Buradasınız
8 Mart’ta Türkiye’nin Dört Bir Yanında Kadınlar Alanlara Çıktı!

İstanbul
İstanbul’da polis engeline rağmen Kadıköy ve Taksim’de kadınlar bir araya geldi. Gündüz saatlerinde Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya gelen kitle, İskele Meydanı’na yürüdü. Burada yapılan konuşmalarda iktidarın kadın düşmanı politikaları eleştirildi, İstanbul Sözleşmesinden çekilmesinin ve 6284 sayılı yasayı uygulamamasının kadına yönelik şiddeti arttırdığı vurgulandı. Polis eylemcilere saldırırken 11 kişiyi gözaltına aldı.
Taksim’de yasağa ve polis barikatlarına rağmen binlerce kadın “Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz”; “Geceleri de, Sokakları da Meydanları da Terk Etmiyoruz”, “Jin Jiyan Azadi” sloganları atarak Sıraselviler Caddesinde Feminist Gece Yürüyüşü gerçekleştirdi. Burada yapılan konuşmalarda da kadına yönelik şiddet protesto edildi. İktidarın İstanbul Sözleşmesini feshetmesi ve “Aile Yılı” uygulamaları eleştirildi. Yürüyüşün sonunda bir grubu ablukaya alan polis, en az 70 kişiyi gözaltına aldı.
İzmir
İzmir Kadın Platformunun çağrısıyla bir araya gelen yüzlerce kadın Konak Eski Sümerbank önünden Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. “Aile Yılı Sizin, Mücadele Bizimdir”, “Yoksulluğa, Güvencesizliğe, Şiddete Hayır”, “Koruma, Aklama, Yargıla” pankartlarının taşındığı yürüyüşte “Kadın İşçiler Yalnız Değildir”, “Yaşasın 8 Mart” sloganları atıldı. Yürüyüşe TEKSİF Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan ve direnişte olan Digel Tekstil işçileri de katıldı.
Burada yapılan ortak açıklamada iktidarın “Aile Yılı” adı altında kadınlara esnek ve güvencesiz çalışma dayatması eleştirildi. İşçilerin hak arama mücadelesine yönelik baskılara ve grev yasaklarına da değinilen açıklamada yürümekte olan grev ve direnişler, iş bırakma eylemleri hatırlatılarak “Bu direnişler de gösteriyor ki bize dayatılan bu koşullara mahkûm değiliz. Grev ve direnişlerimizle işyerlerinden sokaklara mücadeleyi büyütecek, güvenceli iş, insanca yaşama yetecek ücretler, sendikal örgütlüğün önündeki tüm engellerin kaldırılması, baskı ve yasakların son bulması için mücadeleyi sürdüreceğiz. İşyerlerinde şiddete karşı İLO 190’ın uygulanması için sesimizi daha çok yükseltecek, eşit işe eşit ücret hakkımızı kazanacağız” denildi.
Gebze
Gebze Kadın Platformu’nun çağrısıyla gerçekleştirilen yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında emekçi kadınların haklarına yönelik saldırılara değinilerek “Kadın emeğini görünmez kılan, savaşlarla yoksullaştıran, güvencesizleştiren ve yaşam hakkını elinden alan, otoriter politikalarınızı kabul etmiyoruz” denildi.
Diğer taraftan Birleşik Metal-İş Sendikası Merkez Kadın Komisyonu 7 Martta Gebze Kent Meydanında eylem gerçekleştirdi. “Haklarımıza, Emeğimize Sahip Çıkıyoruz!” pankartının taşındığı eyleme Gebze 1 ve 2 No’lu Şubeler ile Bursa Şube üyesi kadın işçiler katıldı. Tarihi Çeşmeden Gebze Kent Meydanına sloganlarla yürüyen kadınlar burada yaptıkları açıklamada taleplerini dile getirerek şunları söylediler: “Kadınlar örgütlü mücadelesi ve dayanışmasıyla, tarih boyunca seçme-seçilme hakkından kürtaj hakkına, çalışma hakkından medeni hukuka kadar kamusal ve özel alana yönelik nice kazanımlar elde etti. Eşit ve özgür bir dünya kuruluncaya kadar da mücadelemiz devam edecek… Biz metal işçisi kadınlar, sendikalarda, işyerlerinde yaşamın tüm alanlarında kadınları yok sayarak eşit, özgür ve demokratik toplum inşa edilemeyeceğinin altını çiziyoruz.”
Hatay
antakya_8_mart.webp

Hatay’da Antakya ve İskenderun’da gerçekleştirilen eylemlerde Suriye’de Alevilere yönelik saldırılar da protesto edildi. İskenderun Kadın Platformu’nun çağrısıyla “Direnişi Örgütlüyor Özgürlüğe Yürüyoruz” pankartı arkasında bir araya gelen emekçi kadınlar, “Kadınlar Savaş İstemiyor”, “Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi” sloganlarını attı. Yapılan açıklamada Suriye’deki saldırılara değinilerek şu ifadelere yer verildi: “Suriye’de, özellikle dün gece, Alevilere ve diğer azınlıklara yönelik saldırılar had safhaya ulaşmıştır. Kadınların kaçırılması, tecavüz tehdidiyle sindirilmesi, halkın keyfi gözaltılara maruz kalması, işkenceler, faili meçhul cinayetler, sürekli aşağılanma ve yok edilme tehdidi altında yaşamak artık bir olağan hâl almıştır. Buna rağmen, saldırıya uğrayanlar, kendi yaşam haklarını savunduklarında “devrik Esad güçleri” olarak yaftalanmakta ve suçlanmaktadır. Suriye’de hedef alınan Aleviler, Dürziler ve diğer azınlıklar yalnızca kendi varlıklarını ve yaşam haklarını korumaya çalışan sivillerdir. Tüm çatışma, savaş, iktidar, asimilasyon politikalarının yarattığı şiddete rağmen kadınlar canları pahasına direnmeye devam ediyor.”
samandag_8_mart.webp

Antakya’da da emekçi kadınlar alanlara çıktı. Antakya Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla gerçekleştirilen eylemde “Savaşa, Şiddete, Yıkıma, Yoksulluğa, Emek Sömürüsüne ve Kayyuma Karşı Kadınlar Mücadeleyi Büyütüyor” pankartı taşındı. Eylemde yapılan açıklamada iktidarın 2025’i “Aile Yılı” ilan etmesi eleştirilerek “2025 yılı aile yılı değil, kadınların mücadele yılı olacaktır” denildi. 6 Şubat depremlerinin ardından kentin ranta ve talana açıldığı, rezerv yasasıyla, halkın barınma ve yaşam hakkının elinden alınmaya çalışıldığı vurgulandı.
iskenderun_8_mart.webp

Suriye’de Alevilere yönelik gerçekleştirilen saldırılar protesto edilirken açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bugün bölgemizde halklara savaş dayatılmaktadır. Egemenler, kârlarına kâr kattıkları, daha da zenginleştikleri yetmezmiş gibi sömürüyü daha da arttırma ve savaş yoluyla sömürgeleştirmeyi hızlandırmaya çalışmaktadır. Bölge halklarının payına ise imha, inkâr ve katliam düşmektedir. Suriye’de HTŞ ve SMO çetelerinin iktidarı almasıyla Alevilere, Kürtlere, Dürzilere, Türkmenlere ve bütün Suriye halklarına saldırı ve katliam politikaları uygulanmaktadır. Son üç günde, Suriye’de Alevilere yönelik katliamlar tırmanışa geçmiştir. Yanı başımızda HTŞ, sivilleri, Alevi kadınları kaçırıyor, infaz ediyor, binlerce insanı katlediyor. Ve Suriye’ye demokrasi getireceğini iddia edenler sadece izliyor. Buna asla sessiz kalmayacağız.”
Diyarbakır
diyarbakir_8_mart.webp

Diyarbakır’da İstasyon meydanında buluşan kadınlar barış taleplerini yükseltirken sahneden barış güvercinleri uçuruldu. Eskişehir’de Demokratik Kadın Platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar “Kadınlar Yürüyor, Mücadele Büyüyor” sloganları attı. Antep’te Kırkayak Parkında toplanan kadınlar, baskılara karşı kadın mücadelesinin durdurulamayacağını vurguladı.
Sendikalardan fabrikalarda 8 Mart eylemleri
Birleşik Metal-İş Sendikası Kadın Komisyonu 23 Şubatta “Haklarımıza ve emeğimize sahip çıkıyoruz!” başlıklı bir etkinlik gerçekleştirdi. Kadın işçilerin grev ve direnişlerde öne çıktığı vurgulandı. Petrol-İş Gebze Şube 27 Şubatta 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği gerçekleştirdi. Etkinliğe Sendika Genel Başkanı Süleyman Akyüz ile Gebze Şube yöneticileri ve fabrikalardan kadınlar katıldı. Baskı ve sömürüye karşı ortak mücadele çağrısının yapıldığı etkinlikte kadın işçiler okudukları şarkı ve şiirlerle birlik ruhunu güçlendirdiler.
Petrol-İş Gebze Şubesinde örgütlü Teknokauçuk, Araymond, Steep Tr Plastik, Plascam işyerlerinde kadın işçiler 8 Mart günü sorunlarının ve taleplerinin yer aldığı bildiriyi okudular. 2025 yılının “Aile Yılı” olarak ilan edilmesinin yaşadıkları sorunları çözmeyeceğini vurgulayan kadınlar, yaptıkları açıklamada şu ifadelere yer verdiler: “Kadın işçiler olarak her geçen gün daha da ağırlaşan sorunlarla karşı karşıyayız. Artan hayat pahalılığı, düşük ücretler nedeniyle geçinmek neredeyse imkânsız hale geldi, işyerinde güvencesiz çalıştırılıyoruz ve örgütlenme hakkımız engelleniyor. İşten çıkarmalar artıyor, esnek ve kuralsız çalışma dayatılıyor. Kadın emeği hem evde hem de işyerinde sömürülüyor. Bu yüzden 8 Mart ruhuyla birleşmeye, mücadelemizi büyütmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.”
TÜMTİS sendikası örgütlü olduğu kargo şirketlerinde 8 Mart etkinlikleri gerçekleştirdi. Sendika adına açıklamaları kadın üyeler gerçekleştirirken kadın emeğinin yoğun sömürüsüne, eşitsizliğe, ayrımcılığa ve dayanışmayı büyütmenin önemine dikkat çekildi. Kadın üyelere kırmızı karanfiller takdim edildi.
Kadın işçi sayısının da sorunların da yoğun olduğu sağlık sektöründe sağlık emekçileri 8 Mart’a dair etkinlikler gerçekleştirdi. UİD-DER’li sağlık çalışanlarının olduğu işyerlerinde anlamlı etkinlikler sağlık çalışanlarına güç verdi. Üye oldukları sendika, meslek ayrımı gözetmeden yan yana gelen kadın sağlık işçileri ortak ve birleşik mücadelenin anlamlı bir örneğini ortaya koydular. Hastane konferans salonlarında, yemekhanelerde 8 Mart tarihini anlatan videolar izlendi. İşçilerin birbirine güvenmesi ve dayanışması konulu seminerler yapıldı. Kadın emekçilerin sorunlarını ve taleplerini anlatan şiirler ve kadın işçilerin kendi yazdıkları öyküler okundu. Şarkılar, türküler eşliğinde dayanışma ruhunu yaşatmanın önemi vurgulandı. Hastane yemekhanelerindeki panolar emekçi kadınların eşitlik, özgürlük, çalışma koşullarının iyileştirilmesi talepleriyle dolduruldu.
İzmir Kemalpaşa’da 89 gündür grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri ile Birleşik Metal-İş’te örgütlü kadın işçiler 8 Mart’ta bir araya geldi. Grev alanında gerçekleştirilen buluşmaya Temel Conta işçilerinin aileleri, sendika yöneticileri ve işyeri temsilcileri ile Birleşik Metal-İş üyesi işçiler ve sendika yöneticileri katıldı. Burada yapılan konuşmalarda birlik ve dayanışma vurgusu öne çıktı.
Gürcistan’da Maden İşçileri Ayakta!
Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...