Buradasınız
Arap Emekçilerinin de Eksiği Bizimkiyle Aynı
Gebze’den bir genç işçi
UİD-DER Gebze temsilciliğinde, 27 Şubat Pazar günü, Arap emekçilerin Kuzey Afrika’da diktatörleri nasıl alaşağı ettiklerini ele alan bir seminer gerçekleştirdik. Soru ve cevap şeklinde tartışmaya biz de dâhil olduk. Tunus, Cezayir, Mısır, Libya gibi ülkelerde yaşayan işçi ve emekçi kardeşlerimizin neler yaşadığı hakkında çeşitli bilgiler edindik. Onlar başlarında bulunan diktatörlere karşı cesaretle isyan ateşini yaktılar. Bölgedeki diğer ülkelere de bu kıvılcımın sıçraması an meselesi.
Tunus’ta üniversite mezunu bir işsiz kardeşimizin, emeğinin ve ekmeğinin elinden alınmasına daha fazla dayanamayarak kendini yakması, Tunus halkının, devletin başındaki diktatörün zorbalığına, işsizliğe, yoksulluğa ve sömürüye karşı ayaklanmasının önünü açmıştı. Bu düzene dur demenin zamanının geldiğini anlayan emekçi kitleler diktatörü tahtından indirmek için alanlara çıktılar. Bu isyan ateşi Cezayir’e, Mısır’a, Ortadoğu’ya ve son olarak da Libya’ya sıçradı. Baştaki diktatörler meydanlara inen işçi ve emekçi kitleleri engellemeye çalışsalar da, onlar bu emek düşmanı diktatörleri tahtından indirmeyi başarmışlardır. Hatta sıkılan kurşunlara rağmen emekçi kitlelerin korkup geri çekilmediklerini, kapitalist egemenlere karşı direndiklerini izledik. Tunus’ta Bin Ali’nin, Mısır’da da Mübarek’in, emekçilerden çalarak büyüttükleri servetlerini yanlarına alıp nasıl kaçtığını gördük. Libya’da da emekçi kitlelerin Kaddafi’ye karşı direnişleri sürmekte. Kadadafi’nin de vakti yakındır. Sunumu anlatan ağabeyimizin de söylediği gibi Arap emekçilerin diğer ülkelerde de olduğu gibi tek eksikleri bilinçli, bağımsız, uluslararası bir işçi örgütüdür.
Arap işçi kardeşlerimiz, birlik olduklarında, mücadele ettiklerinde neleri başarabileceklerini dosta düşmana göstermiş oldular. Bilinçlerimiz biraz daha aydınlandı. Ufuklarımız daha da açıldı. Bu kokuşmuş düzeni artık sonsuza kadar tarihin derinliklerine gömmemiz gerektiğini anladık. Bağımsız, bilinçli işçi örgütlerine uluslararası ölçekte ihtiyaç duyduğumuzu ve daha fazla işçi kardeşimizi egemen sınıfa karşı örgütlememiz gerektiğini gördük. Her zaman diyoruz ya örgütlüysek her şeyiz örgütsüzsek hiçbir şey.
İşçi kardeşlerime söylüyorum, gelin UİD-DER çatısı altında işçi tarihimizi ve kapitalist sisteme nasıl dur dememiz gerektiğini öğrenelim, öğretelim. Bilinçli ve örgütlü sınıf dayanışması nasıl olur patronlar sınıfına gösterelim.
Birleşen İşçiler Yenilmezler!
Torba Torba Götürüyorlar
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...