Buradasınız
Feniş Alüminyum’da Zehirlenme
diğer yazarlar
25 Ocak Cuma günü, Feniş alüminyum fabrikasında 16-24 vardiyasında çalışan işçiler gıda zehirlenmesi yaşadı. Toplam 106 işçinin çalıştığı vardiyada, işçilerin yemekte çıkan tavuk dönerden zehirlendiği tahmin ediliyor.
Yemekten sonra çalışmaya başlayan işçilerde, saat 23:00 sularında zehirlenme belirtileri görülmeye başlanıyor. Zehirlenen işçiler hastaneye götürülürken ulaşım sıkıntısı yaşanıyor. Dakikalar ilerledikçe zehirlenen işçi sayısı 96’ya çıkıyor. Fabrika aracı bir tane olduğu için yetersiz kalıyor ve zehirlenen işçiler geç de olsa özel araçlarla Gebze Fatih Devlet Hastanesine yetiştiriliyor. Hastane bu kadar çok vakaya karşı yetersiz kalınca, müdahale edilemeyen işçiler Darıca Devlet Hastanesine sevk ediliyorlar. Yaşanan bu yıpratıcı koşuşturmalardan sonra işçilere ilk müdahaleler yapılabiliyor. Zehirlenen genç bir işçi arkadaş şunları söylüyor:
“Ben ilk defa böyle bir şey yaşıyorum. İlk başta anlamadım, karnımda müthiş bir sancı var, dışarı çıktık bekliyoruz, bir koşuşturmaca var, araba bulunduğunda beşer altışar binen hastaneye gidiyor. Üretim müdürüne ve patron temsilcilerine haber veriliyor, hiç kimse ortalıklarda yok. Fabrikanın sendika baş temsilcisi bir otobüs ve ticari taksiler ayarladı, bu sayede hastaneye yetiştik. Yani anlayacağınız hastaneye yetişmek için fabrika kapısında sıraya girmek gerekiyormuş. Ulaşım bir dert, hastanede tedavi bir dert. İnsan hayatı bu kadar değersiz mi? Muhtemelen o sıralarda patron ve temsilcileri, yaşanan bir saatlik üretim duraksamasını ve bir süre işe gelemeyecek olan işçilerin yaratacağı işgücü eksikliğini tartışıyorlardı. Bunu nasıl telafi ederiz diye düşünüyorlardı. Patronlar için biz işçilerin sağlığı önemli değil, önemli olan kârına kâr katmak.”
Arkadaşımız çok haklı. Bizler birleşip mücadele etmezsek, insanlık dışı bu düzen bizleri diri diri gömecek.
4-B’liler
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
Son Eklenenler
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...