Buradasınız
Artan Gizli Yoksullaşma

Birleşik Metal-İş Sendikası’nın Haziran 2016 yılında yayınladığı “Enflasyon ve Yoksulluk” konulu araştırmasına göre gizli yoksulluğun %16 arttığı belirtilmiş. Yani ortalama olarak işçilerin alım gücü 2003 yılından bu yana %16 gerilemiş. Araştırmada fiyatların yükselmesiyle paranın değer kaybetmesi, bunun sonucu olarak da tüketicilerin satın alma gücünü yitirmesinin enflasyon olduğu belirtilmiş. 2003 yılından itibaren enflasyon hesaplamasını etkileyen tüketim ürünlerinin her yıl değişkenlik gösterdiği, toplumun çoğunluğu tarafından satın alınmayan lüks tüketim malları veya fiyatı her geçen yıl düşen ürünlerin de enflasyon hesaplarına eklendiği için enflasyon hesaplamasının gerçekleri yansıtmadığından bahsedilmiş.
Zorunlu temel ihtiyaçların ise hesaplamaya ya hiç katılmadığı ya da çok az etki edecek bir ağırlık verdiği belirtilmiş. Mesela CD çalar, VCD gibi 2003 yılından beri fiyatı gittikçe düşen ürünler hesaplamaya katılırken, ekmek gibi en temel besin ihtiyacının enflasyon hesaplamadaki ağırlığı çok düşük tutuluyor. Ekmeğin enflasyona etkisi ise %2,38’dir. Enflasyona etkisi yüksek olan ikinci gıda ürünü ise %2,1 ile dana etidir. Bu da enflasyon rakamlarının düşük çıkmasına ve işçilerin alım gücünün çok fazla düşmediği gibi bir yanılsama oluşmasına neden olmaktadır.
Bu nedenle bu hesaplamada görülmeyen bir gizli yoksullaşma oluşmaktadır. Araştırmaya göre en ciddi yoksullaşma %16,4 ile yevmiyeli (gündelik) çalışanlarda görülmektedir. Bu grubu %16’lık gizli yoksullaşma ile diğer transfer gelirleri ile (sosyal yardımlar vb.) yaşamını idame ettirmeye çalışanlar takip etmektedir. Düzenli işlerde çalışan işçilerin gizli yoksullaşma oranı ise %10,9 olarak hesaplanmıştır. Ortalama olarak en düşük %20’lik gelir grubunda bulunan işçilerin gizi yoksullaşma oranı ise %14,2’dir.
Enflasyon hesaplamasında enflasyonu etkileyen kalemlerin ağırlıkları belirlenirken, toplumun büyük bir kesimini doğrudan etkilemeyen maddelerin, ya da fiyatları doğallığında sürekli olarak gerileyen teknolojik ürünlerin dikkate alınması gerçekleri yansıtmamaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı bu araştırmaya kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, bir işveren örgütü olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı dâhil edilirken, sendikalar, işçiler sürece dâhil edilmemiştir. TÜİK tarafından üretilen veriler, işçilerin ve geniş emekçi kesimlerin gelirlerini doğrudan etkilemektedir. Örneğin asgari ücret TÜİK ve devletin benzeri kurumlarının yaptıkları araştırma sonuçlarına göre belirlenmektedir.
Biz işçiler artan ev kiraları, markete gittiğimizde her geçen gün doluluğu azalan sepetler, geçinemediğimiz için katlanarak artan kredi ve kredi kartı borçlarıyla giderek yoksullaştığımızı her gün derinden hissediyoruz. Patronların ve devletin bir kandırmacadan ibaret olan “enflasyonun düştüğü” yalanını yutmamamız gerekmektedir. Biz işçiler giderek yoksullaşırken, dolar milyarderi sayısının, patronların kişisel servetlerinin artması gelir adaletsizliğini gün gibi gösteriyor. Bu adaletsizliği ancak ve ancak sendikalarımıza sahip çıkarak, üretimden gelen gücümüzü kullanarak aşabiliriz.
Hayatıma Hoş geldin!
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...
- Genel-İş Sendikası İzmir 6 Nolu Şubenin örgütlü olduğu Narlıdere Belediyesine bağlı NARBEL’de çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 6 Mayısta greve çıktı. NARBEL işçileri bir müddettir ücretleri eksik ve...
- Bu mektubumda sizlere sınıf temelinde örgütlü olmanın ne demek olduğunu dilim döndüğünce anlatmak istiyorum. Önce kendi deneyimimden, ardından da 1980 öncesi işçi kuşaklarının örgütlü mücadelesinden örnekler vereceğim.
- 15 Nisanda geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle 18 gün yoğun bakımda kalan ve 3 Mayısta yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder on binlerce insan tarafından sonsuzluğa uğurlandı. Siyasi parti yöneticileri, sanatçılar, gazeteciler, Barış Anneleri, Kürt...
- Sırrı Süreyya Önder’i, Sırrı Abimizi kaybettik. O, işçilerin birliği, halkların kardeşliği mücadelesine katkılarıyla hep yaşayacak, yüreğindeki umut ve direncin sembolü olan gülümsemesiyle hep saygı ve sevgiyle hatırlanacak.
- İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL’de işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine 2 Mayısta tam gün iş bıraktı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir Çiğli Belediyesinde tasarruf bahanesiyle işten atılan ve verilen sözlere...
- Dünya işçi sınıfı bu sene de 1 Mayıs’ı baskıcı ve anti-demokratik uygulamaların, işçi sınıfına yönelik saldırıların katlanarak arttığı bir dönemde karşıladı. Öfkesini ve taleplerini tek ses, tek yumruk olup haykırmak isteyen işçi ve emekçiler ABD’...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, Türkiye genelinde kitlesel katılımla kutlandı. İstanbul başta olmak üzere birçok kentte alanlara çıkan yüz binlerce işçi ve emekçi, yaşadıkları ekonomik ve siyasal sorunlar...
- UİD-DER, İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Kadıköy’de düzenlenen mitingde, “Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!” pankartıyla yerini aldı. Her sene olduğu gibi bu...
- İşçi ve emekçilerin sorunlarının ağırlaştığı, toplumda iktidardaki rejime yönelik tepkilerin büyüdüğü bir dönemden geçilirken, tüm Türkiye’de 1 Mayıs mitingleri gerçekleştirildi. 1 Mayıs meydanları bir kez daha işçi ve emekçilerin sömürüye,...
- 1 Mayıslarda dünya işçi sınıfı, kapitalist sömürüye, emperyalist savaşlara karşı alanlara akın etmiş, dünya taleplerini, kapitalist sistemden kurtulma özlemini dile getirmiştir. Bu sistemin efendilerinin, dünya işçi sınıfına savaş, yoksulluk, ağır...
- İşçi sınıfı örgütlü olduğunda gücü ve cüreti büyüktür. Örgütsüz olduğu durumlarda ise ne yazık ki sınıf bilinci geriye gider. Örneğin çevremizdekilerden arada bir duyarız: “Aman boş ver! Malmış mülkmüş hepsi hikâye... Bak Sabancı’nın oğlu bir...
- 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybeden emekçiler, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Taksim Kazancı Yokuşunda bir araya gelinerek anıldı. “Yaşasın 1 Mayıs” pankartının açıldığı anmaya sendikalar, emekten yana kurumlar, siyasi partiler ve UİD-DER...