Buradasınız
35. Yılında 12 Eylül Darbesi Protesto Edildi

İstanbul
12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin üzerinden 35 yıl geçti. Darbenin yarattığı olumsuz sonuçlar toplumun, işçilerin, emekçilerin hafızasından hâlâ silinmiş değil. Siyasi partiler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri kapatılmış, binlerce insan tutuklanıp cezaevine konulmuş, binlerce insan işkencelerden geçirilmiş, onlarca insan işkencede katledilmiş, onlarca insan idam edilmiştir. Tüm bunlar, 12 Eylül’ün hesabının sorulmasının önemini ortaya koyuyor. 12 Eylül askeri faşist darbesi, 78’liler Girişimi öncülüğünde çeşitli siyasi partilerin ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla 12 Eylül Cumartesi günü Galatasaray Lisesi önünde bir basın açıklamasıyla protesto edildi. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) de basın açıklamasında yerini aldı.
Saygı duruşuyla başlayan basın açıklamasında, darbenin toplumda yarattığı sonuçlar dile getirildi. Bugün Cizre’de yaşananlarla 12 Eylül sürecinin benzerlikleri ortaya konuldu. Burjuvazinin ve onların siyasi temsilcilerinin zihniyetlerinin aynı olduğu vurgulandı. Açıklamanın ardından eylem sloganlarla sona erdi.
Biliyoruz ki, 12 Eylül 1980 darbesinin baş aktörleri sadece generaller değildir. Darbelerin asıl sorumlusu burjuvazi ve onların kapitalist sistemidir. Burjuvazi ile hesaplaşmadan ’80 darbesinin yarattığı, yaşattığı sonuçlar hafızalardan silinmeyecektir. Burjuvaziyle gerçek hesaplaşma ise işçi sınıfının devrimci mücadelesi ile mümkün olacaktır.
Ankara
12 Eylül 1980’de işçi sınıfının örgütlülüğünü dağıtmak için yapılan askeri faşist darbe, 35. yılında basın açıklamalarıyla protesto edildi. 12 Eylül’de Yüksel Caddesi’nde, önce Ankara 78’liler Birlik ve Dayanışma Derneği’nin, daha sonra DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla iki ayrı eylem gerçekleştirildi. Ankara’daki demokratik kitle örgütleri ve partilerin katılımıyla yapılan eylemlerde 12 Eylül rejiminin yarattığı anti demokratik ortamın bugünkü savaş ortamını hazırladığı, Cizre’de yaşanan ablukanın sebebinin de 12 Eylül yasaları olduğu vurgulandı.
Ankara 78’liler Birlik ve Dayanışma Derneği’nin yaptığı basın açıklamasına UİD-DER’li işçiler de destek verdi. Basın açıklamasını dönem sözcüsü Metin Uzunöz okudu. Uzunöz, 12 Eylül darbesinin; anayasayla, Milli Güvenlik Kurulu ile, Cumhurbaşkanına tanınan yetkiler ile, yasama ve yargı organlarına karşı güçlendirilmiş yürütme organıyla, siyasi partiler kanunu ve %10 seçim barajı ile devam ettiğini söyledi. Uzunöz, şöyle devam etti: “1983 yılında yapılan Anayasa oylaması ve genel seçimlerle birlikte, iddia edildiği gibi Türkiye darbeden demokrasiye geçmedi. Anayasası, kanunları, kararnameleri, yönetmelikleri, ideolojisi ve felsefesiyle, sivil bir görüntü altında gizlenen 12 Eylül rejimi, AKP döneminde de temel kurumlarıyla sürdü. Bunun sonuçlarının ne olduğunu şimdilerde Suruç’ta, Cizre’de, Silvan’da, Silopi’de, Lice’de, Kocaköy’de, Han’da, Varto’da, Şemdinli’de, Yüksekova’da, Dersim’de yaşıyor, görüyoruz. HDP binalarına ve eski düzenin amiral gemisi Hürriyet’e bile yapılan saldırılarda yaşıyor, görüyoruz.”
DİSK, KESK, TMMOB, TTB’nin çağrısıyla yapılan basın açıklamasını 4 kurumun başkanları birlikte gerçekleştirdiler. Açıklamada hükümetin tırmandırdığı savaş sürecine ve Cizre’de yaşanan sokağa çıkma yasağıyla birlikte yaşanılanlara değinildi. İşlenen suçların hesabının sorulacağı vurgulandı. Açıklamada şu sözlere yer verildi: “12 Eylül faşizminin 35. yıldönümünde bu kez saray darbesi yaşıyoruz. Halklarımızın tek başına iktidar olmasına izin vermediği, başkanlığını istemediği AKP ve Cumhurbaşkanı gayri meşru ve faşizan şekilde ülkeyi yönetiyorlar. Devreye sokulan güvenlik konsepti adeta “Darbe Günlükleri”nin pratikleştirilmesi anlamına gelmektedir. Darbenin “düşman unsurları” tüm AKP muhalifleri, emek ve demokrasi güçleri ve Kürtlerdir.” Açıklama şu sözlerle sonlandırıldı: “Daha fazla tabut taşımak istemiyoruz! Çocuklarımız ölmesin! Eller tetikten çekilsin, silahlar sussun! Derhal normalleşmeye dönük acil adımlar atılsın, demokratik süreç işlesin! Sokağa çıkma yasakları, sağlık emekçilerine ve sağlık hizmetlerine yönelik saldırılar durdurulsun, sıkıyönetim uygulamaları son bulsun! Bu sürece yol açan AKP’nin ve Cumhurbaşkanı’nın taleplerimize kulaklarını tıkadığını, demokratik ve barışçıl adımları atmayacağını biliyoruz. Savaşı durduracak emek ve demokrasi güçlerinin birlikte ve ortak mücadele etme iradesi ve gücüdür. Bu vesileyle buradan tüm demokrasi ve emek güçlerine çağrıda bulunuyoruz; savaşa karşı barışı inşa etmek için saldırının, baskının, faşizmin olduğu her yerde birlikte mücadeleyi yükseltelim.”
Açıklanın ardından, “Darbeciler Halka Hesap Verecek”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Cizre Halkı Yalnız Değildir” sloganları atılarak eylem sonlandırıldı.
HAYIR De!
- Madenlerden Denizlere Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Kapitalizmde Çocuklarımızın Hakları Var mı?
- Netaş: Yasaklara Rağmen Başarıya Ulaşan Grev!
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Barolardan Yargıtay’ı Protesto Eylemi
- Tosyalı Demir Çelik’te İş Cinayeti
- Dünya Savaşını Bitiren İşçi Devrimi: Ekim Devrimi
- 1 Mayıs’ı Resmeden Orhan Taylan’a Veda
- Savaş ve Biz İşçiler
- Kocaeli İSİG Meclisi: AKP’li Yıllar ve İş Cinayetleri Rejimi
- 1 Mayıs’ın Sembollerinin Ressamı Orhan Taylan’ın Ardından
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- İzmir Depreminin 3. Yılında Adalet Arayışı Sürüyor
- Kazakistan’da Maden Faciası
Son Eklenenler
- İsrail’in 7 Ekimden bu yana Gazze’de sürdürdüğü kesintisiz saldırılarda çoğu çocuk ve kadın, 14 bin 500’den fazla insan katledildi. Evler, okullar, hastaneler, yaşam alanları yok edildi. Bu vahşete sessiz kalmayan farklı ülkelerden işçi ve emekçiler...
- Amazon işçileri, teknoloji devi şirketin 30 yıllık tarihinde en büyük greve imza attılar. Doğu Avrupa ülkesi Çekya’da sağlık, sosyal hizmet, eğitim, otomotiv, metal, gıda, enerji, ulaşım ve daha birçok sektörden yaklaşık 1 milyon işçi 27 Kasımda...
- Sendikalı oldukları için hakları ödenmeden işten atılan Agrobay işçileri İzmir Bergama Kent Meydanında çatıya çıkarak bir kez daha seslerini duyurdular. Urfa’da Özak Tekstilde bir kadın işçi Öz İplik-İş’ten istifa ederek BİRTEK-SEN’e üye olduğu için...
- Pahalılık ve zamlar nedeniyle adeta insan olduğumuzu unuttuk. Eğlenmek, dışarı çıkmak, eş dostla vakit geçirmek, bir yerlere gidip yeni insanlarla tanışmak gibi sosyal aktiviteler lüks oldu. Temel ihtiyaçlarımıza bile yetişemez durumdayız....
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde kadınlar pek çok kentte meydanlarda buluştular, yürüyüşler düzenlediler, fabrika ve grev çadırlarında açıklamalar gerçekleştirdiler. Kadınlar eylemlerde “savaşa, şiddete, yoksulluğa...
- Çalışma koşulları yıpratıcı, omuzlarındaki yük ağır metal işçilerinin. Ücretlerini belirleyen MESS grup toplu iş sözleşmeleri metal işçileri için çok önemli. Fakat tek başına metal işkolunda çalışanları mı ilgilendiriyor bu sözleşme? Biz petrokimya...
- Patronların kâr hırsıyla iş güvenliği önlemlerini almamaları yüzünden işçiler madenlerde, inşaatlarda, tersanelerde, fabrikalarda, yollarda canından oluyor. Siyasi iktidar maden patronlarına ekonomik teşvikler verip olur olmaz her yere maden...
- Bu pahalılıkta Davut Abiyi neden misafir etmek istediğimizi size bir önceki mektubumda anlatmıştım. Hafta sonunu iple çektik. Eşimin çalıştığı işyerinden arkadaşı Davut Abiyi sonunda misafir ettik. Kapı çaldı ve ailecek kapıda karşıladık Davut Abiyi...
- MESS’e bağlı fabrikalarda çalışan metal işçileri, TMMOB Mimarlar Odası işçileri, İzmir Çiğli Belediyesi işçileri, İzmir DEÜ Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi inşaatında çalışan işçiler, Yalova Gürdesan Gemi Makinaları’na bağlı taşeronlarda...
- Türkiye’de yoksulluk derinleşiyor, işsizlik artıyor, çıkışsızlık duygusu büyüyor. Ülkeyi yönetenlerin yoksulluğumuzun üstünü örtmek ve bizleri aldatmak için söyledikleri yalanlar ve algıları çarpıtmak için giriştikleri oyunlar da bir o kadar büyüyor...
- İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları 7 Ekimden bu yana devam ediyor. Hastaneler, okullar, evler bombalanıyor. Hergün onlarca, yüzlerce Filistinli kadın, çocuk, genç, yaşlı katlediliyor. Bugüne kadar hayatını kaybedenlerin sayısı 14 bini aştı....
- Gazze’de Geçici Ateşkes, Dünya Meydanlarında Yükselen Ses: Savaşa Hayır! Kalıcı Ateşkes Hemen Şimdi!İsrail’in 7 Ekimden bu yana Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü kesintisiz saldırıları karşısında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler Filistin halkıyla dayanışma gösterileri ve kitlesel eylemler düzenliyor. Emperyalist savaş karşıtı sloganlarla...
- Zamanın birinde Cemal adında biri varmış. Cemal Amasya’da yaşar, büyük bir ahşap oyma ve desen atölyesinde çalışırmış. Cemal işine çok düşkünmüş, patronu 24 saat çalış dese gık demez, diyenleri de nankörlükle itham edermiş. Onun için patronu, eli...