Buradasınız
Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı

10 Ekim 2015 tarihinde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ile çeşitli emek örgütleri ile on binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla gerçekleşen “Emek, Barış ve Demokrasi” mitinginde IŞİD tarafından tertiplenen saldırı sonucu 104 insanımızı kaybettik, yüzlerce insanımız ise yaralandı. Ankara Garı önünde “Barış” diye haykıran yüzbinlerin sesini boğmak, kol kola çekilen kardeşlik halaylarını parçalamak, topluma korku salmak için planlanan bu kanlı katliam, 9. yılında Türkiye’nin çeşitli kentlerinde eylemlerle lanetlendi.
Barış karanfilleri Ekim ayının ilk gününden itibaren sergilerle, ezgilerle, çeşitli buluşmalar ve etkinliklerle ülkenin pek çok kentinde ve mezarları başında anıldı. Katliamın yaşandığı 10 Ekim günü ise Ankara’dan İstanbul’a, İzmir’den Adana’ya yine pek çok ilde yapılan basın açıklamalarında failler lanetlenirken hayatını kaybedenler için ortak metinler okundu, saygı duruşlarında sıralanan isimler için hep bir ağızdan “Yaşıyor!” denildi.
İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin “10 Ekim Ankara Katliamını Unutmadık Unutturmayacağız! Emek-Barış-Demokrasi Kazanacak” şiarıyla Kadıköy İskele Meydanında düzenlediği eyleme katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri, sendikalar, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ile UİD-DER’li işçiler katıldı. Anmada ortak açıklamayı DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu yaptı. “Biz barış dedikçe saldıranlar, Filistin’de, Ukrayna’da, Libya’da, Sudan’da, Lübnan’da, Afganistan’da, Irak, İran ve Suriye’de yaşanan ve bazıları halen devam eden savaşların ağır ekonomik faturalarını da halka ödetiyorlar” diyen Arslanoğlu savaşın faturasının işçiler, emekçiler tarafından nasıl ödendiğini gizlemek için de faşist, ırkçı propagandanın dozunu arttırdıklarını vurguladı. Bu vahşi katliamı yapanlar ve yaptıranların bir gün mutlaka işledikleri cinayetlerin bedelini ödeyeceklerini ifade eden Arslanoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu ülkenin aydınlık geleceğini bombalayanlar, barış isteyenleri kana bulayanlar, bizi kendi kanımızda boğmaya çalışanlar er ya da geç hesap verecekler. Her ne yaparlarsa yapsınlar saltanatları bir gün mutlaka yıkılacak, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Kalleşçe vurarak, öldürerek bizi kardeşlikten, barıştan vazgeçireceğini sananlar bilsin ki ağıtlarımız, gözyaşımız, acılarımız ve öfkemizle birleşmeye devam edeceğiz.”
10 Ekim Katliamında hayatını kaybedenler Kadıköy İskele Meydanı’nda anıldı.#10Ekim #10EkimGarKatliamı #10EkimAnkaraKatliamı #10ekimkatliamınıunutmadık pic.twitter.com/TDLjkx7G1y
— UİD-DER (@uid_der) October 10, 2024
Arslanoğlu’nun ardından 10 Ekim aileleri adına katliamda yaşamını yitiren Dicle Deli’nin babası Faik Deli bir konuşma yaptı. 9 yılın ardından söyleyecek sözlerinin bitmediğini ifade eden Deli, şöyle konuştu: “Sadece sevdiklerimizi anmak, unutturmamak gayesinde değiliz. 9. yılında da dayanışmamızı büyütmek, umutlu bir gelecek hayalini de taşısın diye çocuklarımız, katliamların üzerini kapatmaya çalışanlara, zalimlere cezasızlık öngörenlere ve bizi tümden yok etmeye çalışan bu sisteme de sözümüzün bitmediğini belirtmek istiyoruz. Adalet ve unutturmaya dair sözümüzü yineliyor, 9. yılında 104 insanın hatırası önünde saygıyla eğiliyor, 10 Ekim’i unutma unutturma diyoruz.” Konuşmalar sırasında “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Katillerden Hesabı Emekçiler Soracak”, “10 Ekimi Unutma Unutturma!” sloganları atıldı.
İzmir Emek ve Demokrasi güçlerinin çağrısıyla gerçekleşen anma Alsancak Garı girişinde yer alan Barış Anıtı önünde yapıldı. “10 Ekimi Unutmayacağız Unutturmayacağız” yazılı pankartın arkasında toplanan kitle “Karanlığa Teslim Olmayacağız”, “10 Ekimi Unutma Unutturma” sloganlarıyla katliamı bir kez daha lanetledi. Yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunurken, anıt önüne fotoğraflar ve karanfiller bırakıldı.
Ortak açıklama metnini İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Zöhre Dalkıran okudu. Dalkıran katliamın nasıl bir süreçte gerçekleştiğini aktardı. İnsanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenlerin bu suçların ortağı olduğunu ifade etti. Dalkıran saldırıda yitirilen dostların mücadele bayrağını devrettiğini belirterek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bizim görevimiz, gerici faşist saldırılar karşısında birlikte mücadele etmek, barışa ve demokrasiye dair umudu diri tutmak, umudumuzu gerçekleştirmektir. Bu süreçte asla yılmayacağız, asla teslim olmayacağız. Katliamda yaşamını yitiren canlarımızı bitmeyen bir özlemle ve sevgiyle anıyoruz. Ölümü değil yaşamı, savaşı değil barışı savunuyoruz!”
Katliamda hayatını kaybedenleri anma programlarına tahammül edemeyen siyasi iktidar valilikler aracılığıyla ve sözde güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır, Mardin, Bitlis, Iğdır, Hakkâri, Van ve Batman’da gösteri, yürüyüş, eylem ve basın açıklamalarına 5 gün süreyle yasak getirdi. Açıktır ki 9 yıl önce patlatılan bombalarla korkutulmak, sindirilmek istenen işçi ve emekçiler, bugün aynı zihniyetin yasaklarıyla, baskı ve polis şiddetiyle susturulmaya çalışılıyor. Açıktır ki bu katliamları durduracak olan da, karanlığı aydınlığa çevirecek olan da işçi ve emekçilerin birliğidir, örgütlü mücadelesidir.
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...