tanımıyoruz!” pankartıyla birlikte Kolej Meydanı’na yürüdü. Yürüyüşe Pir Sultan Abdal Kültür ve Dayanışma Derneği (PSAKD), BDP, KESK, TMMOB, çeşitli köy dernekleri ve alevi örgütleri katıldı. Sivas Katliamı sırasında hükümet ortağı olan ve yaşananları görmezden gelen, korkakça bir sessizlikle olanları izleyen CHP, her yıl olduğu gibi yine meydanlarda Alevilerin “yanındaydı.” Kitle içinde CHP’ye tepki gösteren ve protesto edenler oldu.
Eylem sırasında yapılan konuşmalarda devletin katliamcı yüzü bir kez daha teşhir edildi. “Dün Maraş’ta Bugün Sivas’ta Tek Yol Faşizme Karşı Savaşta”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Madımak Utanç Müzesi Olacak!” sloganları atan kitle, Sivas’ta yakılan canların fotoğraflarını taşıyarak “Sivas’ı Unutmadık, Unutturmayacağız” dedi ve bu davanın takipçisi olacaklarını haykırdı. Sivas davasının zamanaşımına uğramasına yönelik duyulan tepki sık sık dile getirildi ve bunun bir insanlık suçu olduğu ifade edildi.Devlet eliyle organize edilen Sivas katliamında 33 aydın ve 2 otel çalışanı yanarak can vermişti. Günler öncesinden Sivas’ta katliamın hazırlıkları başlamış ve halk galeyana getirilmişti. Dönemin cumhurbaşkanı, başbakanı, başbakan yardımcısı, garnizon komutanı, emniyet müdürü, yazarları adeta katliamı haklı bulduğunu ifade eden açıklamalarda bulunmuş, olayları “yatıştırmaya” çalışan güvenlik güçlerine övgüler düzmüştü. Oysa gerçek hiç de böyle değildi. Yıllar geçtikçe ortaya çıkan görüntüler ve deliller bir kez daha göstermiştir ki devlet 35 canın diri diri yanmasına sadece ve sadece seyirci kalmıştır.
“Yangın Var”
İş Kazasına Bir Kurban Daha!
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
- Kâğıt Üstünde Her Şey Kurallara Uygun
- TTL İşçileri: Haklarımızı Alana Kadar Mücadeleye Devam!
- Aile Hekimlerini Desteklemeli miyiz?
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...