Buradasınız
Ankara’da UİD-DER Pikniği
Ankara’dan UİD-DER’li işçiler
Biz işçiler için yaz aylarının neredeyse tek eğlencesi piknik oluyor. Aylar boyu aralıksız çalışıp yorgunluğumuzu pikniklerde atmaya çalışıyoruz. Eğer o pikniğe bir de UİD-DER’le gidiliyorsa hem dinleniyor, hem eğleniyor, hem de öğreniyoruz.
Geçtiğimiz Pazar günü UİD-DER Ankara temsilciliği olarak dostlarımızla bir piknik düzenledik. Sabahın erken saatlerinde başlayan koşturmacamız piknik alanında yerini keyifli sohbetlere bıraktı. Her zaman olduğu gibi kendi ellerimizle yaptığımız pasta ve böreklerle güzel bir kahvaltı yaptık. O gün UİD-DER’le tanışan dostlarımız bu kadar kalabalıkta böylesi düzenli bir işleyişe şaşırdıklarını ifade ettiler. Biz de onlara örgütlü yapılan işlerin hem böylesine düzenli olduğunu hem de keyif verici olduğunu anlattık.Genç bir işçi dostumuz annesi ve kardeşiyle gelmişti. Gelirken tedirginlik yaşadığını, ama içinde bulunduğu ortamın hiç de tedirginlik yaratmadığını, herkesin ne yapması gerektiğini bildiğini, çok sıcak olduğunu söyledi. İyi ki ailemi de getirmişim dedi. Başka bir işçi arkadaşımız vardiyadan çıkıp geldiğini, geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda kaldığını söyledi. Ek işten kazanacağı parayı bugün kazanamayacağını fakat daha önemli şeyler kazandığını ifade etti.
Kahvaltı ve sohbetlerin ardından bilgi yarışması düzenlendi. Pikniğimize ilk defa katılan işçiler bilgi yarışmasına soruları bilememekten çekindikleri için katılmak istemediler. Onların bu tedirginliklerini anlayarak, bunun sadece adının “‘yarışma”‘ olduğunu, aslında yaptığımız şeyin, sorular okunurken hem öğrenmek hem de kendi sınıfımıza dair ne kadar az şey bildiğimizi fark etmek olduğunu söyledik.
Öğle yemeğine kadar halaylar çektik, voleybol oynadık, sohbet ettik. Sanki herkesin bitmeyecek bir enerjisi vardı. Kendilerine ayırdıkları o günü doyasıya yaşamak istiyorlardı. Yemekten sonra işçi korosunun şarkıları ile kimi zaman hüzünlendik, kimi zaman keyiflendik. Şiir kolunun hazırladığı şiirler bizlerin hayatlarına kocaman bir ayna tuttu.
Onlar ki toprakta karınca
suda balık, havada kuş kadar çokturlar
korkak, cesur, cahil, hakim
ve çocukturlar
ve kahreden
yaratan ki onlardır
destanımızda yalnız onların maceraları vardır
İşçi sınıfının gücünün birliğinden geldiğini söyleyişimiz ilk değildir. Tarih bunun sayısız örnekleriyle süslüdür. Milyonlarca yüreğin birleşip tek bir yumruğa, tek bir dile dönüştüğü o gün bunca yaşanılan zulüm sona erecektir. Bu bir hayal değil, tarihin bize anlattıklarıdır.
Baktılar baktılar
Ve gözler çakmaklaştı
Yalaza dönüştü diller
Dudaklar açıldı, kapandı
Üst üste, üst üste, üst üste
Milyonlarca dil, dudak ve göz
Harekete geçti
Kesildi
Susmayı emredenlerin sesi
BOYUN EĞDİRENLER
BOYUN EĞDİ!
Şiir ve şarkıların ardından oluşturduğumuz sınıf kürsüsünde işçi dostlarımız bize yaşadıkları sorunları ve bunlara karşı verdikleri mücadeleleri anlattılar. Hacettepe Hastanesinde çalışan bir taşeron işçi yaptıkları iş bırakma eylemini anlattı. Eylem sonunda sendikalaştıklarını ve o günden beri maaşlarını düzenli aldıklarını söyledi. Kendisinin de çok şey öğrendiğini, ne öğrendiyse UİD-DER’den öğrendiğini söyledi.
Ankara Üniversitesi yemekhanesinde çalışan taşeron işçiler maaşlarını alamadıkları için yemekhaneyi işgal etmişlerdi. Günler süren işgalleri boyunca onlara öğrenciler yemek yemeyerek destek olmuştu. Yemekhane direnişini yaşamış, direniş sonunda arkadaşları işe alındığı halde kendisi alınmayan bir işçi dostumuz o süreçte çok şey öğrendiğini söyledi. UİD-DER’in onların yanında olduğunu, eğer UİD-DER’in söylediklerini yapmış olsalardı bugün sonucun farklı olabileceğini söyledi.
Sincan Organize’de çalışan bir işçi dostumuz da yakın zamanda işten atıldığını ve hak ettiği tazminatın altında tazminat teklif ettiklerini söyledi. Kabul etmediğini, mahkemeye başvurarak hakkını arayacağını söyledi. Uzun zamandır UİD-DER’li arkadaşlarla görüştüğünü, ne yapılması gerektiğini onlardan öğrendiğini ve şimdi fabrikadaki diğer arkadaşlarının kendisine danıştıklarını belirtti.
Bütün bu yaşanılanlar ve üzerine söylenenler gösteriyor ki, biz işçiler istersek birleşip haklarımızı söke söke alırız. Bunun için önce gücümüzün farkına varmamız gerekir. Bunu da mücadeleci işçilerin söylediği gibi UİD-DER’de öğrenebiliriz.
Sınıf kürsüsünde bu kadar keyiflenmişken bir daha halay çekmemek olmaz tabii! Otobüslerimiz gelene kadar coşkulu halaylar çektik. Pikniğin sonunda piknik alanını UİD-DER’e yakışır bir biçimde bırakıp, güzel geçen bir günün ardından yüzümüze yerleşen yorgun ama tatlı bir ifadeyle evlerimize döndük.
Okumuş Bir İşçi Soruyor
Ontex Direnişçileriyle Söyleşi
Son Eklenenler
- Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük sakız ve şekerleme üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul Esenyurt’ta bulunan fabrikasında sendikal baskılar devam ediyor. Mentos, Vivident gibi markaları bünyesinde barındıran şirket sendika...
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...