Buradasınız
Ahlâksızlık, Dolandırıcılık Kapitalizmin Fıtratında Var
Sancaktepe’den bir kadın işçi

Geçtiğimiz günlerde CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Sayıştay Başkanlığı’nın 2017 yılında Üniversite Hastanelerinin Mali Yapıları ile ilgili bir denetim raporu hazırladığını, ancak bu raporun yayınlanmadan hasıraltı edildiğini duyurdu. Raporda başta kanser ilaçları olmak üzere çeşitli ilaçlarda ve kalp pili gibi tıbbi malzemelerin satışında büyük bir vurgun yapıldığı anlaşılıyor. Sayıştay raporunda kanser ilaçlarının gümrükten giriş fiyatı ile Türkiye’deki satış fiyatı arasında 46 kat fark olduğu belirtiliyor. Yani şirketler kimi ilaçlarda yüzde 4 bin 530 kâr elde etmiş. Evet, yanlış okumadınız, yüzde dört bin beş yüz! Gümrük giriş fiyatı 200-300 lira olan kanser ilaçları hastanelere 20-30 bin liradan satılmış. Bu soygundur! Soyulan ise Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yani SGK’ya düzenli prim ödeyen işçiler ve emekçilerdir. EYT’liler emeklilik haklarını istedikleri için SGK’yı batırmak istemekle hatta vatan hainliğiyle suçlanmışlardı. Alenen SGK’yı dolandıranlar, bu dolandırıcılığa izin verenler, ortaya çıkmaması için Sayıştay raporunu hasıraltı edenler ne oluyor peki?
Yapılan incelemelerde, ithal ilaçların gümrükten giriş fiyatlarının takip edilmediği, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile SGK tarafından gümrükten gerçek giriş fiyatlarının “bilinmediği” tespit edilmiş. Biz çalışanların SGK matrahını kuruşuna kadar hesaplayan, ilaç katkı paylarını eczaneler aracılığıyla anında tahsil eden, “yanlışlıkla fazladan” ödediği emekli maaşlarını faiziyle birlikte söke söke alan, işsiz kaldığımızda, SGK primlerimiz ödenmediğinde, en temel sağlık hizmetini almak için, cebimizde para olmadığı halde bizden GSS primi alan SGK’nın dolandırıldığından haberi yokmuş! Duy da inanma! Raporda geçen bir başka çarpıcı detay ise vurgun yapılan ilaçlardan 12 tanesinde ilacı ithal eden firmalar ile ithal ilacı satın alan firmaların %90’ının aynı olması.
Kanserli hastalarımız çok pahalı olduğu için ilaçlara ulaşamıyor. Birilerinin cebi dolacak diye insanlar ölüyor. SGK, kanser tedavisinin ancak bir kısmını karşılıyor. Özellikle pahalı kanser ilaçlarının ödemesini yapmayı ekonomik gerekçelerle reddediyor. Bu durumda hastalar ilk önce kendi imkânlarıyla ilacı almak zorunda kalıyorlar. Daha sonra SGK’ya dava açıp mahkeme kararıyla ödedikleri parayı geri alabiliyorlar. Tedavi sürecinde evini, arabasını satan, bankadan kredi çekerek borçlanan, bunların hiçbirini yapamadığında ise düzenli ilaç alamayarak hayatını kaybeden insanlar var. Düşünebiliyor musunuz? Ekonomik gerekçelerle ilaçların ödemesini yapmayı reddeden SGK, bu ilaçların gümrük fiyatının çok üzerinde fahiş fiyatlarla satılmasını güya hiç sorgulamamış! SGK’nın sorgulamaması yetmemiş, bunu ortaya çıkaran Sayıştay raporu da birileri tarafından hasıraltı edilmiş!
İnsan, kârlarını insan hayatının üzerinde tutan vicdansız kapitalistlere, onları koruyup kollayan bu sömürü düzeninin efendilerine sayıp sövmeden edemiyor. Dilek geliyor akla ve Dilek gibi yüzbinlerce kanser hastası… Çok şey istememişti Dilek, her insan gibi yaşamak istemişti. 27 yaşında, hayatının baharındayken yaşamı elinden alındı ve kansere yenik düştü. Lenfoma kanseriydi ve kullanması gereken ilaçlara ulaşamıyordu. Tam da bu nedenle, yaşadığı bölgeye gelen, dönemin (2013) Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın yolunu kesmişti cami girişinde. Bakana ilaçlarına ulaşamadığını, yurtdışından geldiğini ve çok pahalı olduğunu, ilaçlara ulaşma konusunda destek beklediğini söylemişti. Bugünlerde 17-25 Aralıkta ortaya çıkan yolsuzluklardan kendisini sıyırmaya çalışan Bayraktar ise, eline para tutuşturmuş ve “bu parayla al, başka ne yapacağım. Cebinden düşürme, orada epey para var” demişti. Yaşı genç ama yüreği büyük olan Dilek ise namaz çıkışına kadar bakanı beklemişti. Bakanı yakalayıp “Ben dilenci değilim. Yanlış anlaşıldım. İnsanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız” diyerek parayı geri vermişti. Ne bakanın ne de Dilek’in sözlerini unutmadık. Unutmamalıyız da. Bakan “Başka ne yapacağım” diyordu ya… Doğru, başka bir şey yapamazlar! Kanser ilaçlarının ücretsiz, ulaşılabilir olmasını, tedavilerin zamanında yapılmasını sağlayamazlar. Çünkü yüzde dört bin kâr etmesi gereken ilaç şirketleri var! Şirketler bir ilacı 46 kat daha fazla bir fiyata satsın diye bu bakan kılığında temsilini bulan vicdansız düzenin efendileri seslerini çıkarmazlar. Bu düzen insanların kanlarından, canlarından beslenen asalakların düzeni… Bu düzenin vicdanı, namusu yok. Fıtratında ahlâksızlık, dolandırıcılık olan bu soygun düzeni yıkılmalı…
Bu Kaçıncı Şahlanış?
Egemenlerin Kibir ve Körleşme Hastalığı
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...