Buradasınız
4-B’liler
diğer yazarlar
Hükümetin işçi sınıfını bölme politikaları sonucunda “4-B” statüsünde çalışan sağlık emekçileri, “kadrolu iş, güvenceli gelecek” sloganıyla 13 Ocak Cumartesi günü SES’in düzenlediği miting için Ankara Kurtuluş parkında bir araya geldiler. 4-B’li işçiler buradan sloganlar atarak Sağlık Bakanlığı önüne yürüdüler. Katılımcıların sayısının çok az olması ve çoğunun genç kadınlardan oluşması dikkat çekiciydi.
Sağlık Bakanlığı önüne gelen bu 50-60 kişilik grup “köle değil emekçiyiz”, “sözleşmeli köle olmayacağız”, “eşit işe eşit ücret” gibi sloganlar attılar. Burada bir konuşma yapan SES genel başkanı Köksal Aydın, sağlık emekçilerinin 4-B, taşeronlaştırma gibi uygulamalarla parçalandığını, sağlık hizmetlerinin piyasalaştırıldığını belirterek, “Bu bir yıkım programıdır. Bu yıkım programı insanlık dışı, hukuk dışıdır. Sağlık çalışanları için sorun vardır, sorun varsa eylem de vardır. Taleplerimizi kabul ettirene kadar eylemlerimize devam edeceğiz” uyarısında bulundu. Köksal Aydın, sağlık bakanını çalışan taşeron sayısını bilmemekle suçladı. Sözleşmeli ve taşeron çalıştırmanın örgütlülüklerine bir saldırı olduğunu, bu saldırıları geri püskürtene kadar eylemlerine devam edeceklerini, işçilere güvencesiz çalışmanın ne demek olduğunu anlatacaklarını belirtti. “Bugüne kadar baskılara boyun eğmedik, bundan sonrada eğmeyeceğiz” diyen Aydın, sağlık hizmetinin devletin görevi olduğunu, bunun için bir an önce özelleştirilmelerin durdurulması ve kadroluluğun tek statü olması gerektiğini söyledi.
Daha sonra söz alan KESK örgütlenme sekreteri Feyzi Ayber de, meclisteki SSGSS tasarısına karşı KESK’in de aralarında bulunduğu 8 örgütün, 15 Ocakta İstanbul’dan yürüyüş başlatıp, 17 Ocakta Ankara’da Meclis önünde olacaklarını belirterek, bütün emekçileri sağlık ve sosyal güvenliklerine sahip çıkmak için mücadeleye çağırdı. “Biz karşı çıkarsak bu yasalar çıkmaz” diyen Ayber, “gelin mücadele edelim, kışı bahara çevirelim” dedi.
657 sayılı kanunun 4-B bendine göre tâbi olarak çalışanların maaşları döner sermayeden ödeniyor ve ücret ve sosyal hakları Bakanlar Kurulu tarafından belirleniyor. Yani bu statüde çalışanlara çalıştıkları işyeriyle bireysel ya da toplu pazarlık yapma hakkı kanunen tanınmamaktadır. Memur sayılmadıklarından, memurların haklarından da yararlanamamaktadırlar. Diğer yandan 4857 sayılı İş Kanununa göre işçi de sayılmamaktadırlar ve İş Yasasından doğan hakları kullanamamaktadırlar. Döner sermayenin yetersiz kalması veya sözleşmeli personel ihtiyacının ortadan kalkması halinde, çalıştıkları kurumlar söz konusu çalışanların sözleşmelerini feshedebilmektedir. Ayrıca sözleşmeli personelin askerlik sonrası işe dönüş garantisi de bulunmamaktadır.
Sınıf hareketinin dibe vurduğu bir dönemden geçmekteyiz. Bunu fırsat bilen burjuva devlet, işçi sınıfının bugüne kadar mücadeleyle kazandığı haklarını geri alabilmek için gün geçmiyor ki yeni bir strateji geliştirmesin. Yapılan bu uygulamalarla işçi sınıfı moleküllere ayrılıyor, yabani ayrık otları gibi birbirine yabancılaştırılıyor. Taşeron işçi, geçici işçi, mevsimlik işçi, memur, işçi ayrımı kesin çizgilerle netleştiriliyor. Böylece de sendikalaşmanın, örgütlenmenin önüne geçilmek isteniyor. Bu bölme ve yabancılaştırma politikalarına dur diyebilmenin tek yolu vardır, o da sendikalarda militan sınıf sendikacılığı anlayışını hâkim kılmaktır. Aksi takdirde bugüne kadar nice bedeller ödenerek elde edilmiş haklarımız bir bir elimizden alınacaktır.
Sıkı Tutun Arkadaş
Feniş Alüminyum’da Zehirlenme
- Emekliler, Belediye İşçileri Hakları İçin Direniyor
- İşçiler, Emekliler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Eğitim Sendikaları Proje Okullara Yapılan Keyfi Atamaları Protesto Etti
- İşçiler, Emekliler Mücadele Ediyor, Mücadele Kazandırıyor
- “Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz” Diyen Sağlık Emekçileri Bir Kez Daha İş Bıraktı
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...