Buradasınız
Ankara’da Büyük Emekli Mitingi Yapıldı
DİSK Emekli-Sen, Tüm Emekliler Sendikası ve Emekliler Dayanışma Sendikasının çağrısıyla 10 Aralıkta, Ankara’da “Büyük Emekli Mitingi” gerçekleştirildi. Anıt Park’ta yapılan mitinge emekli sendikalarının çeşitli illerdeki şube ve temsilciliklerinden binlerce emeklinin yanı sıra DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK’e bağlı bazı sendikaların yöneticileri, CHP ve HEDEP milletvekilleri, sivil toplum örgütlerinin üye ve temsilcileri katıldı. İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER de “Mezarda Emekliliğe, Düşük Emekli Aylığına, Sendika Hakkının Engellenmesine BİRLİKTE KARŞI DURALIM!” pankartıyla mitinge destek verdi.
Mitingde konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, milyonlarca emeklinin maruz kaldığı haksızlıklara değindi. Emeklilerin mücadelesinin ülkenin geleceği mücadelesi olduğunu belirterek emeklilik alanında yaşanan her türlü adaletsizliği ortadan kaldırmak için mücadele ettiklerini vurguladı.
Çerkezoğlu’nun ardından kurumlar adına ilk konuşmayı DİSK Emekli-Sen Genel Sekreteri Fikri Kalender yaptı. Dünyanın tüm işçileri, emekçileri ve emeklileriyle birlikte Filistin halkının yanında olduklarını belirten Kalender, iktidarın ülkeyi yaşanmaz hale getirdiğini söyledi. Artan iş cinayetlerine, derinleşen yoksulluğa, düşük ücretlere ve yaşanan hak ihlallerine dikkat çeken Kalender, iktidarın ekonomi politikalarını ise şu sözlerle eleştirdi: “Onların kısa-orta-uzun vadeli tüm planları halkı yoksullaştırma, zenginlerin masasını donatma planıdır.” Son günlerde KYK yurtlarında yaşanan asansör cinayetlerinden Can Atalay’ın hukuksuz biçimde cezaevinde tutulmasına, gençlerin yaşadığı işsizlik ve bunalımdan milyonların geçim sıkıntısına dek pek çok soruna işaret eden Kalender, emeklilerin tüm bu sorunların çözümü için de mücadele ettiğini belirtti.
Sendikalar adına ikinci konuşmayı Emekliler Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Mahinur Şahbaz yaptı. Şahbaz, “Ekonomik krizi, savaşı, sömürüyü baskı aracı olarak kullananlara, bizleri yoksullukla, zamlarla imtihan edenlere hak, hukuk tanımıyorsunuz demek için geldik” diyerek sözlerine başladı. Haksızlığın ve adaletsizliğin bugüne kadar görülmemiş biçiminin yaratıldığını söyleyen Şahbaz, iktidarın yıllardır uyguladığı kapitalist politikaların emekçilerin yaşamını altüst ettiğini vurguladı. Milyonların içine sürüklendiği yoksulluktan, uygulanan politikalar sonucu yaratılan çürüme ve yozlaşmadan iktidarın ve ona bağlı muhalefet yapanların, bu gidişata dur demeyenlerin utanması gerektiğini belirtti. Yoksulluk sınırının 46 bin liraya dayandığı koşullarda emeklinin ve işçinin sefalet ücretine mahkûm edildiğini aktaran Şahbaz, emeklilerin en temel insani ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığına dikkat çekti. Şahbaz, mücadeleyi büyütme çağrısıyla konuşmasını sonlandırdı.
Emekli sendikaları adına son konuşmayı Tüm Emekliler Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen yaptı. Ergen, şöyle konuştu: “Son diyeceğimizi baştan söyleyelim: AKP-MHP iktidarı emekli düşmanıdır. Tarihimizde emeklileri bu kadar mağdur eden başka bir iktidar yoktur. Emekliler gıdasızlıktan ölüyor... 2008’de çıkardığınız sözüm ona sosyal güvenlik reformu paketiyle emekliye maaş bağlama oranını düşürdünüz. Bugün 7500 lira zulmü bu sözüm ona reformun ürünüdür… Bu girdaptan çıkmak için mücadelemizin başat sorunlarından biri, belki de en önemlisi sendikalarımıza sahip çıkmaktır. Çok zor koşullarda, az zamanda müthiş pratikler ortaya koyduk. Birlikte karar aldık, birlikte uyguladık… Sendikalarımıza sesleniyorum. Birleşmememiz için hiçbir neden yoktur. Bugün üç sendika olarak başlattığımız ortak mitingimizi başlangıç kabul ediyoruz. Bundan sonra tüm emekli örgütlerini bir araya getirmeyi deneyeceğiz.”
Miting boyunca “Birleşe Birleşe Kazanacağız”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Sendika Hakkımız Engellenemez”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz” sloganları atıldı.
- Kamu Emekçileri Sefalet Ücretine Karşı İş Bıraktı
- Sendikal Baskılara, Ücret Gaspına, Şiddete Karşı Eylemler
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Sefalet Dayatmasına Karşı Eylemler Sürüyor
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Polonez İşçilerinin “Anayasal Hak Yürüyüşü”
- Sendika Düşmanlığı ve Ücret Gaspına Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Tekstil İşçilerinden Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- KESK Ankara Mitingi: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- DİSK: Gözaltılar Derhal Serbest Bırakılsın
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”
- Türk-İş’ten Ankara Mitingi: “Zordayız, Geçinemiyoruz”
- Sağlık Emekçileri: Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...