Buradasınız
Asgari Ücret Arttırılsın!

Yeni bir yıla giriyoruz. 2010 yılında asgari ücrete ne kadar zam yapılacağı yakında belirlenecek. Patronlar ve hükümet asgari ücrete geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bir simit almaya yetmeyecek bir zam yapma peşinde. Eğer sesimizi yükseltip bir karşı duruş sergileyemezsek, bu sefalet ücretiyle yaşamaya ve açlıkla boğuşmaya devam edeceğiz.
Asgari ücretle çalışan biziz. Açlığı, yoksulluğu ve sefaleti yaşayan biziz. Ama bizim yerimize bu ücreti, Asgari ücret Tespit Komisyonu’nda yer alan 15 kişi belirliyor. Bu kurulun üyelerinden beşi hükümet temsilcilerinden, beşi patronların örgütü TİSK’ten ve beşi de sözde işçileri temsil eden Türk-İş bürokratlarından oluşmaktadır. İşçi sınıfıyla ve onun çıkarlarıyla hiçbir ilişkisi olmayan bu kurul, geçen sene asgari ücrete günlük 63 kuruş zam yapmıştı. Bu komisyonun bizim ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir asgari ücret belirlemesi mümkün müdür?
Bu yıl daha ilk toplantı yapılmadan patronların örgütü TİSK ve hükümet, geçen yılki zammın bile altında bir zam önerisini gündeme getirdi. TİSK her yıl olduğu gibi, “asgari ücret çok yüksek” şeklinde açıklama yaptı. Duydunuz mu? Patronlara göre asgari ücret çok yüksekmiş! Oysa asgari ücret patronların bir akşam yemeğini karşılamaya bile yetmeyecek düzeydedir. Bir kez daha asgari ücreti, asgari ücretle çalışan işçiler değil, işçileri açlıkla terbiye eden patronlar ve hükümet belirleyecek. Sözde işçileri temsil etmek için komisyonda yer alan Türk-İş bürokratları da, işçiler onların üzerinde baskı kuramadığı için bu duruma seyirci kalacak.
Bugün devletin açıkladığı resmi rakamlara bakılırsa işsizlerin sayısı 3,5 milyona ulaşmıştır. Gerçek rakamlar ise çok daha fazladır. Sendikaların açıklamasına göre 6 milyon insan işsizdir ve 11 milyon insan da yoksulluk sınırında yaşamaktadır. Açlık sınırı 778 TL, yoksulluk sınırı ise 2533 TL’dir. Buna karşın asgari ücretle çalışan bir işçinin eline ayda 546 TL geçmektedir. üstelik son bir sene içinde dört kişilik bir ailenin sadece mutfak harcamaları bile 129 TL artmıştır. Buna rağmen asgari ücrete toplam 15-20 TL’lik bir zam yapılmak isteniyor.
Patronlar sınıfı ve hükümet, bu yetersiz asgari ücretle geçinilebileceğini iddia edebiliyor. O halde neden asgari ücret, bir ailenin bıraktık tüm giderlerini, en temel ihtiyaçlarını bile karşılamıyor? çünkü patronlar ve onların temsilcisi hükümetler asgari ücreti, işçilerin gerçek ihtiyacını göz önüne alarak hesaplamıyorlar. Onların tek derdi kârlarıdır. İşçilere ise ölmeyecek kadar bir ücret verirler ve sömürmeye devam ederler.
Sendikalar ise, açlık ve yoksulluk rakamlarının esas alınmasını istiyorlar. “Bu asgari ücretle yaşamak mümkün değil, asgari ücret sefalet ücreti olmasın” diyorlar. Ancak sendikalar bu taleplerin hayata geçmesi için gerekli adımları atmıyorlar. İşçilerin üretimden gelen gücünü kullanarak bir mücadele örgütlemek yerine, masa başında yapılan pazarlıklarda patron ve hükümet temsilcilerine teslim oluyorlar.
Peki, biz ne istiyoruz? öncelikle asgari ücreti işçi kurullarının belirlemesini istiyoruz. Sağlıklı ve kaliteli beslenmek, iyi giyinmek, tatil yapmak, sinemaya, tiyatroya gitmek istiyoruz. Sağlıklı konutlarda yaşamak istiyoruz. Çocuklarımız iyi okullarda okusun istiyoruz. Asgari ücret bu ihtiyaçlarımızın tümünü karşılayan bir ücret olsun istiyoruz.
Oysa patronlar sınıfı, bıraktık bu isteklerimizi karşılamayı, verdikleri üç kuruşluk asgari ücreti bile kesintilerle kuşa çeviriyorlar. Asgari ücretin brütü 693 TL’dir. SSK pirimi, işsizlik sigortası, gelir vergisi, damga vergisi gibi kesintiler sonucunda ise işçinin elinde, asgari geçim indirimi de dâhil 546 TL kalmaktadır. Bu da yetmezmiş gibi, yaptığımız her harcamada dolaylı vergilerle soyuluyoruz.
Kardeşler!
İnsanca yaşayabileceğimiz bir ücret istiyorsak bunu ancak biz belirleyebiliriz. Mutfaktaki yangını söndürmek istiyorsak, her ay kira ve fatura yükünün altında ezilmek istemiyorsak, çocuklarımızın sağlıklı yaşamasını ve iyi okullarda okumasını istiyorsak, hastane kapılarında ölmek istemiyorsak, tiyatroya, sinemaya, müzik konserlerine, tatile gitmek istiyorsak; üstümüze düşeni yapmalı hakkımızı aramalıyız. Ancak birleşen ve örgütlü mücadele eden işçiler taleplerini elde edebilirler.
46. Yılında Kavel Destanı
Kilis’te Taş Ocağında Patlama
- 12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- “Yaşam Adil Olmadan Ölüm Adil Olur mu?”
- Hak İstiyorsak Sorumluluk Almalıyız
- Pazar Yerinden Sesler: “Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!”
- Erizihson Efsanesi ve Açgözlülük Meselesi
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım!
- İşçi Dayanışması 185. Sayı Çıktı!
- “Yolun Karanlığı Olmaz, İyi Bir Arkadaşla Yürüyene”
- Sınırdışına Çıkmak mı Sınırları Aşmak mı?
- Dünya Meydanlarından Yükselen Sesler Bize Ne Anlatıyor?
- “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…”
- Titan’dan Titanik’e Kapitalizmin Akıl Dışı Hikâyesi
- “Büyük Türkiye”den “Türkiye Yüzyılı”na Hayatımızda Ne Değişti?
- Kıdem Tazminatına Ne Oldu?
- Saldırılara Nasıl Karşı Koymalı? Maden-İş Örneği Yol Gösteriyor!
- İşçi Dayanışması 184. Sayı Çıktı!
- Asıl Değerli Olan…
- Neden ve Nasıl Değiştim?
- Birimize Yapılan Hepimize Yapılmış Demektir!
- Armut Ağacı ve Bilinç Meselesi
Son Eklenenler
- Amerikan Senaristler Birliği WGA’nın çağrısıyla 2 Mayısta başlayan 11 bin 500 Hollywood senaristinin grevi 5 aydır devam ediyordu. Temmuz ayında 160 bin oyuncunun da greve katılmasıyla senaristler ve oyuncular sektörlerinin tarihindeki en büyük...
- Ben bir metal fabrikasında çalışıyorum. İşyerinde bir işçi arkadaşıma halini hatırını sordum, o ise özet olarak, “özgürlüğe hasret bir kuş gibiyim” dedi. Ben de “o zaman kafesleri kıralım” dedim. Arkadaşım “ellerimiz kollarımız bağlı, nasıl kıralım...
- Agrobay Seracılık’ta işçiler sadece ve sadece sendikaya üye oldular diye başlarına gelmeyen kalmadı. İşten atıldılar, polis ve jandarma zulmüne maruz kaldılar, mahkeme kararıyla sendikacıların fabrikaya yaklaşması engellendi, işçileri taşıyan servis...
- Devlet, işçi ve emekçilerin vergilerini, emeklilik primlerini peşin peşin alıyor, sonra emekli olmak için aylarca kapıda sıra bekletiyor. Aylardır mağdur olan, üç kuruş emekli parası alamayan yüz binlerce emekçi olarak sesimizi yükseltmeli bu...
- İngiltere’de düşük ücret dayatmasına ve ağırlaşan çalışma koşullarına karşı farklı sektörlerden işçilerin grevleri devam ediyor.
- Siyasi iktidar ekonomik krizin bedelini işçilere ödetmeye kararlı. Kıdem tazminatımızı ortadan kaldırma politikası tekrar gündeme geldi.
- Baskılar karşısında geri adım atmayan ve mücadeleyi büyüten direnişçi Trendyol işçileri, DGD-SEN ve PTT-SEN öncülüğünde 26 Eylülde bir kez daha “Ya Saygın Bir Uzlaşma Ya da Tavizsiz Direniş” diyerek Trendyol Genel Merkezi önünde eylem yaptılar....
- Japonya’da mücadeleci sendikalar ve demokratik kitle örgütleri 19 Kasımda savaş politikalarına ve işçi sınıfına yönelik saldırılara karşı bir miting gerçekleştirecekler. Japon Demiryolu İşçileri Sendikası Doro-Çiba, Japon İnşaat ve Taşımacılık...
- Yunanistan’da binlerce işçi iş kanununun değiştirilmesine karşı 21 Eylülde greve çıktı. Yunanistan Kamu İşçileri Sendikaları Konfederasyonunun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen greve toplu taşıma işçileri, doktorlar, hemşireler, öğretmenler ve daha...
- Geçenlerde sosyal medyada bir habere denk geldim. Tavuk üreten bir fabrikada yumurtaların civciv olma süreci bekleniyor. Yumurtalardan çıkan civcivler erkek ve dişi olarak ayrılıyor. Ayrılan erkek civcivler toplu halde öldürülüyor. Bunun sebebiyse...
- Merhaba. Uzun yıllardır devam eden ekonomik krizin sonuçları artık kendini iyiden iyiye gösteriyor. Ücretlerimizin düşmesi, kıdem tazminatımızın kuşa döndürülmesi, fiyatların astronomik biçimde yukarı fırlaması neticesinde en doğal hakkımız olan bir...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK, 24 Eylülde Kartal Meydanında “Emekliler Buluşması” düzenledi. “Emeklilikte Adalet! Emeklilikte İnsanca Yaşam!” başlığıyla düzenlenen eyleme sendikalar, emekliler ve demokratik kitle örgütleri katıldı.
- İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası (İSG-SEN) üyesi iş güvenliği uzmanları, 24 Eylülde, Ankara Ulus Meydanında bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Çeşitli illerden iş güvenliği uzmanlarının katıldığı eylemde “İş Güvenliği Uzmanları...