Buradasınız
Ankara’da “Ödenmeyen Ücretler, Kapanan Fabrikalar, Kapıdaki İşsizlik!” Semineri
17 Şubat Pazar günü UİD-DER Ankara temsilciliğinde “Ödenmeyen Ücretler, Kapanan Fabrikalar, Kapıdaki İşsizlik!” semineri gerçekleştirildi. Seminere, sağlık sektöründen taşeron işçiler, sanayi bölgelerindeki çeşitli fabrikalardan işçiler, emekliler ve öğrenciler katıldı.
Seminerin ilk bölümünde, ekonomik krizlerin neden ortaya çıktığı anlatıldı. 2008 yılında yaşanan krizin işçi sınıfını nasıl etkilediği hatırlatıldı. Dünya ekonomik krizinin yeniden derinleşmeye başladığı şu günlerde karşılaştığımız saldırılar ortaya konuldu. Pek çok fabrikanın işçilerin zaten düşük olan ücretlerini ödemediği, bazı fabrikaların kapandığı ve işçilerini açlığa mahkûm ettiği örneklerle anlatıldı. Son aylarda işçileri ücret ödemeden çalıştıran, kapanan, işçiliğin daha ucuz olduğu yerlere taşınan fabrikaların sayısı giderek artmaktadır. Bu durum patronların krizin faturasını işçilere ödetmek istediğini ortaya koymaktadır. Seminerde önümüzdeki süreçte işçilerin en büyük sorununun işsizlik olacağı vurgulandı.
Seminerde, adına kapitalizm denen ve patronların işçileri sömürerek kâr elde etmesine ve sermayesini büyütmesine dayanan bu düzenin, işçileri hangi mekanizmalarla sömürdüğüne değinildi. Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de patronların her türlü yöntemle işçilere saldırdığı vurgulandı. Krizin işçilerin karşısına, sözleşmeli işçilik, taşeronluk ve esnek çalışmanın yaygınlaşması, sendikasızlaştırma, emeklilik için prim gün sayısı ve emeklilik yaşının yükseltilmesi, iş kazaları, vergi zamları ve düşük ücretler olarak çıktığı hatırlatıldı.
Seminerin ikinci bölümde ise sorular soruldu ve sohbetler edildi. Sohbetlerde şöyle denildi: Bugün açlık sınırı 1000 liranın üzerindeyken asgari ücrete sadece 30 lira zam yapılıyor ve asgari ücret toplam 773 lira oluyor. Başbakan, kriz “bizi” teğet geçti derken kimi kastediyor? Acaba o “biz” kim oluyor? Sömürülen İşçi sınıfı mı yoksa sömüren patronlar mı? Biz biliyoruz ki kriz bizi teğet geçmedi, Tam da bize isabet etti ve bunun faturasını dünyanın birçok yerindeki işçiler gibi çok ağır bir şekilde ödüyoruz. Bugün Mısır’da, İspanya’da, Amerika’da, Güney Afrika’da işçilere çok büyük saldırılar olmaktadır ve çok büyük bir kitle bu saldırılara karşı gelmektedir.
Etkinliğin sonunda işçi sınıfının çok büyük bir sınıf olduğu vurgulandı. UİD-DER’li işçilerin inanç ve kararlılıkla mücadele ettikleri hatırlatıldı ve bütün işçiler aileleriyle birlikte UİD-DER ailesine davet edildi. İşçilerin yoğun ilgi gösterdiği sohbetin ardından başka bir mücadele gününde bir araya gelme çağrısıyla seminer sonlandırıldı.
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...