Buradasınız
33 Yıl Önceki Coşkuyu Tekrar Yaşamak
Sincan Organize Sanayi Bölgesinden bir metal işçisi
1997 yılında ilk 1 Mayıs’a katıldığımda, patronuma karşı çıkarak, ya 1 Mayıs’a giderim ya da işten ayrılırım demiştim. İlk kez o zaman patrona karşı isyan etmiştim ve o günden bu yana her 1 Mayıs mitingine katıldım. Bu sene ilk kez 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak için arkadaşlarımla İstanbul’a gittim. Herkes anlatırdı Taksim’in ayrı bir yeri vardır diye. 1 Mayıs kutlamalarında 1977 yılında devletin katlettiği işçi kardeşlerimizi anmak ve 33 yıl önceki coşkuyu tekrar yaşamak.
Evet İstanbul’a UİD-DER’li işçi kardeşlerimle gittim. Kutlamalara arabanın içinde başladık. Türkülerimizle, marşlarımızla ve işçi yoldaşlarımla bir arada olmak oradaki coşkuyu daha da arttırdı. Aydınlı’ya indiğimizde işçi dayanışmasını, sıcaklığı, daha çok hissettim. Yeni tanıştığım insanlar sanki uzun süredir görüşmemişiz gibi öyle bir özlemle karşıladılar ki bizleri, hiç yabancılık hissetmedim. Taksim’e gitmek için Şişli güzergâhından hareket edeceğimiz yerde toplandık. İlk kez Taksim’e UİD-DER kortejiyle gittim ve o kortejdeki sıcaklık, coşku, bana 1997 yılında katıldığım o ilk 1 Mayıs’ın coşkusunu yaşattı.
Şişli Meydanı’ndan hareket ettiğimiz zaman attığımız sloganlar sokaklarda yankılandıkça, sanki patronların suratına bir tokat atıyormuşuz gibi bir his uyandırdı bende. Şimdi daha iyi anlıyorum neden 32 yıl boyunca Taksim diye mücadele edildiğini. Taksim’deki coşkuyu ne kadar anlatsam boş olur, o coşku anlatılacak gibi değil. O coşku ancak yüreğinizden hissederek ve işçi yoldaşlarınızla bir arada olduğunuz zaman anlaşılır.
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...